Advertisement

Fon akımlarının gelişmekte olan piyasalara geri dönmesi “Kırılgan beşli yeniden yükselen beşli mi oluyor?” sorusunu akıllara getirdi. Yerel seçimlerin ardından politik risklerin azalması ve gelişmekte olan piyasalara yönelik risk iştahının da artmasıyla yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisi ivme kazandı. Yabancı yatırımcılar 4 Nisan haftasında 1 milyar 821 milyon dolarlık hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi alımı gerçekleştirerek son 5.5 ayın en yüksek fon girişini yaptı.
“Acaba durum tersine mi dönüyor, artık kırılgan beşlinin yükselen beşli haline dönüştüğünü mü görüyoruz?” sorusunu önce Bahçeşehir Üniversitesi’nde “Eğitim Reformu ve Ekonomik Gelişmeler” konferansına katılan Harvard Üniversitesi profesörü Dr. David Bloom‘a sorduk. Ekonomist Bloom’a göre, Moody’s’in Türkiye’nin görünümünü durağandan negatife çevirmesi Türkiye’yi doğrudan yatırımlar açısından negatif etkileyecek. Yatırımlar devam edebilir ancak bu da faiz oranlarının daha da artması anlamına gelebilir. Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası gibi kuruluşların büyümeyi aşağı yönlü revize etmesi de orta vadeli yabancı yatırımı negatif etkiler. Ekonomist Bloom, “IMF, Dünya Bankası gibi uluslararası kurumların Türkiye’nin büyüme oranlarını aşağı yönlü revize etmesi, aşağı yönlü bir döngünün başlangıcı olabilir endişesini taşıyorum, refah ve büyümeyi azaltacak” diyor.

 

Kırılgan 5’li yükselen 5’li mi oluyor?

HSBC FX stratejisti David Bloom ise Ekonomist David Bloom’dan farklı düşünüyor. Stratejist Bloom’un verdiği cevap, “Getiri neredeyse para oraya gider” şeklindeydi. Bloom’a göre risk her yerde var, ancak gelişmiş ülkelerde getiri sıfıra yakınken gelişmekte olan ülkelerde 7.8 puan fazla faiz var. O yüzden para, getiriyi sevdiği için gelişmekte olan ülkelere dönmüş durumda. Bloom, “Türkiye’de piyasanın korkuları politikti ve bu gerçekleşmedi. Merkez Bankası faizleri artırdı, cari açık toparlanıyor. Güneydoğu Asya’da Endonezya, Güney Afrika, Türkiye gibi kırılgan beşli ülkeler toparlanıyor ve bunları artık satın alabiliriz” diyor. Kırılgan beşliyi yine yükselen beşli kılan nedenlere gelince: FED varlık alımını azalttığında para miktarı azalacak ve faiz oranları artacak ve geçen yıla göre çok büyük değişiklikler olabilir. Ama bu ülkelerin birçoğunda cari açığın toparlanması ve gelişmiş ülkelerde 0 olan faize bu ülkelerde % 7 ile % 11 arası getiriler vaat edilmesi iyi bir fırsat.
Risklere gelince riskler her yerde. Nerede risk yok ki? Bloom, “0 faiz oranı olan İngiltere’de, İskoçya’nın bağımsızlığıyla ilgili bir referandum olacak. ABD’de para basımı azaltılacak ve varlık alımı azaltılacak, Hindistan’da başka olaylar, Japonya’da parasal genişleme var, yani her yerde risk var. Burada siz risk karşılığında bana bir getiri vaat ediyorsunuz, diğerleri hiçbir şey vermiyor, ancak getiri gelişmekte olan piyasalarda olunca kırılgan beşli bir anda yükselen beşli olabiliyor” diyor.
İşte stratejist ve ekonomist arasındaki fark; seçim öncesi oya odaklanan siyasetçi gibi stratejist daha kısa vadeli getiriye odaklanırken ekonomist orta vadeli ekonomide yapısal reform ve değişime odaklanıyor.