Dün yürürlüğe giren yeni Borçlar Kanunu ve yeni Türk Ticaret Kanunu'nu geçtiğimiz hafta boyunca Bloomberg HT'de işledik. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Helvacı, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Akkanat ve Borçlar Kanunu Komisyonu Başkanı İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Koç, 1 Temmuz'dan itibaren hayatımızda hiçbir şeyin aynı olmayacağını anlatmaya çalıştılar.
Yeni Türk Ticaret Kanunu, 1 Temmuz'da yürürlüğe girmeden değişikliğe uğrarken aynı tarihte yürürlüğe giren yeni Borçlar Kanunu değişikliğe uğramadı. Çünkü iş dünyasında kanunun çeşitli maddeleri çok geç tartışıldı. Özellikle aile hayatını ilgilendiren, bir borca kefil olunabilmesi için eşten yazılı rıza alınmasını öngören 584'üncü madde renkli yorumlara neden oldu. Bazı işadamları mağdur olmamak için eşleriyle anlaşmalı boşanmayı düşünebilecek kadar tepki vermişti. Cuma günü Seçkin Ürey'in gazetemizde haberine taşıdığı iş dünyası tepkilerini kanunun hazırlanmasında büyük emeği geçen Borçlar Kanunu Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Koç'a sordum. Koç, yeni kanunun kefalet sözleşmesiyle ilgili düzenlemelerin, kefili koruyucu önemli değişiklikler içerdiğini söylüyor. Koç'a göre kefalet sözleşmesi reform niteliğinde.
Kefalet sözleşmesiyle ilgili değişikliklere gelince... Koç, "Kefilin bazı unsurları, mesela kefalet tarihini, sorumluluk üstlendiği miktarını, müteselsil kefil ise müteselsil kefil ibaresini mutlaka kendi el yazısıyla yazması geçerlilik koşulu getiriliyor. Kefil evli ise evlilik birliğinin korunma ilkesi sonucu olarak eşinin yazılı rızası kefalet sözleşmesinin kurulmasından önce veya en geç sözleşme yapıldığı sırada alınması gerekiyor. Aksi takdirde böyle bir kefalet sözleşmesi de geçersizdir" diyor.
Uzun lafın kısası, Koç'a göre tacirlerin ticaret hayatı bakımından evlilik birliğinin korunması bir ihtiyaç. Eşin rızasının aranmaması doğru değil. Eşler ayrılmışsa o zaman eşin rızasına gerek yok. Koç tepki veren iş dünyası temsilcilerine, "Eşin verdiği kefaletle evliliğin dağılması daha mı doğru olur" diye soruyor. Koç, "Tepki verenler galiba eşlerinden ayrılmak için bahane arıyorlar" diyor. Bu madde değişir mi bilmem ama bu haliyle zaten karısını boşamak isteyen Türk erkeklerine bu kanun bahane olur.


Peki, hayatımızda neler değişti?

Yeni Türk Borçlar Kanunu sil baştan yapılmış bir kanun değil. Zamanla ihtiyaçlara cevap veremez hale gelince 1926 yılından bu yana yürürlükte olan kanunda değişiklikler yapılmış. Yeni Borçlar Kanunu'nun 105 yeni maddesi var. Kanun toplam 649 madde. Koç'a göre, eski kanun bir tarafı daha avantajlı bırakıyordu. Yeni kanun ise iki tarafı da koruduğundan tepki çekmesi normal. Kefalet sözleşmesi, kira sözleşmesi konusunda pek çok değişiklik var. Sözleşme özgürlüğü ilkesi kuvvetlendirilmiş. Mesela tehlike sorumluluğu diye ilk defa yeni Borçlar Kanunu'nda bir düzenleme yapılmış. Böylece önemli ölçüde tehlike arz eden işletmelerin verdikleri zararlar nedeniyle işletme ve sahibinin ortak sorumluluğu öngörülüyor.
Özel borç ilişkileri düzenlenmiş. Mesela satış sözleşmesiyle ilgili özellikle ön ödemeli taksitli satışlar bakımından önemli değişiklikler var. Koç, "Kefalet sözleşmesi olsun, kira sözleşmesi olsun, hayvan sahiplerinin yükümlülükleri, e-ticaret gibi birçok noktada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, çok farklı düzenlemelerle Türk toplumu karşılaşacak. Örneğin, güvenlikli elektronik imza, ıslak imzayla aynı kabul edilecek. Cinsel, psikolojik tacize karşın işveren yükümlülük altına giriyor" diyor.

Advertisement