Merkez Bankası faize ve sıkı duruş mesajına dokunmadı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) piyasa beklentilerine paralel şekilde politika faizini yüzde 19 seviyesinde tuttu. Karar metninde mevcut sıkı duruşun kararlılıkla sürdürüleceği ve politika faizinin enflasyon üzerinde oluşturulmaya devam edeceği mesajları da korundu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası politika faizini yüzde 19 seviyesinde tuttu.
Karar metninde, önceki metinde yer alan sıkı duruş mesajı korundu. Bununla birlikte faizin enflasyon üzerinde oluşturulmaya devam edeceği vurgulandı. Metinde konuyla ilgili olarak, "Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir." ifadeleri kullanıldı.
"Sıkılaşmanın kredilerdeki yavaşlatıcı etkileri gözleniyor"
Karar metninde parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin gözlendiği belirtilirken enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürüleceği mesajı yinelendi.
Enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyelere dikkat çekildi
Metinde enflasyon görünümüyle ilgili olarak, son dönemde ithalat fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışların yanı sıra, talep koşulları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları, açılmanın etkisiyle yaz aylarında enflasyonda görülebilecek oynaklıklar ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyelerin, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam ettiği vurgulandı.
Gıda fiyatları karar metnine de girdi
Temmuz ayına ilişkin aylık fiyat gelişmeleri değerlendirmesinde gıda fiyatlarının enflasyon üzerindeki etkilerine dikkat çeken Merkez Bankası faiz kararı metninde de konuya dikkat çekti. Metinde bu konuyla ilgili şu ifadeler yer aldı: Uluslararası tarımsal emtia ve gıda fiyatlarındaki yüksek seviyelere ilave olarak, bazı ürünlerde iklim koşulları kaynaklı arz yönlü etkilerin açılma etkileriyle birleşmesiyle Temmuz ayında gıda fiyatlarında gözlenen artış, enflasyondaki yükselişte belirleyici olmuştur.
İlgili haberler
"Fiyatlar genel düzeyindeki istikrar yatırım için zemin oluşturacaktır"
Metinde, fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrarın, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği mesajı verilirken bu sayede yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacağı belirtildi.
İktisadi faaliyet için aşılama vurgusu
Merkez Bankası iktisadi faaliyeti değerlendirdiği bölümde öncü göstergelerin yurt içinde iktisadi faaliyetin üçüncü çeyrekte dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret ettiğini belirtti.
Metinde aşılamanın toplumun geneline yayılarak hızlanmasının salgından olumsuz etkilenen hizmetler ve turizm sektörlerinin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanıdığı da ifade edildi.
Ticari krediler ılımlı seyir izliyor
TCMB değerlendirmesine göre ticari krediler ılımlı bir seyir izlerken son dönemde açılma ve ertelenmiş talebe bağlı olarak artış gösteren bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için alınan makroihtiyati tedbirlerin yeterliliği izleniyor.
Cari dengede pozitif etki
TCMB cari dengeyle ilgili yaptığı değerlendirmede ise olumlu dış talep koşulları ve uygulanmakta olan sıkı para politikasının cari işlemler dengesini pozitif etkilediğini belirtti. İhracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesi beklentisini paylaşan TCMB, cari işlemler dengesinde görülen iyileşme eğiliminin fiyat istikrarı hedefi için önem arz ettiğini vurguladı.
Yükselen küresel enflasyona dikkat çekti
Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya genelinde aşılamanın hızlanmasının küresel ekonomide toparlanma sürecini desteklediğini belirten TCMB, bununla birlikte, aşılama programlarında ilerleme kaydeden ekonomilerin kısıtlamaları hafifleterek iktisadi faaliyette daha güçlü bir performans sergilediğini vurguladı.
TCMB metninde küresel enflasyonla ilgili şu ifadeler kullanıldı:
Küresel talepteki hızlı toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerine olumsuz yansımaları görülmektedir. Yükselen küresel enflasyon ve enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır.
