Advertisement
HSBC İLE GELİŞMEKTE OLAN PİYASALAR ABONE OL

Türk mali piyasalarının seçimlere kadar temkinli seyrini koruyacağı kanaatindeyiz.

Geçtiğimiz hafta Rusya-Ukrayna gerginliği ile Çin’den gelen ekonomik soğuma haberleri küresel mali piyasaları satış baskısına maruz bırakmıştı. Yeni haftaya başlarken yine bu iki unsurun, bir miktar kılık değiştirerek etkili olmaya devam ettiklerini görüyoruz: Kırım’da dün düzenlenen referandumdan tahmin edildiği üzere yüksek oranda Rusya’ya katılım yönünde bir karar çıktı. Batı, bu kararı tanımadığını ifade ederken Rusya’ya yönelik ambargo seçeneklerini de masaya yatırdı. Bu kararın hayata geçmesi için Ukrayna Ulusal Meclisi tarafından onaylanması gerekiyor ki, Rusya da Ukrayna Meclisini tanımıyor. İplerin iyice gerildiği bir ortamda, dün gece saatlerinde Amerikan Başkanı Obama’nın Rus meslektaşı Putin ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Putin’in daha yapıcı bir tutum sergilediği, ortak bir çözüm önerisi davetinde bulunduğu belirtiliyor. Bu da tansiyonu bir miktar azaltıyor. Bu sabah küresel mali piyasaların seyri de bunu yansıtıyor. Ancak, Kırım konusunun uzunca bir süre daha gündemi işgal edeceği kuvvetle muhtemel. Çin cephesinde ise para birimi Yuan’ın dalgalanma aralığının %1’den %2’ye çıkarılması haberi var. Bu değişikliğin şimdilik pratikte büyük bir anlam ifade etmediği görülse de Çin kaynaklı soğuma haberlerinin ve yerli bono piyasasından gelen olumsuz sinyallerin yakından takip edileceği kanaatindeyiz. Bu sabah Asya piyasalarının göreceli olarak sakin bir seyir izlemesi, Yuan’a ilişkin haberlerin pek de belirleyici olmadığını yansıtıyor.

Bu haftanın küresel bazda en önemli gündem maddeleri Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) 18-19 Mart tarihlerinde düzenleyeceği faiz toplantısı ile Batı’nın Rusya’ya yönelik olası ambargo adımları olacak. FED’in faiz toplantısına (Federal Açık Piyasa Komitesi) yönelik sürpriz bir adım beklenmiyor. FED’in tahvil alımlarında 10 milyar dolarlık bir azaltıma gitmesi ve mevcut politika duruşunu koruması bekleniyor. 19 Mart akşamı karar sonrasında yayımlanacak olan FED üyelerinin makro ekonomik ve faiz tahminleri ile Başkan Yellen’in basın toplantısı yakından izlenecek. Hem tahminler hem de Yellen’in açıklamaları içerisinde FED’in gelecekte izleyeceği para politikası uygulamalarına yönelik sinyallerin yakından takip edileceğini öngörüyoruz. FED cephesinden sürpriz bir adım gelmemesi durumunda piyasa etkisinin sınırlı kalacağını düşünüyoruz. Rusya’ya yönelik olası ambargo adımlarının şüphesiz doğrudan birçok etkisi olacaktır. Ancak kısa vadede petrol ve doğalgaz fiyatlarında yapacağı etkiler yakından izlenecektir. Bu hususun uzunca bir süre gündemde kalma ihtimalini yüksek görüyoruz.

Türkiye açısından bu haftanın en önemli gündem maddesi TCMB’nin yarın düzenleyeceği Mart ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı olacak.

Yarın TSİ14:00’te sonucu açıklanacak olan PPK’dan herhangi bir sürpriz beklenmiyor. Yine de TCMB’nin genel makro ekonomik tabloya ilişkin görüşü ve ileride izleyeceği para politikası uygulamalarına ilişkin vereceği sinyallerin önemli olacağını tahmin ediyoruz. Son dönemde açıklanan makro ekonomik veriler karışık sinyaller içeriyor. Tüketim tarafı ve kredi büyümesine ilişkin veriler ekonomide anlamlı bir soğuma olduğunu gösteriyor. Ancak, sanayi üretim rakamları sanayideki canlılığın sürdüğünü gösteriyor. Bu uyumsuzluğun kalıcı olmayacağınıve büyük bir ihtimalle stoklarda artışa yol açmak suretiyle önümüzdeki dönem sanayi üretiminde keskin bir daralmaya yol açabileceğinden endişe ediyoruz. Şubat ayı manşet enflasyonu beklentilerin bir miktar altında kalsa da hem çekirdek rakamlar hem de hizmet sektöründe beş yılın zirvesine çıkan yıllık veri, TCMB’nin uzunca bir süre mevcut sıkı duruşunu sürdürmesi gerektiğini gösteriyor.

