Bir "otorite" düşünün, "piyasanın kafası karışsın biraz" mantığında! Ne güzel değil mi; kafa karıştı, faiz zıpladı ve Türk halkının birikimleri "transfer" edildi.
Değerli dostlar, son haftalarda kafaların nasıl karıştığını görmek için aşağıdaki grafiğe bir göz atın.
Değerli dostlar, lütfen "DALGALANMALARA", dalga boyu genişliğine, geri dönüşlere dikkat edin! Şimdi "bu düzenlemeleri" zorlayan bürokrasiye, özerk kurumların tepesindeki isimlere ve "DUR" demeyenlere soruyorum: Türk piyasaları "deneme-yanılma" arenası mı?
Bu noktada "HÜKÜMETİMİZE bir daha sesleniyorum"; lütfen daha önce defalarca yazdığım ve son dalgalanma sonrası bazı detaylar eklediğim paragrafı okuyun ve önlem alın:
"...Bildiğiniz gibi Türk Borsasındaki 'sistem', alanı-satanı-takası çok detaylı gösteren bir yapı! Kim, nereden, ne alıyor, kaça alıyor, takasında ne kadar var gibi detaylar son noktasına kadar servis ediliyor... Son derece sağlıklı ve 'şeffaf piyasa olma yolunda' üzerinde çok çalışılmış, çok acılar yaşanarak 'elde edilmiş' bir ortam. İşte değiştirilmek istenen de bu! İMKB yönetimi, 'dünya bilgi çağına giderken' bilgiyi daha da artırmak ve piyasayı daha şeffaf hale getirmek yerine, 'amatör yatırımcıyı' kör edecek şekilde 'paylaşımı' kaldırmak ve 'alanı-satanı-mal sahibini' bilinmez hale getirmek istiyor!
Yılların birikimini 'yok edip'" yabancıların ve 'büyük para-mal sahiplerinin' hareketlerinin 'piyasa tarafından görünmez' hale getirilmesine çalışıyor! Söylemleri de çok ilginç: Yabancılar istiyor! Aslında kötü niyetli olduklarına veya gerçekten yapmak istediklerine de inanmıyorum; küresel sermayenin baskısı altındalar! Piyasa zirvede, yabancılar 'boğazına kadar malda' ve 'nereden ne aldıkları-ne sattıkları-ne tuttukları' belli olsun istemiyorlar! Çakıp gitmek için böyle bir düzenlemeye ihtiyaçları var! Önümüz referandum ve seçim! İMKB şimdi 'bu özelliğini' kaybetmek üzere. Aynısını daha önce Yunanistan'da yaptılar ve 'Yunan halkını' soydular! Böyle bir yapıya izin verilirse, daha doğrusu 'var olan mükemmel yapı' bozulursa, aynen 2001 krizinde olduğu gibi 'siyasi tercihlerimizi kökten değiştirecek' finansal dalgalara maruz kalabiliriz.
Önümüzdeki günlerde 'içeride ve dışarıda' var olan yapıyı değiştirmek isteyenler; 57. hükümeti 'götüren dalga' benzerini 'yaratmak' isteyebilirler! Dikkatli olmamız ve özellikle 'amacı farklı' olan ama sonuçları bizi etkileyecek 'finansal kırılmalara' karşı 'tedbirli olmamız' gerekli... 57. hükümet 'yıkılan finansal kuleler' altında kaldı!
Türkiye'nin son 60 yılı, şu tezi kanıtlıyor: Siyasi tablodaki 'büyük paradigma kaymaları' ekonomik-finansal tabanlı gelişmeler sonrası ortaya çıkıyor, buna askeri müdahaleler de dahil... Şimdi 'aynı değişimi isteyenler' bu ipe sarılabilirler. Türk ekonomisini düzenleyen resmi kurumlar dikkatli olmalı. Son bir çıkarım: İMKB ve MB çok sert, sebep-sonuç ilişkisi bilinmeyen adımlar atıyorlar! Türkiye zaten seçime gidiyor, bu adımları atarak tedirgin olanları daha da tedirgin etmenin anlamı var mı!.."
Değerli dostlar, MB'nin "faiz indirimleri" doğru, sonrası "riskli", İMKB'nin yaptıklarının "tamamı yanlış"! Şu soruyu sorun ve hangisi doğru siz de sorgulayın: Kör havuz ve emir iptali kime yarıyor?
Son söz: Türkiye "büyük ve emperyal olma yolunda" giderken içeriden-dışarıdan daha çok darbe alacak! Dikkatli olalım, çok dikkatli!