Advertisement

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Bloomberg HT'nin düzenlediği Tarım ve Gıda Zirvesi’nde konuştu. Fakıbaba, zirveyi düzenleyen Bloomberg HT'ye teşekkür etti.

Fakıbaba, tarım girdilerinde "yarısı sizden yarısı bizden" şeklinde farklı destekler olacağını bildirdi.

Tarım ve hayvancılıkta rekabetçi bir Türkiye vizyonuyla 2018-2000 strateji planı yayınladıklarını belirten Fakıbaba "sürdürülebilir üretimi, kırsal kalkınmayı ve rekabet edebilirliği sağlamak amacıyla stratejiyi 'milli tarım güçlü yarın' olarak belirledik.

Tarımsal faaliyetlerin yürütülmesi için 2 kaynağa ihtiyaç var, tarım arazisi ve çiftçilerimiz. Bu 2 unsura sahip çıkmalıyız..Başarılı olmamak için hiçbir sebebimiz yok problemlerimiz olduğu doğru ama bunları tek tek aşabilecek güce sahibiz." dedi.  

Türkiye'nin tarımsal hasılada Avrupa'da birinci sırada olduğunu belirten Fakıbaba "tarımda geleceği de öngörüyoruz ve faaliyetlerimizi bu yönde sürdürüyoruz.. Kendi gıdasını üretemeyen ülkeler tam bağımsız olamaz derken buna gerçekten inanıyoruz." dedi.

Tarımsal kredilerde yüzde 25 ile yüzde 100 arasında faiz indirimi uygulamasının devam edeceğini belirten Fakıbaba üreticiyi desteklemek için bu indirimi uygulayan tüm bankalara teşekkür etti.

"FARKLI DESTEKLER OLACAK"

2003 - 2017 döneminde mazot maliyetinin ortalama yüzde 16'sını destekleyerek üreticimize 7.5 milyar TL ödeme yapılduığını belirten Bakan "2018'de çiftçilerimizin kullandığı mazotun yarısını ödemeye başladık, bu kapsamda 1.8 milyar TL destekleme ödemesi yaptık. Mazot fiyatlarını takip edip bunun ortalamasıyla çiftçilere yarısı bizde yarısı sizden diyebileceğimiz projelere imza attık, tarım girdilerinde "yarısı bizden yarısı sizden " diyeceğimiz farklı girdiler olacağını müjdelemek isterim" diye konuştu.

Fakıbaba konuşmasına şöyle devam etti;

"2005 yılında gübre desteğini vermiştik. 2017 dönemine kadar ortalama yüzde 15'ini destekledik. 2016'da gübredeki KDV oranını yüzde 18'den sıfıra indirerek yıllık ortalama 1 milyar TL dolaylı destek sağladık. 2018'de 530 milyon TL gübre desteği verdik.

Bunları hep revize edeceğiz.

Hayvancılığımızın gelişmesini yem bitkisi tohumu ve üretimi ile ilgili destekleri artırdık. 2018'de üretim ve kullanım desteğini yüzde 100 ve yem bitkisi üretim desteğini ise yüzde 50'ye kadar artırdık. Pamuk ekim alanlarında arazinin boş bırakıldığı zamanlarda yem bitkiciliği üretimine başladık."

2002 yılında 145 bin ton sertifikalı tohum üretimi varken 2017'de 1 milyon tona yükselmiş. Tohum ihracatımız 2017'de 136 milyon dolara yükselmiş. İthalatımız nedir? İthalatımız 185 milyon. Bugün Türkiye olarak 79 ülkeye tohum ihracatı yapıyoruz. Bakanlığımızın yetkilendirdiği 832 adet firma sertifikalı tohum üretimi yapıyor.

Bakanlık olarak tohumda 2023 hedefimiz 2 milyon ton üretim 500 milyon dolarlık ihracattır.

Tohumlarımızı kayıt ve koruma altına alıyoruz. 10 binden fazla tohum çeşidini kayıt altına aldık. Geleceğimizi düşünerek Ankara'daki Tohum Gen Fabrikası ve İzmir'deki Gen Fabrikası'nda 121 bin örneği muhafaza ediyoruz.

2002-2017 döneminde önemli artışlar sağlandı. Sığır sayısı 16.2'ye küçükbaş sayısı ise 46 milyon başa yükseldi. Artışa karşılık halkın alım gücünün artması sonucu gibi etkenler kırmızı ete olan talebi yükseltti. 2017'de 1.150 milyon tona yükseldi.
2023'e kadar ithalat eden bir ülke değil ithalatı bitiren hatta ihracat yapabilecek bir ülke haline gelebiliriz.

Arz açığı kapatmak ve fiyat dalgalanmalarını önlemek amacı ile kontrollü kırmızı et ithalatına geçici bir süre için müsaade ediyoruz. Hedefimiz, ihtiyacımız olan kırmızı eti yerli imkanlar ile karşılamak. Birçok yeni projeyi hayata geçiriyoruz. Kayıtlı aşıları yapılmış 4 ay ve üzeri buzağılar için 750 TL kadar destek veriyoruz. Benden önceki bakan arkadaşlarımızın projeleri. Buzağı kayıplarını önlemek için 2018 yılını ilan ettik ve tüm aşıları ücretsiz hale getirdik. 

200 başa kadar yerli hayvan besleyen besicilere hayvan başına 250 lira destek veriyoruz. Bu da önemli bir destekleme. 30 ilde etçil düve alımlarında buzağılara 250 lira ilave destek veriyoruz.

- ET FİYATLARI

Daha sonra soruları yanıtlayan Fakıbaba, Ramazan ayında Et ve Süt kurumu aracılığıyla 29 TL'ye kıyma ve 31 TL'ye et satışının devam edeceğini belirtti. 

Fakıbaba, Ramazan ayında et fiyatlarında artış yaşanıp yaşanmayacağının sorulması üzerine, "Biz önce üreticiyi baz alıyoruz. Bizim için üreticinin bu işi sürdürebilmesi ve ithalatın önünü kesebilmesi bağlamında gerekli önlemleri alabilmesi vazgeçilmezdir. Yani üretici yerli malı üretebilecek ve para kazanacak. Bir taraftan da ateşi de söndürmek adına dar gelirli vatandaşlarımızın bu önemli proteinden faydalanabilmesi için 29 ve 31 TL ile 6 aydır devam eden fiyat anlayışımız var, bunu devam ettireceğiz.

Belki satılan yerlerin sayısını da arttırarak devam ettireceğiz. Besiciler, ithalatçılar para kazanacak elbet ama bunun dengeli olması lazım. Eğer dengesiz şekilde piyasayı speküle edecek olurlarsa onların karşısında olacağımı iyi bilsinler. Elimizde gerekli enstrüman var. Biz bu piyasayı dizayn edebiliriz. Bunlar geçici çözümlerdir. Ateşi söndürmek için yapıyoruz. İnşallah özellikle damızlık düveyle biz hayvan varlığımızı arttıracağız. 2023 yılına kadar bu sorular artık sorulmayacak" diye konuştu.