Buna ilave olarak hem iç kaynaklı siyasi riskler hem de yurtdışında artış kaydeden güvenlik endişelerinin TCMB’yi temkinli olmaya iteceği kanaatindeyiz. Türkiye cephesinde bu hafta takip edilecek diğer unsurlar, TÜİK’in bugün açıklayacağı istihdam verileri ile Hazine’nin yarın düzenleyeceği borçlanma ihalesi olacak.

Asya piyasaları haftaya karışık bir seyirle ancak dar bir bant içinde başladı. Çin ve Kore Borsalarında %0.6 civarında yükseliş gözlerken Japonya ve Hong Kong endekslerinde %0.3 civarında kayıplar olduğunu görüyoruz.

Amerikan vadelileri haftanın ilk işlemlerinde yatay bir eğilim kaydederken Avrupa endekslerinin de güne benzer bir görünüm ile başlaması bekleniyor.

Bugün ABD’de açıklanacak olan Empire imalat endeksi, sanayi üretimi ile kapasite kullanımı ve konut sektörü endeksi, Euro Bölgesi TÜFE enflasyonu yakından izlenecek. Türk piyasalarında 30 Mart seçimleri yaklaşırken yatırımcıların daha da temkinli bir duruş izlemeye başladıklarını görüyoruz. Yeni risklere girmekten imtina etmeleri TL cinsi varlıklarda manalı bir toparlanma olmasını engelliyor. Öte yandan, pozisyonların oldukça hafif olması ise TL cinsi varlıklarda sert değer kayıplarının önüne geçiyor. İşlem hacminin düşmesinden dolayı ise dalga boyu yüksek kalmaya devam ediyor. Bu eğilim, önümüzdeki iki hafta boyunca da sürebilir. Siyasi tansiyonu artırabilecek yeni bazı gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiğini düşünüyor ve yatırımcıların riskli pozisyonlardan uzak durmaları gerektiğini tavsiye ediyoruz.


Uyarı Notu:
----------------------------------------------------------------------------------
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.  Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır.  Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir.

Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. HSBC bu dokümanda yer alan menkul kıymetler, finansal enstrümanlar veya benzeri bir yatırım enstrümanının kendi adına ve hesabına ticari amaçla alım/satımını yapabilir; son 36 ay içerisinde bu enstrümanları satın almayı taahhüt etmiş olabilir; veya yöneticiler ile çalışanlarla birlikte alış ya da satış yönünde bir pozisyon almış bulunabilir. Bu dokümanda yer alan menkul kıymetler veya finansal enstrümanların tamamı veya bir kısmının alış/satışından doğan komisyon veya masraflar HSBC tarafından veya onun adına görevli şahıslar tarafından alınabilir.

HSBC bu dokümanı, güvenilir olduğunu düşündüğü fakat bağımsız olarak doğrulanmamış kaynaklardan alınan bilgilere dayandırmaktadır.  İfade edilen fikirler ve tahminler istendiği anda bildirim yapılmaksızın değiştirilebilir. Sunulan göstergesel alım/satım bilgilerini, gerçekte HSBC'nin alım/satım yaptığı/yapabileceği alım/satım bilgileri olarak yorumlanmamalıdır. Sunulan tüm tablo ve grafikler halka açık kaynaklardan ya da kurumumuzca hazırlanmış tablolardan alınmıştır. Bu dokümanda yer alan rakamlar geçmiş performansla ya da modellenmiş geçmiş performansla ilişkili olabilir. Geçmiş performans gelecek performansın güvenilir bir göstergesi değildir.

Bu dokümanın tamamen veya kısmen çoğaltılması ya da içeriğinin HSBC'nin önceden izni olmaksızın ifşa edilmesi  kesinlikle yasaktır.

Bu doküman, dağıtımının hukuka ve ilgili mevzuata aykırı olan herhangi bir ülkedeki herhangi bir kişi veya kuruma dağıtılmak ya da bunlar tarafından kullanılmak amacıyla oluşturulmamıştır.Bu dokümanda atıfta bulunulan ürünler, yatırımlar ve işlemlerle ilgili bağımsız bir değerlendirmede bulunmak ya da araştırma yapmak tamamen kullanıcının sorumluluğunda olup, bu dokümandaki herhangi bir bilginin yatırım tavsiyesi teşkil ettiği düşünülmemelidir. HSBC size yasal, vergiyle ilgili ya da diğer uzman tavsiyeler sağlamaktan sorumlu değildir. HSBC ya da herhangi bir HSBC görevlisi, yöneticisi, çalışanı ya da acentesi işbu dokümanın tamamen ya da kısmen kullanılmasından doğan herhangi bir kayıp ya da zararla ilgili yükümlülük kabul etmez.