Advertisement

Elektrik 4.0 sayfası Schneider Electric Türkiye’nin destekleriyle hazırlanmaktadır.

ELEKTRİK 4.0 ABONE OL

E-Mobilite Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ataman Bloomberg HT’de yayınlanan Elektrik 4.0 programına konuk oldu.

Ataman, elektrikli araç şarj istasyonlarında Türkiye’nin durumunun iyi olduğuna son 3-4 sene içerisinde gelişme kaydedildiğini söyledi.

Dernek hakkında bilgi veren Ataman, “E-Mobilite derneğini 2010 yılında Türkiye’de ve dünyada kimsenin elektrikli araç hakkında genel bilgi sahibi olmadığı zamanda kurduk. Türkiye’de bu alanda kurulmuş ilk dernektir. 12 yıllık süreçte 64 kentte temsilcisi olan ve yakında şubeleri ile devreye girecek bir yapıya dönüştü. Paydaşları sadece elektrikli araç şarj işletmecileri ve onların uzantıları değil, aynı zamanda elektrikli her aracı üreten üreticiler, elektrikli araç kullanmaya yönelik alt yapıların her parçasını üretenler, akademik dünya AR-GE merkezlerinin hepsi bizim paydaşlarımız ve biz bütün hepsini kapsayan tek yapıyız” dedi.

Elektrikli araç alt yapısı konusundan Türkiye’nin durumunun iyi olduğunu son 3-4 yılda gelişme kaydedildiğini belirten Ataman sözlerine şöyle devam etti:

Elektrik araç alt yapısı konusunda kötü durumda değiliz. Bütün Avrupa’da Norveç ve Hollanda ile istasyon veya elektrikli araç sayısı yüzde 50’lilerde ve bunu karşılayabilecek kapasiteye ulaşmış durumda değiller. ABD’ye düşündüğümüzde Tesla ‘yı biliyoruz Kuzey Amerika’da bile iki eyalet; Kaliforniya ve Florida’da elektrikli alt yapısı gelişmiştir. New York dahil geri kalan eyaletlerde yok gibidir. Türkiye’de bu alanda kanun çıktı. 26 Mayıs ‘tan itibaren Türkiye’de 16 adet lisanslı şarj işletmecisi var bunlar ilk 16 lisanslı şarj aleti üreticisi bir de TOGG görücüye çıktı artık farkında olmasak bile irili ufaklı birçok segmentte hizmet aracı üreticisi oluştu ve bunlar bütün bunların hepsi son 3-4 yıldır yoğunlaştı.

Otomotiv endüstrisinin Türkiye’nin yetişmiş bir alt yapısının olduğunun altını çizen Ataman, “Türkiye otomotiv endüstrisi yetişmiş insan alt yapısı, yan sanayide kazandığı kabiliyet bundan ihracata olan bakış önümüzdeki dönemde bu işin artılarına erişebilen önemli ülkelerden biri olacak beklentisi içindeyiz” dedi.

Elektrikli şarj istasyonları için herkesin mikro ve makro anlamda dönüşüm yapması gerektiğini söyleyen Ataman, kamusal anlamdaki büyük bir dönüşümün gerektiğini belirtti.

Ataman sözlerine şöyle devam etti:

İki anlama dönüşüm olacak bir tanesi kamusal anlamda bir tanesi özel alanda. Kamusal alanda derken orada elektrik dağıtım şebekesi kastediyorum, dağıtım şebekesine büyük bir dönüşüm gerçekleşecek. Özel alanda da mikro ve makro olarak görebiliriz. Örneğin; mikro olarak sizin evinizin otoparkı müsaitse evinizin garajına kuracağınız şarj istasyonu dönüştürmeniz olacaktır, siz kendi enerji alt yapınızı elektrikli araca uyarlıyor olacaksınız. Bir büyük fabrika veya şirket bütün işyerleri depolarını dönüştürecek.

2040 yılında Türkiye’de en küçüğünden en büyüğüne Türkiye’de 4 milyon civarında şarj ünitesi kurulca öngörülüyor bunun kurulu gücü de 352 binme megawatt gelecek şu an Türkiye’nin kurulu güç kapasitesi 100 bin megawatt.