Advertisement

Yıl başından bu yana yabancıların Türkiye'den satın aldığı firmalar için 12.5 milyar TL'ye yakın bir rakam ödediği tahmin edilirken pek çok görüşmenin de yıl sonunda sonuçlanması bekleniyor. Yabancı fonların Türk moda perakende zincirleri için verdiği EBITDA çarpanları yüzde 12'ye kadar çıktı. "Şimdi Türk şirketlerinin zamanı" sözleri Pierre Angelo Augustin'e ait. Yüzde 30 hissesini Investcorp'a satmak üzere anlaşma imzalayan Orka Group'un Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu Bloomberg HT'de Yönetim Katı'nda yeni çalışmaya başladıkları Augustin'i nasıl Türkiye'ye getirebildiklerini anlatıyor. Augustin, Japonya'nın Zara'sı olarak bilinen Uniqlo ve ünlü Jill Sander markalarını, dünyada üst noktalara getiren bir tasarım koordinatörü. İtalyan, fakat 6 yıl Çin'de, 12 yıl Japonya'da yaşamış. Neden Türkiye'ye geldiği sorulunca "12 yıl önce Japonya'nın gündemde olacağını gördüm, Japonya'ya gittim. 6 yıl önce de Çin'in gündemde olacağını görünce Çin'e gittim. Şimdi Türkiye'nin zamanı" diyor. Augustin söylemiyle adeta yabancı fonların ilgisine tercüman oluyor. Orakçıoğlu, Investcorp'tan gelecek kaynakla İtalya ve Fransa'da dağıtım ağı güçlü marka satın alımına baktıklarını ama Augustin'in gelişiyle Ar-Ge'de uluslararası anlamda öne çıkmayı planladıklarını anlatıyor. Orakçıoğlu'ndan duyduğuma göre Augustin'in hazırladığı 2013 yaz koleksiyonuyla moda başkentlerinde dünya markalarının önüne geçmek hedefleniyor. Orakçıoğlu marka stratejisi olarak kumaşta yeni teknolojileri kullanıp öne geçmeyi planladıklarını anlatıyor: "Yeni teknikler var, sadece tasarım değil. Mesela ürünlerin yapıştırma tekniğiyle yapılması, yani dikiş değil. Dünyada ilk Augustin'in bulduğu bir teknik. Çünkü o iplik ve kumaş teknolojilerinde dünyanın en iyi uzmanlarından biri. O yüzden ondaki know-how'ı kullanarak farklılıklar ve yeniliklerle ön plana çıkmak istiyoruz" diyor.

 

Sanovel ve Sagra Avrupa'da marka bakıyor

Orakçıoğlu'nun sözleri bana önceki gün konuştuğum Sanovel İlaç firmasının sahipleri Ahmet ve Zafer Toksöz kardeşleri hatırlattı. Biri tekstil biri ilaç ama iki firmanın patronları Avrupa'da yabancı marka satın almaya bakarken Ar-Ge ile hem iç hem de uluslararası pazarda ön plana çıkmaya çalışıyor. Türkiye'nin 11. büyük ilaç firması Sanovel İlaç, İspanyol, Alman ve Rus ilaç firmalarıyla satın almak üzere masaya oturmuş ama yabancı fonlar da onlara ortak olmak için görüşüyorlarmış. Ahmet Toksöz, "İlaçta kâr marjının % 5'lere kadar gerilemesi bizi bazı ürünlerden çıkarak innovatif ürünlere ve Ar-Ge'ye hız vermeye yöneltti. Biz yabancı marka almak için Avrupa'ya bakıyoruz ama yabancı fonlar ilaçta kâr marjının düşmesine rağmen bizimle ilgileniyorlar. Bizimle görüşen 4 -5 fon var" diyor. Toksöz kardeşler 10 milyon Euro harcayarak 6 yılda geliştirdikleri Türkiye'nin ilk patentli solunum cihazı "Sanohaler"ı gururla gösteriyor. Ahmet Toksöz, "Sanohaler bir ay önce piyasaya çıktı. Avrupa'ya ihraç edeceğiz. Ama Türkiye'de 8 milyon astım hastası var. Sanohaler'ı 4 yaşından büyük çocuklar kullanabilir. Sanohaler, solunum cihazı fiyatlarını yarı yarıya düşürdü" diyor. Öte yandan TÜBİTAK'tan aldıkları % 1 0 Ar-Ge desteğiyle 40 milyon Euro yatırımla imalathane kurarak 4 yıl içinde biyoteknoloji ürünleri çıkaracak duruma gelmişler. Toksöz Grubu'nun Ar-Ge ile ilaçta pekiştirdikleri know-how, gıda serüvenlerinde destek oluyormuş. Ahmet Toksöz, "Gıdada da satın almak hedefindeyiz. Almanya'da bir gofret firmasıyla görüşüyoruz. Sarelle dondurma ise ağustos ayında marketlerde olacak. Sagra, Tadelle ve Sarelle'yi GDO'suz, katkısız, trans yağsız üretmeyi başardık" diyor.