Advertisement

 Geçtiğimiz hafta bir grup gazeteci Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen’den 2012 değerlendirmesini dinledik. Tamer Özmen Microsoft Türkiye’nin başına geçeli 3 yıl olmuş bile. Bu zaman zarfında Çin ve Hindistan’dan sonra en hızlı büyüyen Türkiye’de işsizliğin 4 puan düşmesi Microsoft Türkiye’yi de Microsoft dünyasında ön plana çıkarmış. Microsoft Türkiye 2010’dan 2011’e yüzde 27,2011’den 2012’ye yüzde 17 büyümüş. Tamer Özmen Microsoft Türkiye için bu yıl da yüzde 24’lük büyüme bekliyor. Bu büyüme rakamları 112 ülke içerisinde son 3 yıl içerisinde Microsoft Türkiye’ye 2 kez “Yılın ülkesi” ödülünü kazandırmış. Microsoft CEO’su Steve Ballmer Özmen’e ödülü ikinci kez verirken ‘Yine mi sen?’demiş. Bu yıl yüzde 24 büyüme hedefi ile ödüle gene adayız diyen Özmen bu sefer Ballmer’a ‘hep mi sen?’ dedirtmek için Microsoft Türkiye’yi daha da yükseltmek için çalışıyor. Microsoft Türkiye’de irili ufaklı 3,5 milyon şirketle çalışıyor. Bu şirketler arasında Akbank, Denizbank gibi bankaların yanı sıra KOBİ’ler de var. Özmen,”Türk bankaları diğer bankalara kıyasla daha iyi teknoloji yatırımı yaptılar” diyor. Ama bundan sonra Microsoft Türkiye’yi ileri götürmek için gençlere ve KOBİ’lere odaklandıklarını söyleyen Özmen’i en çok Anadolu’da çalışmak heyecanlandırıyor. Özmen, Erzincan’da tulum peyniri üreten bir KOBİ’ye nasıl 2–3 bin liralık küçük bir yatırımla e- ticaret yapmasını sağladıklarını keyifle anlatıyor.

Özmen’den duyduğumuza göre, Microsoft her 1 dolar kazandığında Türkiye’deki ortakları 14.75 dolar kazandırıyormuş.Microsoft dünyasında ise bu işin ortalaması 1 dolara 8 dolar düzeyindeymiş. Yani Microsoft’un Türkiye’de yaratmakta olduğu değer çok daha fazla. Özmen ‘Buradan gelince Microsoft Türkiye’ye daha çok sorumluluk düşüyor’ diyor. İşte bu yüzden ABD, Fransa, İtalya, İspanya ile birlikte Türkiye’de Microsoft’un Ar-Ge yatırımlarında ön plana çıkmaya başlamış. Özmen, 500bin -3 milyon dolar arasında değişen yatırımlarla Koç Üniversitesi, ODTÜ ve İzmir İleri teknoloji Enstitüsü’nde Ar-Ge laboratuarları kurduklarını anlatıyor. Özmen,”Türkiye önümüzdeki 10 yılda ilk 10 ekonomiye girecekse teknolojiden girecek. Üniversitelerde araştırmacı yaratmaya çalışıyoruz. Internet tüketen toplumdan üreten topluma geçmeliyiz” diyor.
İşte bu hedefe ulaşmak için Microsoft Türkiye’nin bir yıl önce hayata geçirdiği ‘Açık Akademi’, 92 bin kayıtlı öğrenci,1970 mezunla ve 440 tane uygulama yazılmasını sağlamış. Bu uygulamalardan 280 tanesi piyasaya çıkmış. Yazılımcı ve araştırmacının karaBorsa olduğu Türkiye’de Microsoft Türkiye’nin sosyal sorumluluk için kurduğu Açık Akademi’ gençlerin ücretsiz eğitim görüp yazılımcı olabilmesi için büyük fırsat. Özmen, Açık Akademi’ye katılanların yüzde 70’inin üniversite mezunu yüzde 53’ünün işsiz olduğunu söylüyor. Yani üniversite mezunu işsiz gençlerimize bir fırsat penceresi açılmış. 1990’larda işletme, finans okumak nasıl popülerdiyse şuanda bilgisayar ve yazılım gençlere en çok para kazanmanın yollarını açabilen iki meslek. Dünyada yazılım geliştirme pazarının 65 milyar dolar büyülüğe ulaştığını söyleyen Özmen, “Açık Akademi ile çalışmayan gençler ayda 3–5 bin lira kazanacak noktaya gelse çok farklı bir ekonomi yaratmış olacağız” diyor.