ABD Merkez Bankası FED’den gelen açıklamalar ile artık yeni bir döneme girildiği ve Türkiye’nin içinde bulunduğu gelişen ülkelerden çıkışın sürebileceği uyarıları artarken Cizre’den yeni dönmüş olan TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz ile Çinlilerin deyimi ile ‘Her kriz bir fırsattır’ edasıyla Türkiye ekonomisi için bardağın dolu tarafına bakmaya çalıştık.
Fırsat demişken Doğu Türkiye’de fırsatı değerlendirenler arasında Japonya’nın Zara’sı Uniqlo da varmış. TGSD Başkanı Cem Negrin’den duyduğuma göre yüzde 70 üretimini Çin’de yaptıran firma Çin’de asgari ücret 400 dolarken 6. bölgede verilen teşviklerle 12 yıl 350 dolar asgari ücretle üretim yaptırmanın mümkün olduğunu duyunca, bölgede kendileri için milyon adetli üretim yapabilecek Türk üretici arayışına girmiş. 6. bölgede üretim ile hedefleri de ürettikleri malı tüm dünyadaki satış noktalarına göndermekmiş. İşte Muharrem Yılmaz’ın başkanlığında TÜSİAD üyelerinin bahsettiği kendi sınırlarımız içindeki var olan fırsatı Japonlar bizim işadamlarımızdan daha iyi anlamış galiba!
Çözüm süreci Türkiye’nin büyümesine % 1.5 ekler
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz’a göre yeni normal artık anemik (zayıf) büyüme. Bu şartlar altında ülkeler büyümenin formülünü arıyor. Amerika’nın Avrupa Birliği ile yapmayı planladığı ‘Serbest Ticaret ve Yatırım’ işbirliği anlaşması da bu arayışın örneği. Yılmaz, “ STA ile umdukları ekonomilerine toplam %1, 1.5 arasında bir büyüme katkısı yaratması. Biz sadece çözüm süreci ile bu geri kalmış bölgemizdeki ekonomik faaliyetin geliştirilmesiyle büyümemize 1, 1.5 arasında bir katkı getirebiliriz” diyor. TÜSİAD üyeleri Cizre’den oldukça iyimser dönmüş.
Yılmaz, “Ben iş insanlarının böyle büyük bir fırsatı kaçırmayacaklarını düşünüyorum. %15 büyüyecek bir bölgeden uzak duramaz hiç kimse” diyor. Nitekim Cizre’de 500 dönüm üzerine bir alanı sanayi bölgesi, organize sanayi bölgesi olarak ayırmışlar ve organize sanayi bölgesinde 1 veya 2 parsel kalmış yani yer kalmamış. Yılmaz’a göre TÜSİAD üyeleri bu fırsatı kaçırmayacaklar. Yılmaz, büyük gruplar bölgeye ne zaman gidecek sorusuna “Ben Bingöl’e yatırım kararımı açıkladım.
Bu yatırımı Trabzon’dan Süleymaniye’ye kadar bir lojistik hattın oluştuğunu bildiğim, duyduğum için yapıyorum. Cizreli Yönetim Kurulu Üyemiz Tarkan Kadıoğlu açıkladı yapacağı bir yatırımı. Bir çağrı merkezi ve otel yatırımı duyduk” diyor. Borç olarak beklediğimiz para ticaretle gelir mi? Yılmaz’a göre parasal genişlemenin sona ermesi Türkiye için o kadar da kötü olmayabilir. Özellikle en önemli ticari partnerimiz Avrupa Birliği de eğer biraz büyürse o zaman bizim dış ticaret rakamlarımızdaki artışla bu telafi edilebilir. Ama işin sırrı burada Avrupa’nın büyümesinin Roubini’nin dediği gibi anemik büyüme olmasında saklı. Çünkü perakende harcamaları çok tempolu arttığında AB’li perakendeciler siparişlerini daha çok adetli üretim için Uzakdoğu’ya kaydırıyorlar. Yani Roubini’nin dediği gibi olursa 10 yıl sürebilecek bir anemik büyüme Avrupa tarafından siparişleri Türkiye’ye kaydırabilir.