Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) acil toplanarak 100 baz puan faiz indirimine gitti ve politika faizini yüzde 9.75 seviyesine çekti. Ayrıca likidite desteğine yönelik ek tedbirler alan banka, finansal istikrarı desteklemek için kapsamlı bir tedbir seti uygulamaya koyacağının altını çizdi.

Politika yapıcılar Perşembe günü toplanmayacak.

Koronavirüs vurgusu

Toplantıya ilişkin basın duyurusunda Koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelerin küresel büyüme görünümünü zayıflatmakta olduğu belirtilirken, küresel çapta merkez bankalarının genişleyici politika adımları attığı vurgulandı.

Yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki aşağı yönlü risklerin arttığının altı çizilen metinde, bankalara imkanlar çerçevesinde ihtiyaç duydukları likiditenin sağlanacağı belirtildi. Piyasaya 91 güne kadar repo ihaleleriyle likidite sağlanacağı ifade edildi.

Ayrıca banka, APİ'de tanınan likidite imkanına ilişkin limitlerin artırıldığını duyurdu. 1,3 ve 6 ay vadeli swap ihalelerinin düzenleneceği eklendi. Swap ihalelerinin euro ve altın cinsinden de yapılabileceği söylendi.

Kredi koşulunu sağlana bankara 500 bp YP ZK indirimine gidildi

Kredi koşulunu sağlayan bankalar için yabancı paralara yönelik zorunlu karşılıkların 500 baz puan azaltıldığı açıklandı.

Ayrıca reeskontta 90 güne kadar vade uzatımı getirilirken, miktar ihalesi yöntemiyle 1 yıl vadeli Döviz karşılığı swap ihaleleri olacağı belirtildi. 7.6 milyar dolar karşılığı kadar reeskont kredisi geri ödemesinin ertelenebileceği ifade edildi. Reeskont kredilerinin taahhüt kapatma süresi 24 aydan 36 aya çıkarıldı.

Bankalara hedefli ilave likidite imkanları tanındığı belirtildi.

TCMB'nin faiz oranlarına ilişkin internet sitesinde yer alan basın duyurusu şu şekilde:

Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 10,75’ten yüzde 9,75’e indirilmesine karar vermiştir.

Koronavirüs salgınına ilişkin gelişmeler küresel büyüme görünümünü zayıflatmakta, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankaları genişleyici yönde koordineli adımlar atmaktadır. Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir.

Koronavirüs salgını öncesi dönemde Türkiye ekonomisine ilişkin makroekonomik göstergelerde belirgin bir iyileşme kaydedilmiştir. Enflasyonda hızlı bir düşüş sağlanmış, cari işlemler dengesinde önemli bir düzelme gözlenmiştir. Finansal koşullardaki iyileşmeyle birlikte iktisadi faaliyetteki toparlanma eğilimi güç kazanmıştır. Bu dönemde şirketler kesiminin yabancı para borçluluğu azalmış; bankacılık sektörünün likidite ve sermaye tamponları güçlenmiştir. Dengelenme sürecinde elde edilen kazanımlar, Türkiye ekonomisinin olumsuz şoklara karşı direncini arttırmıştır. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, Merkez Bankası finansal istikrarı desteklemek amacıyla kapsamlı bir tedbir seti uygulamaya koyacaktır.

Enflasyon beklentileri, iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimleri ılımlı seyretmektedir. Küresel gelişmeler paralelinde Türk lirasında gözlenen değer kaybına karşın, başta ham petrol ve metal fiyatları olmak üzere uluslararası emtia fiyatlarındaki keskin düşüş enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir. Ayrıca, küresel ticaret hacmindeki zayıflama ve seyahat kısıtlamaları gibi önlemlere bağlı olarak toplam talep koşullarının enflasyonu sınırlayıcı etkisinin bir miktar arttığı değerlendirilmektedir. Bu gelişmelerle birlikte yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki aşağı yönlü riskler artmıştır. Bu çerçevede Kurul, politika faizinde 100 baz puan indirim yapılmasına karar vermiştir. 

Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.