Para piyasası fonlarına ilişkin yönetim ücretlerinde düzenleme
Sermaye Piyasası Kurulu, para piyasası fonlarına ilişkin yönetim ücretleri ile ilgili yeni bir düzenlemeye gitti
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) para piyasası fonlarına ilişkin yönetim ücretleri ile ilgili yeni bir düzenleme yaptı.
SPK'nın 27 Haziran tarihinde yayınlanan haftalık bültenine göre yatırım fonları rehberinin 4.7 numaralı bölümünün 2. maddesinin yürürlükten kaldırılmasına karar verildi.
12 Mart tarihli Kurul kararıyla düzenlenen ilgili bölümde para piyasası fonları yönetim ücretleri konu ediliyordu.
Son kararla yürürlükten kaldırılan 2. maddede, para piyasası fonlarından alınan yönetim ücretinin, fon izahname ve yatırımcı bilgi formlarında yer alan mevcut yönetim ücretinin yarısı oranında uygulanması düzenleniyordu.
Kaldırılan 2. maddeye göre düzenlemenin yürürlüğe girdiği Mart ayından itibaren mevcut yönetim ücreti oranının arttırılması amacıyla yapılan başvuruların kurulca değerlendirmeye alınmayacağı da belirtilmişti.
SPK'nin son bülteninde sermaye piyasası araçlarının vadelerinin hesaplanmasına ilişkin yeni düzenlemeler de yer aldı.
"Para piyasası fonlarının getirileri bir miktar gerileyecek"
Bloomberg HT'de Akıllı Para programına konuk olan TEB Portföy Genel Müdürü Selim Yazıcı, söz konusu düzenlemeyle ilgili değerlendirmede bulundu.
Para piyasası fonlarının -kısa vadeli tahvil bono fonlarını da katıldığı zaman- toplam yatırım fonlarının yüzde 60'ı olduğunu söyleyen Yazıcı, sektörün Mart'tan beri çok ciddi gelir kaybına uğradığını ifade etti. Yazıcı sadece para piyasası fonlarının da toplam yatırım fonlarının yüzde 45'ini oluşturduğunu belirtti.
“Sektörün gelir ihtiyacı açısından çok önemli ürünler. Gerek emeklilik, gerek gayrimenkul gerek girişim sermayesi gibi ürünleri çıkarmamızda bize çok önemli bir yakıt sağlıyor.” diyen Yazıcı, bundan sonraki sürece yönelik değerlendirmede bulundu:
“Para piyasası fonlarının getirileri bir miktar gerileyecek. Çünkü bunların yönetim ücretlerinde yükselme olacak. Ancak mevduatla karşılaştırıldığında hala başabaş bir noktada olduğunu söyleyebilirim. Özellikle TCMB'den Temmuz ayında beklenen faiz indirimine kadar bu böyle gidecektir diye düşünüyorum. Mevduata yakın belki bir miktar altında getirisi olacak.
MB faiz indiriminden sonra repo oranları da belki aşağı geldikten sonra bununla beraber, o zaman mevduat repo oranlarını ne kadar yakın takip edecek onu takip etmek gerekecek. Eğer mevduatta hızlı bir şekilde düşerse bu ürünler cazip olmaya devam edebilir. Ama mevduat biraz daha geriden gelirse o zaman mevduat daha avantajlı bir ürün olabilir gibi duruyor.”