Erdoğan: (Termik santrallere baca) Büyük ihtimalle yeniden ihale söz konusu olacak

Ülkemizin güvenlik ve savunma planlamalarının merkezinde yer alan örgüt olarak NATO'nun güvenlik şemsiyesi bizim için çok önemli. İttifakın yenilenme içinde olduğu da açıktır. NATO'nun terör örgütlerinden kaynaklanan asimetrik tehditler karşısında proaktif davranması gerekiyor. Günümüzün tehdit önceliklerine göre NATO'nun kendini güncellemesi kaçınılmazdır. Terör örgütlerine karşı ilkeli ve kararlı bir duruşu tüm üye ülkelerle gerçekleştirmeliyiz. Dayanışma ve beraberlik ruhu NATO'yu ayakta tutan sütunlardır.

NATO'nun caydırıcılığını azaltacak, ittifaka zarar verecek popülist beyanlardan da uzak durulmalı. NATO'ya alternatif olmak yerine daha güçlü çalışmalar içinde olmak gerekiyor.

Güney sınırlarımızda Avrupa'yı etkileyen hadiseler yaşanıyor. Terör çatışma, düzensiz göç Avrupa'nın tamamında istikrarı tehdit ediyor. Türkiye kritik roller üstleniyor. Ülkemiz bu vasfıyla NATO'nun vazgeçilmez ortağıdır. Müttefiklerimizin bizimle dayanışma ittifakı zayıflatmaz, güçlendirir. Londra'daki görüşmelerimizde bu mesajı vereceğiz.

Türkiye halihazırda NATO misyonuna en fazla katkı yapan ilk 5 ülkeden biridir. İttifaka ciddi kuvvet ve yetenekler sağlıyoruz. 2021 yılında karada NATO müşterek görev gücü komutasını üstleneceğiz. Havada erken uyarı ve yakıt katkısı verebilen 4 ülkeden birisiyiz. Denizde unsularımızla katkı sağlıyoruz. Bütçeye iştirakte 8'inci sırada yer alıyoruz.DEAŞ'la göğüs göğüse mücadele eden ve bozguna uğratan tek ülkeyiz. Müttefiklerimizden destek bekliyoruz.

Londra toplantısı sembolik anlamının ötesinde ittifakın 2020 yıllara kendisini uyarlaması bakımından ilk adım olacaktır. Bizim yerimiz ve duruşumuz bellidir. 1952'den bu yana yaptığımız katkılar, Türkiye'nin vazgeçilmez konumunu gösteriyor.

Londra'da bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla da görüşmemiz olacak. İngiltere, Fransa ve Almanya liderleriyle 4'lü zirve yapacağız. Suriye ve Libya başta olmak üzere bölgesel konuları ele alacağız. Hem Barış Pınarı'nda son durumu, hem de Suriyeli sığınmacıların geri dönüş projesini anlatacağız. Türkiye'nin PKK/YPG ile mücadelesini en üst düzeyde ifade edeceğiz. Libya'da bir an evvel ateşkes sağlanması amacıyla atılabilecek adımları konuşacağız.

İngiltere ve Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızla da kucaklaşacağız. Son olarak Cambridge Camisi'nin de açılışını yapacağız."

4 ZİRVEDE NE KONUŞULACAK?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin sığınmacılara kapıları açıp açmayacağı şeklindeki soruya, "4'lü zirveyle alakalı güvenli bölge burada ağırlıklı olarak gündemimizde yer alması önem arz ediyor. Bu konuda bizim Tel Abyad ve Rasulayn burası var. Burayı birinci derecede görüşeceğiz, ilgilerini anlamak istiyoruz. İngiltere, Almanya, Fransa nasıl yaklaşır bilemiyoruz. Kendilerine yaptığımız çalışmaları sunacağız. İlgileri alakaları varsa da bunu dünya ile paylaşacağız, yoksa onu da paylaşacağız. Diğer ülkelerle de paylaşama yoluna gideceğiz. Fransa'yı Doğu Akdeniz ciddi manada rahatsız ediyor olabilir. Libya ile yaptığımız çalışma da rahatsız ediyor olabilir. Attığımız adımın Libya'nın, Türkiye'nin egemenlik hakkıdır. Bunu kendileriyle tartışmayız. Egemenlik haklarımızla doğan hakkımızı da sizinle masaya yatırmayız" diye cevap verdi.

