Advertisement

Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen İstanbul Finans Zirvesi (IFS), yine birbirinden önemli yerli ve yabancı konukları ağırlıyor. Türk Ekonomi Yönetimi'nin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başta olmak üzere, tüm üst düzey bürokratlarının yanı sıra, İslam Kalkınma Bankası Başkanı Ahmad Mohamed Ali Al Madani, HSBC Bank İngiltere CEO'su Brian Robertson öne çıkan katılımcıydılar. Başbakan Yardımcısı Babacan ise küresel ekonomiye yönelik belirsizliklerin derinleşerek devam ettiğine işaret etti.
Babacan, krizin başlangıcında, Batılı finans kurumlarının itibarı için önde gelen ekonomilerin hazinelerinin kefil olduğunu, ancak bugün söz konusu hazinelerin başının belada olması nedeniyle, kimin ilgili hazinelere kefil olacağının muallak olduğunu hatırlattı. Başlangıçta, sadece gelişmiş ekonomileri büyüme ve istihdam açısından vuran bu krizin, geldiği yeni safha itibarıyla, artık gelişmekte olan ekonomileri de büyüme ve bütçe açığı gibi başlıklarda etkilemeye başladığını; bununla birlikte, makro göstergelerdeki artan sıkıntıların henüz gelişmekte olan ekonomilerde risk boyutunda olmadığının da altını çizdi.

YABANCILAR DENGELİ BÜYÜMEYİ SATIN ALIYOR
IFS'nin önemli konuklarından, Gasol Yönetim Kurulu Başkanı Cornelia Meyer'in Bloomberg HT'nin Finans Merkezi programında verdiği mesaj önemliydi. Türkiye'de bütçe dengesinin kırılganlaşmasına bağlı olarak, birçok kalemde gerçekleşen ÖTV artışlarının 'akıllıca' bir hareket olduğunu belirten Meyer, yabancıların bütçedeki bozulmanın cari açıktaki düşüşle dengeleneceğini düşündüğünü vurgulayarak, "daha düşük hızda; ama daha dengeli büyüyen bir Türkiye hikâyesini yabancılar satın almaya başladı" mesajını yayında net verdi.
Cornelia Meyer, Başbakan Yardımcısı Babacan'ın İstanbul Finans Zirvesi'ndeki (IFS) konuşmasında Türkiye'nin dengeli büyüme hikâyesini çok iyi anlattığını ifade ederek, "Ali Babacan'ın konuşması tamamıyla çok güzeldi ve yine dengeli büyüme üzerineydi. Babacan'ın konuşması iyi düşünülmüş bir konuşmaydı ve son 20 yılda duyduğum en iyi konuşmalardan bir tanesiydi" ifadesini kullandı. Meyer, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın da dengeli büyüme hikâyesini daha fazla öne çıkarmasının, Türkiye'nin uluslararası algısını perçinlemek adına yararlı olacağını belirtti.

SON ZAMLARDAN 2012'YE 0.6, 2013'E 0.3 EK YÜK
Tüm bu olumlu sayılabilecek değerlendirmelere rağmen, geçtiğimiz cumartesi günü açıklanan ve Maliye Bakanlığı doğrulamasa da, kimi uzmanlarca devamının geleceği ifade edilen yeni vergi ayarlamaları, görünen o ki 2012 yıl sonu manşet enflasyonuna 0.6 puanlık bir ek artış getirecek. 2013 yılına 0.3 puanlık bir ek yük. Bu durumda, 2012 yılını yüzde 6.2 ile 6.4 arasında bitirebilecek bir fırsat elimizdeyken, şimdi yüzde 6.8 ile 7.2'yi konuşuyor olacağız.
Oysa, 2012 yılını yüzde 6.2 ve altında bir enflasyonla bitirmenin psikolojik etkisi çok güçlü olacaktı. Başbakan Yardımcısı Babacan kamu harcamaları konusunda dikkatli davranıldığını ve ek tedbirler alınacağını ifade ediyor. Ancak, ekonomistler, son dönemdeki ciddi kamu personel alımı ve ücretlerdeki ciddi ayarlamanın ek yükünü hatırlatıyorlar. Bu nedenle, yeni bir ek tedbir düşünülüyor ise bunun harcamalar kaleminde olmasında ciddi yarar var.