Advertisement

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD ) Washington ofisini açalı 15 yıl oldu. Ancak bu 15 yılda Türkiye ile ABD arasındaki stratejik ortaklığın ticaret ilişkilerine yansımadı.  TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, ‘Uzun yıllardır bir güvenlik stratejisi stratejisinde daha çok askeri alanda sürdürülen bu ilişki istediğimiz ticaret hacmini nasıl yaratamadığını çok iyi sorgulamamız lazım’ diyor. Üstelik son 6–7 yıla kadar dengede giderken şimdide ticaretin dengesi de bozuldu. Biz ticaret yetersiz derken, bizim ABD’ye olan ihracatımız artmazken ABD’nin bize ihracatı arttı. Şu anda ABD’ye 5 milyar dolar ihracat yapar, 15 milyar dolar ithalat yapan bir durumdayız. Dünya ekonomisinin 'ini üreten bir ekonomi ile yaptığımız ticaretin ne hacmini artırmak için bizim daha yüksek katma değerli ürünler, bu kadar yüksek bir lojistik maliyetleri karşılayacak ürünler üretebilir seviyeye gelmemiz gerekiyor. Yılmaz’a göre, burada en büyük fırsat ABD ekonomisinin büyüklüğü ve dünyada ticaretin serbestleşmesi yönündeki irade de yatıyor. İşte ABD ve AB arasında müzakereleri devam eden Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP)’da bu demek. Büyük resme bakarsak, dünya biliyor ki refahı arttırmak için ticareti serbestleştirmek gerekiyor. Peki, Türkiye bu resme nasıl dâhil olacak? Yılmaz, TÜSİAD’ın formülünü şöyle anlatıyor:
“17 yıldır AB ile serbest ticaret yapıyoruz, ekonomik anlamda entegre olmuşuz, gümrük birliği entegrasyonunu gerçekleştirmişiz ve biz bu büyük anlaşmanın dışında kalmayı adil bulmuyoruz. O zaman bir formül önerimiz var. Türkiye ve Türkiye gibi, gerek ABD gerek AB gibi ekonomik entegrasyon sağladığı, gümrük birliği sağladığı ülkelerin bu masaya oturması için bir formül bulun. Hiç olmazsa gözlemci olarak oturalım ve sonuçta fikrimizi söyleyelim ve bu sürecin sonunda bizim kendi irademizle anlaşmaya katılıp katılmama hakkımızın olması lazım.”

 

TÜSİAD’ın büyüme formülü:4+1+1

Yılmaz’a göre, yüzde 4–5 arası Türkiye'nin normal büyümesi zaten. Orta vadeli planda 4–5–5 diye önümüzdeki üç yılın koyulan büyüme hedefini gerçekçi olmakla ile beraber mütevazı buluyor. Yılmaz’ın bu yıl için büyüme tahmini yüzde 4 – 4,2. Fakat bir de üstüne koyduğu bir yüzde 2 var. Hep bu yüzde 6'yı unutturmamaya çalışıyor. Yılmaz,  “Normal hızıyla yüzde 4 büyüyen Türkiye, çözüm süreciyle yüzde 5 büyür. Kalan biri de geciktirdiğimiz ev ödevleri, eğitim meselesini çözerek ulaşabiliriz.4 +1+1 yani yüzde altı büyümeyi yakalarız. Mutlu, huzurlu bir Türkiye için 4+1+1”diyor. Yani Yılmaz’a göre, büyümede yüzde 4’ü zaten yakaladık üstüne çözüm süreci ve eğitimi ekleyince yüzde 6'yı yakalarız.