'GEREĞİNİ YAPARIZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya ile imzalanan anlaşmaya ilişkin olarak da, "Yunanistan bu konuda adımlarını atabilir. Bizim de adım atma hakkımız saklıdır. Biz de adımlarımızı atarız, gereğini de yaparız. Libya belki büyükelçisini de çekebilir. Onlar büyükelçi ile muhattap olabilir. Yunanistan Başbakanı Londra'da bizimle görüşme talebinde bulundu. Bunları konuşacağız. Yunanistan, Mısır, Güney Kıbrıs böyle bir üçlü çalışmayı yapmaları bizim Libya ile attığımız adımı asla etkilemez. Biz Libya ile yazılı anlaşmamızı yaptık, Meclis'e gelecek bu da geçecektir" dedi.

'KUSURA BAKMASINLAR'

Erdoğan, Trump yönetiminin baskısıyla NATO'nun güvenlik planlarında YPG/PKK'yı 'tehdit' olarak sınıflandırmamasına ilişkin soru üzerine ise, "Biz terör örgütü tanıdıklarımızı NATO tanımıyorsa kusura bakmasınlar. Biz terör örgütü olarak görmeye devam edeceğiz. Bizim terör örgütü olarak telakki ettiklerimiz bizim NATO'daki dostlarımız terör örgütü olarak kabul etmezse, atılacak adımların karşısında oluruz" şeklinde cevap verdi.

TERMİK SANTRALLERE BACA DÜZENLEMESİ

"Her şeyden önce bu erteleme ilk defa önümüze gelmedi. Bu talep daha önce geldi bunlar yapıldı. Yüklenici firmalar bu filtre çalışmalarını gerçekleştirmediler, tekrar süre uzatım talebinde bulunuyorlar. Bizim kararlılığımız var. Paris Sözleşmesi'yle bir süreci yaşıyoruz. İklim değişikliğiyle ilgili teklifler geldi. Bu teklifleri getirenler sözlerinde durmadı, biz de imza atmadık. ABD başta olmak üzere bunu imzalamış değil.

"BU KURULUŞLARI ÇALIŞTIRMAYIZ"

Derdimiz yenilenebilir enerji konusunda havanın kirletilmesine, insanımıza temiz hava solumasına fırsat vermeyen bu kuruluşları çalıştıramayız. Bu termik santrallerde daha başta bir defa bu filtrasyonun yapılması kaydı var. Siz bu karara uymazsanız, siz daha fazla para kazanacaksınız diye buna fırsat veremeyiz. Bunun için süre doluyor. Bu yıl sonuna kadar kendileri ne gibi adımlar atar bilemem. 2022 sonuna kadar buna fırsat verelim, bunu kabul etmem mümkün değildir. Bir tarafta halk, bir tarafta sermaye var. Bu adımı attık. Bir ihaleye gider, başka çıkışı yok.

"VERDİKLERİ SÖZLERİ TUTMADILAR"

O dönemde de aynı şeyler gündemimizde oldu, konuştuk. Fakat bu bacalara bu modern anlamda filtreleri yerleştirmezseniz bu anında kısıtlanır. Verilen sözler tabii ki. Ama ne yazık ki çevre noktasında verdikleri sözü tutmadılar. İstediğin kadar düşürdüm de, halkım diyor ki 'hava kirliliğinden yaşamakta sıkıntı' çekiyoruz. İş bitmiştir, halkım karar vericidir. Süre bitmek üzereyken geldik, kendileri buna uymadı. Meclis'e göndermekten başka çarem olamazdı. Yapılacak iş Meclis'te gerekli tartışmalar yapılır, bunun yolu yeniden ihaledir, bu bölgeye bizim doğalgaz noktasında sıkıntımız yok, doğalgazı getirebiliriz. Burada istihdam noktasında bazı sıkıntılar yaşanabilir. Bu sıkıntıyı da çok daha farklı yollar ortadan kaldırırız.

"İÇİŞLERİ BAKANLIĞIMIZ ALIR GELİR"

Adil Öksüz'ün yeri: Bakanımızın buradaki ifadesi bu haddini bilmez malum kişi bu ülkeden kaçmıştır ama gittiği ülkeleri tarafından koruma altında. Çok farklı ülkelere... Belçika'ya, Almanya'ya... Şu anda buna benzer yüzlerce FETÖ'cü terörist buralarda yaşıyor. Biz hepsini istedik. Buraların yönetimleri bu FETÖ'cü teröristleri bize bugüne kadar teslim etmedi. Edenler de var, edenlerin de açıklamasını yapıyoruz. Bununla ilgili böyle bir durum yok. İçişleri Bakanlığımız yapılacak bir operasyonla alır gelir mi görürüz.