Advertisement

Kovid-19 bir anda tüm dünyayı hem ekonomik hem de sosyal açıdan etkileyen bir pandemi haline geldi. Bu salgından hepimiz etkilendik, beklemediğimiz bir anda hepimiz evlerimize hapsolduk, alışkanlıklarımız tam tersine döndü. Kısacası yaşamımızın altı üstüne gelmiş oldu. Yaşamımızdaki bu değişikliği olumlu yönde değiştirip krizi fırsata çevirebiliriz.

Programsız yaşamayı seven bir toplumuz, koronavirüsten sonra iş ve özel hayatımız daha düzenli hale gelecek. Daha çok spor yapacağız, beslenme alışkanlıklarımız değişecek ve daha dengeli beslenmeyi benimseyeceğiz. Güneş ışınlarının insan sağlığı üzerindeki etkisini daha iyi anlayıp güneşten yararlanma süremizi uzatacağız.

Türk milleti zorlu durumlarda üstün başarılar sergilemeyi sever. Bunun bir örneği; bu zorlu günlerde 14 gün gibi kısa bir sürede seri üretim bandından ilk yerli ve milli yoğun bakım solunum ve Emar (MR) cihazının üretilmesidir. Yakaladığımız diğer bir başarı da yerli üretimimiz olan İHA ve SİHA’larla Güneydoğu’daki terör olaylarını bitme noktasına getirmemiz ve savunma sanayimizin %70 yerli üretime geçmesidir.

Türkiye, güçlü ve esnek imalat sektörüyle, vantilatörlerden maskeye, ilaç ve dezenfektana kadar ihtiyaca cevap verecek üretimi kısa sürede yapacak kapasiteye sahiptir. Bu sayede Türkiye, böylesi bir kriz ortamında 50’dan fazla ülkeye tıbbi yardım yapabilmiştir.

Türkiye’nin Kovid-19 ile mücadelesinde güçlü yönlerinden birisi de yüksek bir yoğun bakım kapasitesine sahip şehir hastaneleri zincirlerine sahip olmasıdır.

Kovid-19 bazı sektörleri olumsuz etkilerken, e-ticaret dünyasında adeta bir sıçrama etkisi yapmıştır. Gıda, market, temizlik, dezenfektan, kitap, oyuncak, küçük ev aletleri ve çocuk tekstili kategorilerinde e-ticaret sitelerinin satışları yüzde 200 artmıştır. Bu sayede artık kocaman, gösterişli mağazalara eskisi kadar ihtiyaç duymadığımızın farkına vardık.

İnsanlarımız online alıveriş alışkanlıkları edindikleri gibi aynı şekilde evden çalışmaya da alıştılar. Bu durum uzun vadede işyeri kiralarının dengelenmesi de katkı sağlayacaktır.

Koronavirüs krizi eğitim sistemimizin dijitalleşmesine neden olmuştur. Online eğitimler yaygınlaştıkça bu durum kişilere zaman tasarrufu sağlayacak ve eş zamanlı olarak da şehirlerin trafik yükünü azaltacaktır. Ayrıca online eğitimler sayesinde devasa eğitim binalarına ihtiyaç duyulmadığı ortaya çıkmıştır. Sadece mesleki eğitim veren okullar ve uygulama yapma zorunluluğu olan tıp, eczacılık , mühendislik vb. gibi fakültelere yatırımların yapılabileceği anlaşılmıştır.

Bu süreç ayrıca teknolojiye hakim, kalifiye elemanların istihdam edilmesinin önemini ortaya koymuştur. Maliye Bakanımız Sn. Berat Albayrak bu ihtiyacımızı gidermek için 1 milyon yazılımcının önünü açmıştır. Bu sayede firmalarımız endüstri 5.0 insansız teknolojiye geçişleri daha da hızlı ve kolay olacaktır. Artık devlet ve bankalar kredilerini inovasyon üreten şirketlere vermeye başlayacaklardır. Yapılan araştırmalar sonucunda Türkiye’de ilk 500 sıralamasında yer alan firmalardan sadece yüzde 5’nin yüksek teknolojiye sahip olduğu görülmüştür. Bu da firmalarımızın yüksek teknolojideki açığını gözler önüne sermektedir.

Kovid-19’un, ekonominin her sektörünü aynı şekilde etkilemediğini gözlemledik. Seyahat acenteleri, hava ulaşımı, kara ulaşımı, otelcilik, restoran/cafe, hediyelik eşya gibi hem iç hem de dış turizmle alakalı birçok alt sektörün kısa sürede olumsuz yönde etkilenmesi beklenmektedir. Turizm sektörünü ayakta ve canlı tutmak için devletimizin tüm sektörler için sağladığı işe devam kredisi, 36 ay vadeli kgf garantili kredi, kısa çalışma ödeneği, kısmi çalışma uygulamalarının yanısıra ekstra vergi /kredi kolaylıkları ve borç ertelemeleri gibi ekonomik tedbirler hayata geçirilebilir.

Bu bağlamda ülkemiz şartlarına uygun ve daha verimli olan deniz ve demir yolu taşımacılığına yatırımlar arttırılabilir.

Sonuç olarak, Türkiye, güçlü ekonomisi, güçlü idari yapısı, güçlü sağlık sistemi, özverili sağlık personeli ve toplumsal desteği ile salgını tamamen kontrol altına alacak güce sahiptir.

Günün sözü; İyimser insan her felakette bir fırsat, kötümser insan da her fırsatta felaket görür.

Servet ŞAHİN

Ordu TSO Yönetim Kurulu Başkanı