Advertisement

Davos’ta düzenlenen B-20 resepsiyonunda Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Türkiye başkanlığında B-20 gündemini anlattığı konuşması, yabancı yatırımcılar tarafından dikkatle ve beğeniyle izlendi.

Türkiye’ye teknoloji yatırımı düşünen CA Technologies EMEA Başkanı Marco Comastri ve Adana’ya sağlık kampusu yatırımı ile ilk PPP projeyi gerçekleştirmiş olan Meridiam CEO’su Thierry Deau şahsen konuşmayı çok beğendiklerini ve Türkiye’ye yeni yatırım planladıklarını bana ilettiler.

Türkiye için 2015 zor bir yıl olarak başlamışken Türkiye’nin G-20 Başkanlığı’nda doğrudan yatırımları teşvik etmek için öncelikle nelerin yapılması gerektiğini KPMG Türkiye ortağı Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Keith Dunward ile konuştum.

Dünya Ekonomik Forumu (DEF)’te paylaşılan bir tespit küresel büyümenin ortalama yüzde 3 olarak beklendiği bir yılda ülkelerarası ticaretin düşmekte olduğu idi. Keith Dunward, “Küresel ticareti artırmayı Türkiye’nin G-20 Başkanlığı’nda gündemin ilk sırasına koyarsanız jenerasyonda bir kere ele geçen G-20 Başkanlığı fırsatını ülke olarak fırsata çevirirsiniz” diyor.

Keith Dunward’a göre, vergi ajandasının netleştirilmesinin yanı sıra küresel büyümenin tüm ekonomilerin derdi olduğu bir yılda, G-20’de müziğin bankacıları suçlamaktan, küresel büyüme için güçlü bankacılığa değiştirilmesi gerekiyor.

2015 TİCARET VE YATIRIMDA USTALIK YILI

2015 Türkiye için G-20 Başkanlığı açısından olumlu ekonomik açıdan ise ana ticari partnerimiz Avrupa’nın içinde bulunduğu kriz dolayısıyla ticarette ve yatırımda ustalık isteyen bir yıl olacak.

Keith Dunward, “2015’in tam ortasında haziranda gerçekleşecek seçimden dolayı bizim elimizdeki yabancı yatırım grafiği yatay gidiyor. Seçim sonrası yabancı yatırımın hızlanmasını bekliyorum” diyor.

Yabancı yatırımın tavan yaptığı 2008 yılı ile kıyaslandığında 2014 yabancı yatırımda potansiyelimizin altında tamamladığımız bir yıl olmuşken, G-20 ekonomileri arasında ise geri kaldığımız bir yıl olmuş.

Türkiye’ye yapılan doğrudan yabancı yatırım seviyesi, G-20 içerisindeki diğer gelişmekte olan pazarlardaki seviyenin altında kalıyor. Ortalama olarak G-20’nin gelişmekte olan ekonomileri, GSYH içerisindeki pay olarak Türkiye’den % 50 daha fazla doğrudan yatırım çekiyor; oysa GSYH’nin ortalama % 2.5’i civarında doğrudan yabancı yatırım oranına sahip gelişmekte olan diğer ülkelerle kıyaslandığında, Türkiye’nin doğrudan yabancı yatırım oranı GSYH’nin ortalama % 1.6’sı seviyesine düşmüş durumda.

Dunward’a göre Türkiye’ye yatırımları hızlandırmanın yolu Türkiye’ye karşı dışarıdaki iletişim konusunu çözmekten geçiyor. Çünkü Türkiye’ye karşı dışarıda oluşmuş belirsizlik algısı, çalkantılar ve yapısal reformların görece yavaş ilerlemesi görünüşe bakılırsa, dış yatırımcıların kendilerini geri tutmasına neden oluyormuş.

Dunward, “Ustalık yılında Türkiye’yi ekonomide bekleyen en büyük risk ise AB ekonomisinde güvenin bir türlü geri gelmemesi olacak. İkinci risk de Rusya’nın ekonomik performansı olacak” diyor.