Advertisement
HABERLER ABONE OL

CEMRE NUR KARACA

Elektrikli araçlara talep olsa da sektörün geleceğini altyapı ve batarya yatırımları belirleyecek. Elektrikli araçların satışlarındaki en önemli unsur menzilleri. Menzillerin uzaması batarya yatırımlarına bağlı. Sektör temsilcileri elektrikli araç sektörünün Türkiye’de büyümesi ve gelişmesi adına enerji altyapısının, şarj ve batarya yatırımlarının etkilerini Bloomberg HT’ye anlatı.

“Şarj ve araç sayısının aynı anda artması pek mümkün değil”

Türkiye’de elektrikli araç satışlarının hızlanmasıyla şarj ihtiyacı da git gide artıyor. Şarj istasyonlarının araç sayısından daha önde gitmesi gerektiğini söyleyen Zorlu Enerji Ticaret Genel Müdürü İnanç Salman “Türkiye’de yaklaşık 5 bin civarında tam bataryalı elektrikli araç olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’de pazar payı en büyük olan ZES’in ağı, sadece kamusal noktalarda 1.500’ü aşmış durumda. Araç sayısı, karşılığındaki soket sayısına baktığınızda olması gerekenin üzerinde bir soket sayısı olduğunu söyleyebiliriz. Ama şunu unutmamak lazım Türkiye şu an pazarda çok yeni, araç sayısı hızlı bir şekilde artacak. Ve her iki tarafın da esnekliği de aynı değil. Araç sayısı hızlı bir şekilde artarken, şarj sayısının aynı anda artması pek mümkün değil. O yüzden bizim görüşümüz şarj altyapısının önden gitmesi." ifadelerini kullandı.

"Tüm araçlar aynı anda saat 19 ile 20 arasında şarja takılırsa bir yüklenme olur"

Elektrik Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cem Aşık şarj istasyonları kurulurken akıllı şarj ünitelerinin de gelmesi gerektiğini söyledi. Aşık, altyapıların yetersiz olduğunu ve herkes eve gidip aracını 19-20 arasında şarj ettiğinde şebekeye yüklenme olabileceğini belirtti.

Cem Aşık, “Altyapının yeterliliği konusuna iki taraftan bakmakta fayda var. Birincisi elektrik üretimi, ikincisi de şarj. Burada konuşulan araç sayısı beklentilerine paralel olarak yıllık şarj için elektrik ihtiyacı yaklaşık 4 terabayt saat civarından çıkıyor. 2030 yıllarında beklenen Türkiye'deki enerji tüketimi ise 450 terabayt saatin üzerinde, hatta iyi senaryolarda çok üzerinde. Yani şarjdan kaynaklı ek tüketimin etkisi yüzde 1 bile değil. Dolayısıyla bizim odaklanmamız gereken anlık olarak getireceği yük, tepe tüketimin ne kadar etkileneceği.” diye konuştu.

Aşık'a göre şu anda şarj ev ağırlıklı yapılıyor. Ancak araç sayısı arttıkça apartmanda oturanlar da bunun içerisine girecek ve bina altyapıları buna çok uygun değil. Dolayısıyla iş yeri veya park alanlarında şarj istasyonları oluşturmak gerekli. Bu dağıtım trafolarda oluşacak ihtiyacı da belirleyecek ve bir yatırım gerekecek.

"TOGG’un da gelişiye 2022’nin sonuna doğru büyüme artacak”

Zorlu Enerji Ticaret Genel Müdürü İnanç Salman TOGG’un piyasaya çıkmasıyla Türkiye’deki elektrikli araç sayısında yukarı yönlü bir ivme yaşanacağını söyledi. Salman, “Araçla ilgili durum ise, özellikle yılsonunda veya 2022’nin başlarına doğru bir ivme kazanacağını düşünüyoruz. Özellikle TOGG’un da gelişiyle 2022’nin sonuna doğru büyümenin daha da artması bekleniyor. Dünyada en büyük artışın 2025 ile 2030 arasında olması bekleniyor. Bizim yaptığımız projeksiyonlarda bu yıllarda Türkiye'de 1,5 milyon civarında elektrikli araç olmasını bekliyoruz ve Türkiye’de 2030’lu yıllarda her satılan iki araçtan birinin elektrikli araç olma olasılığı var. Buna karşılık kamusal alanda hepimizin kullanabileceği şarj istasyonu anlamında ise, toplamda yine 1 milyon sokete varan bir şarj parkı olması bekleniyor. Şarj altyapısının bu tarihlerden önce Türkiye’de belli bir yayılıma kavuşması gerekiyor.“ açıklamalarında bulundu.

"Batarya yatırımları öngörüleri güçlendiriyor"

Elektrikli araç satış öngörülerinin batarya fabrikalarına olan yatırımların belirlediğini söyleyen Türkiye Elektrikli ve Hibrit Araçlar Derneği Başkanı Berkan Bayram, “Avrupa'da 650 gigawatt saate ulaşan batarya üretim fabrikalarının adımları atılıyor. Yaklaşık 2022-2323Te hepsi hemen hemen faaliyete geçmiş olacak. Yani 2 yıl sonra Avrupa'da 650 gigawatt bulan bir batarya kapasitesi oluşacak. Dolayısıyla elektrikli otomobilde hep 20230’a geldiğimizde 10 araçtan 8’i elektrikli olacak gibi öngörülerin altında yatan hızlandırıcı temel etken bu batarya fabrikaları." dedi

"Elektrikli otomobillerin yüzde 60'ında Çin’in imzası bulunacak"

Berkan Bayram, `Tüm dünyadaki lityum madenlerinin bir şekilde Çinli firmalar tarafından işbirliğiyle ortak üretime geçmiş olması asıl kritik etkendi. Biz şu anda Çin’in dünya batarya pazarında yüzde 60-yüzde 70 oranında söz sahibi olduğunu görüyoruz.

“Bu 10-11 yıl önce Şili, Güney Amerika, Avustralya, Avrupa, Polonya ve Amerika’da, lityum yataklarının Çinli firmalarla birlikte işletilmesiyle başladı. Dolaysıyla 2030 yılına geldiğimizde aslında yola çıkan her elektrikli otomobillerin yüzde 60'ında çinin imzası bulunacak. Dünyadaki lityum tabanlı batarya üretiminde yüzde 60-70 oranında Çin, yüzde 40'a yakın Amerika ve kalan kısımlarını da Polonya ve Güney Kore karşılayacak.”

Bloomberg HT Elektrikli Araç Dosyası