“Enflasyonda %5 hedefi 10 senedir var”
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay ve İş Portföy Genel Müdür Yardımcısı Nilüfer Sezgin, TCMB’nin piyasa beklentilerine paralel olarak politika faizini yüzde 19 seviyesinde tutmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Fatih Özatay, Piyasa Katılımcıları Anketi’nde 12 ay sonrası için tahmin edilen enflasyon oranının yüzde 12,6 olduğunu yani, 6,5 puanlık bir düşüş öngörüldüğünü dile getirdi. Piyasa Katılımcıları Anketi’nde enflasyon oranın, “Merkez Bankası kadar olmasa da” ona yakın bir oranda düşüş beklendiğini söyleyen Özatay, “Eğer bu iki gösterge elinizdeyse, zaten şu an ki duruşunuz sıkı demektir.” ifadelerini kullandı.
Özatay, TCMB’nin 2023 yılı tüketici enflasyonu hedefinin yüzde 5 olduğunu hatırlatarak, bu hedefin 10 yıldır olduğunu, fakat bu süre zarfında mevcut enflasyonun tahminlerin üzerinde seyrettiğini söyledi.
İş Portföy Genel Müdür Yardımcısı Nilüfer Sezgin, TCMB’nin PPK metninde, tarım kaynaklı bir fiyat baskısına dikkat çektiğini ve bunu enflasyonist bir risk unsuru olarak dile getirdiğini aktardı. Bu durumun önemli bir konu olduğunu söyleyen Sezgin, gıda grubunun toplam ÜFE içerisindeki ağırlığının yüksek olduğu dile getirdi. Sezgin PPK metninde yer alan detayları şu sözlerle değerlendirdi:
“Buna karşın bu kanaldan gelebilecek risklere karşın şu anda ilave bir adım atma ihtiyacı da görmediğini anlıyoruz.
3. çeyrekte Temmuz ayı verilerini incelediğimizde, hem iç talebin hem de dış talebin canlı seyrettiğini görüyoruz. Özellikle iç talepte, 2. çeyrekte bir miktar hız kaybı var gibiydi. Fakat Temmuz ayı ile birlikte açılmanın etkilerini görüyoruz, Merkez Bankası da buna dikkat çekmiş.
Piyasanın beklentisi faizin değişmeyeceği yönündeydi
Bloomberg HT anketine katılan kurumların beklentisi politika faizinin yüzde 19 seviyesinde sabit tutulacağı yönündeydi.
Yabancı kurumların beklentisi de faizin sabit tutulacağı yönündeydi. Standard Chartered son değerlendirmesinde Ağustos toplantısında faizde bir adım beklemezken Erdoğan’ın faiz indirimi çağrısından sonra TCMB’nin piyasaları sakinleştirmek için sıkı para politikasına güçlü bir şekilde bağlı olduğunu belirtmesi gerektiğini belirtmişti.
Bununla birlikte yıl sonuna ilişkin faiz tahminlerinin de ötelendiği izlenmişti. Deutsche Bank TCMB'den ilk faiz indirimi beklentisini Ekim'den Kasım'a ötelerken yıl sonuna kadar 200 baz puan indirim öngörüsünü 100 baz puana düşürmüş, TCMB'nin Kasım ve Aralık aylarında iki kere 50 baz puanlık faiz indirimi yapacağını tahmin etmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Ağustos ayına işaret etmişti
Yurtiçi piyasalar Merkez Bankası'nın kararından önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın enflasyon ve faiz açıklamalarıyla fiyatlamalarına yön vermeye çalışmıştı.
Erdoğan, katıldığı canlı yayında Ağustos ayıyla birlikte enflasyon oranlarında düşüşün başlayacağını söylerken, “Bunu da özellikle buradan bir yerde ben de sinyalimi belli yerlere herhalde vermiş oluyorum, çünkü bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil, zira faiz oranlarında da bir defa düşüşe geçiyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan, “Yüksek faiz yok. Çünkü yüksek faiz bize yüksek enflasyonu getirecektir. Ama düşük faiz de bize düşük enflasyonu getirecektir. Ağustos ayı kırılma noktasıdır ve Ağustos ayıyla birlikte artık biz de düşük enflasyona inşallah geçeceğiz” demişti.
Erdoğan, Ağustos'ta düşmesini öngördüğü enflasyonla ilgili “Ama bunun oranı ne olur, şu anda bulunduğumuzun bir defa çok çok altında olur” diye eklemişti.