Advertisement
HABERLER ABONE OL

HANDE BERKTAN

Veri üretiminde görülen üstel artış, pandemi döneminde uzaktan çalışma düzeninin yaygınlaşması ve ülkeler tarafından yürürlüğe koyulan düzenlemeler, siber güvenlik ve veri gizliliğinin öneminin artmasında rol oynayan faktörler olarak öne çıkıyor. 2020 ile 2026 arasında yıllık yüzde 7,7 büyüme ile 2026 yılındaki siber güvenlik pazar büyüklüğünün 270 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Fidye yazılımları, veri hırsızlığı ve sunucu erişimi kaynaklı vakalar 2020 yılında en sık gerçekleşen siber saldırı türleri olarak öne çıkarken, siber ihlallerin şirketler üzerinde başta gelir kaybı olmak üzere önemli sonuçları bulunuyor. Fidye yazılımları saldırıların yüzde 23’ünü, veri hırsızlığı yüzde 13’ünü ve ardından gelen sunucu erişimi kaynaklı vakalar ise yüzde 10’unu teşkil ediyor. Siber ihlallerin şirketler üzerindeki en önemli etkileri gelir ve müşteri kaybı, liderlik değişimi, hisse fiyatlarında düşüş olarak sonuçlanıyor.

2026 yılında günlük 463 milyar GB veri üretilecek

Hızlanan dijitalleşme ve artan veri üretimi, siber güvenlik konusunu daha önemli kılıyor. Yıllara göre üretilen veri miktarına baktığımızda, 10 yıl içerisinde 10 kat artarak 2026 yılında günlük üretilen veri miktarının 463 milyar GB’a ulaşması bekleniyor. Dolayısıyla artan veri üretimi siber güvenlik konusunu daha önemli bir konuma taşıyor.

Siber suçluların radarında finans ve sigorta sektörleri var

Deloitte’un hazırladığı Bilişim Raporu’na göre, 2020 yılında gerçekleşen siber saldırıların sektörel dağılımına baktığımızda ilk sırada yüzde 23 oranla finans ve sigorta sektörleri yer alıyor. Finans ve sigorta sektörlerini sırasıyla; yüzde 18 ile üretim, yüzde 11 ile enerji, yüzde 10 ile perakende, yüzde 9 ile profesyonel hizmetler, yüzde 8 ile kamu, yüzde 7 ile sağlık, yüzde 6 ile medya ve ardından ulaşım ve eğitim sektörleri izliyor.

Finans sektöründe saldırılar ağırlıklı olarak sunucu erişimine yapılırken, perakendede kimlik bilgisi toplama en sık karşılaşılan siber güvenlik vakaları olarak gösteriliyor.

Dijital finans ve sigorta hizmetlerinin kullanımında görülen artış ve müşterilerin güvenli ve pürüzsüz bir deneyim yaşama konusunda yükselen beklentilerinin yanı sıra, düzenleyici kurumların kişisel verilerin korunmasına ilişkin getirdiği zorunluluklar ve sektörde giderek büyüyen siber saldırı riski, finans ve sigorta sektöründe, doğru kişilere, doğru erişim yetkileri tanınmasının giderek daha kritik bir hale gelmesine yol açmakta ve kimlik ve erişim yönetimi uygulamalarının sektör için önemini artırmaktadır.

Finans ve sigorta sektöründe faaliyet gösteren oyuncular sektörde alışılagelmiş SMS, e-posta ya da arama yolu ile çok faktörlü kimlik doğrulama gibi yöntemlerin ötesine geçerek müşterileri için daha güvenli hizmetler sunmalarına fayda sağlayacak yenilikçi kimlik ve erişim yönetimi uygulamaları üzerine çalışmalar gerçekleştiriyor. Karekod uygulamaları, yapay zekâ destekli kimlik doğrulama metotları şirketlerin yatırım yaptığı alanların başında geliyor.

Veri koruma kanunları ve düzenlemeler

Dünya genelinde ülkelerin verilerin korunması konusunda yürürlüğe koyduğu kanun ve düzenlemelerin sayısı artmaktadır. 2022 yılına kadar Hindistan, İsveç ve Brezilya gibi ülkelerin veri gizliliği konusunda daha katı düzenlemeler getirmesi bekleniyor. Yapay zeka, IoT (Nesnelerin interneti) ve 5G’nin gelişimi ile bulut ve uç bilişim sistemleri kullanan cihaz sayısının artması, cihazların güvenlik gereksinimlerini artırmaktadır. Yakın gelecekte bu alanlarda potansiyel tehditlerle mücadele amaçlı yatırımların da artması bekleniyor.