Advertisement

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, "Toprak Analiz Laboratuvarları ile ilgili sıkıntılarımız var. Güvende bir azalma var. Bu konuda aynı güven azlığı bir bakan olarak bende de var. Bunu mutlaka gidermemiz lazım" dedi. 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, 5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla düzenlenen programa katıldı.

Fakıbaba, "Ülke genelinde faaliyet gösteren 260 adet toprak analiz laboratuvar tarım bilgi sistemine dahil edilerek yapılan analizler kayıt altına alınmıştır. Bu toprak analiz laboratuvarlar ile ilgili sıkıntılarımız var. Güvende bir azalma var. Bu doğrudur, bunu not edelim ve bu güveni tekrar kazanalım. Eleştirilere açık olan bir bakanlığız. Bu konuda aynı güven azlığı bir bakan olarak bende de var. Bunu mutlaka gidermemiz lazım" dedi.

Gıda Tarımve Hayvancılık Bakanlığında gerçekleştirilen programda konuşma yapan Bakan Fakıbaba, toprağın önemine ilişkin, "Toprak, tüm canlıların ortaklaşa kullandığı değeri ölçülemeyen bir hazinedir. Üretimin temel dayanağı, zenginlik ve servetin gerçek kaynağıdır. Toprak, yaşamın ta kendisidir. İsminde bereketi, içinde üretimi, özünde hikmeti barındırır. Toprak, ana kucağı, baba ocağıdır. Toprak, vazgeçilmez bir varlık, sadık bir yardır. Geldiğimiz ve gideceğimiz yerde topraktır" ifadelerini kullandı.

Nüfus yoğunluğu sebebiyle toprağın büyük bir baskı altında olduğunu ve bu baskının devam edeceğini kaydeden Fakıbaba, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu bina daha önce bir tarım alanıydı, burada bir üretim vardı ama şimdi bir bina var. Toprağa olan ihtiyacımızı o kadar çok iyi biliyorum ki, belki 50 yıl sonra diyeceğiz ki; acaba bu binayı yıksak da bu topraktan nasıl faydalanabiliriz, nasıl üretim elde edebiliriz. Çünkü toprak, gıda, tarım ve hayvancılık olmadığı takdirde hayat yoktur. Toprakla ilgili olarak çalışmamızın sadece bu bakanlıkta, bu salonda olmaması lazım. Bu bayramı bütün illerde, ilçelerde, köylerde kutlamamız lazım. Farkındalığı sadece Tarım Bakanlığı ortaya koyamaz. Hep biz oksijenden, sudan bahsederiz ama toprağın olmadığı bir ülkede yaşamak mümkün değildir ve o ülke bağımsız bir ülke olamaz. Bunun örneklerini şu anda da görebiliyoruz. Tarım Bakanlığı olarak toprağın, tarımın ne olduğunu biliyoruz" diye konuştu.

Sit alanı olarak ilan edilen ovaların sayısının 245'e çıktığını söyleyen Fakıbaba, "Hedefi hemen yakalamışız ve bunları daha da arttıracağız. Hayat eşittir toprak, su ve oksijendir. Bizim görevimiz toprağı koruyabilmektir. Toprağı korumak için mücadele veriyoruz ama '4,5 aydan beri gerçekten toprağı tam koruyabildin mi?' diye sorsanız 'koruyamadım' derim. Öyle bir ihtiyaç çıkıyor ki, derler ya 'Yukarıya tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal' aynen öyle bir olay. Bu dengeyi mümkün olduğu kadar hep toprağın lehine düşünerek minimize etmek bizim en önemli görevimizdir" açıklamasında bulundu.

Tarım topraklarının korunmasına yönelik yapılan çalışmaları aktaran Fakıbaba, şunları dedi: "Hükümetimizce, toprağın korunmasına yönelik yasal boşluk giderildi. 2005 yılında 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı kanunu çıkardık. Bu kanun ile bugüne kadar 605 bin hektar tarım alanının amaç dışı kullanımını engelledik. Tarım arazilerinin miras ve satış yoluyla bölünmesini önledik. 2014 yılında 5403 sayılı kanunda yapılan değişiklikle miras ve satış yoluyla bölünme bir nebze olsun önlenmiş oldu. Böylece, tarım arazilerinin bölünmesini, küçülmesini ve yok olmasını önlemek amacıyla en büyük adımı atmış olduk. Tüm mirasçıların haklarını koruyarak ve tarım arazilerinde bölünmeleri önleyecek alternatifli düzenlemeler getirdik. Toprak sınıfları tespit çalışmaları yaptık. 1995-2002 döneminde 544 bin hektar, 2003-2017 döneminde 14 kat artışla yaklaşık 7,5 milyon hektar alanda toprak sınıfları tespit edildi. Bu konularda personelimize, toprak etüt ve haritalama konusunda eğitimler vermeye devam ediyoruz. 1961-2002 döneminde yani 41 yılda 450 bin hektar alanda toplulaştırma yapılmışken, 15 yıllık iktidarımız döneminde bunu 5,5 milyon hektar alana çıkartmışız ve inşallah 2019 hedefimiz 7,5 milyon hektar, 2023 hedefimiz de 14 milyon hektardır. Bunu başaracağımıza inanıyorum."