Advertisement


Önce bir fıkra:

Malum dünyanın bütün milletlerinden insanlar bu dünyadan göçüp gidiyorlar ve Cennet-Cehennem’in kapısında Melekler&Zebaniler karşılıyor onları. İyileri melekler alıp Cennet’in kapısından geçiriyor; kötüleri ise Zebaniler Cehennem ateşinin başına götürüyorlar. Fıkra ya, Cehennem’de devasa kazanlar ve altında ateşler yanıyor; çığlıklar, bağrış-çağrışlar, herkes kefaretini ödüyor. Her kazanın başında bir Zebani elinde tokmak. Kazandan başını çıkarmaya çalışanın kafasına indiriyor ve hoop içeri… Fakat o ne? Kazanın birinin başında Zebani filan yok ama kazanın içinden arada bir görünen başlar, yeniden suya gömülüyor. Soruyor, kefaret ödeme sırasındaki günahkâr, “bu kazanın başında neden Zebani yok?”

Cevap:

“Orada Türkiye’den gelenler var, onlar birbirlerini ayaklarından çekiyorlar, Zebani’ye iş düşmüyor.”

Fenerbahçe-Beşiktaş yarıfinal maçı olaylar nedeniyle tatil edildi. Kim haklı, kim haksız bilemiyoruz. Maç ertelendi. Türkiye Futbol Federasyonu da maçın kaldığı yerden devamına karar verdi. Beşiktaş Divan Kurulu da maçı çıkmama kararı aldı.

Mesele kapandı mı?

Bence, olay yeni başlıyor ve konu da FİFA’da geçiyor.

1) Maçın tatil edilmesi kararı hatalıdır. Zira, maç ancak “mücbir sebeplerle” tatil edilir. Mücbir sebepler, sağanak yağış, deprem, kar-tipi, stadın elektriklerinin öngörülebilir sürede geri gelmemesi vs’dir. Kitlesel olaylar da “mücbir sebep” kapsamındadır. Ancak, bu durumda olaylara sebebiyet veren takım, hükmen “mağlûp” ilan edilir. Böyle bir sebep yoksa da maç tatil edilemez zaten.

2) Beşiktaş, durumu böyle muhakeme ettiği için maça çıkmama kararı almıştır. Gelecekteki haklarından mahrum kalma ve bugüne kadarki gelirlerinden feragat etme pahasına.

3) Yukardaki “Beşiktaş” ibaresinin yerine Fenerbahçe, Trabzon, Galatasaray vs. herhangi bir takımın adını yazabilirsiniz. Çünkü FİFA meseleye bu gözle bakmaktadır.

4) FİFA, bu maçı mutlaka gündemine alacaktır/almalıdır.

5) Stadların ve futbol dünyasının otoritesi FİFA diyelim ki, bu maçı gündemine almadı. Ama başka bir konuyu gündemine alacaktır. O gündemin adı EURO-2024’tür.

6) EURO-2024 için Türkiye dün başvurusunu yaptı. Rakibi Almanya. Bugüne kadar topraklarında EURO Lig şampiyonası görmeyen Türkiye, muhtemelen bu kez de göremeyebilir. Çünkü, siyaset “dirseğine kadar elini futbolun içine sokmuştur” ve bu el atma FİFA’nın midesini bulandırmaya yeter, artar…

7) Avrupa’nın sonradan bölünerek çoğalan ülkelerini saymazsak, hemen her ülke en az 1 kez, bazıları 1’den fazla kez topraklarında EURO lig şampiyonası yaşama bahtiyarlığına erişmiştir.

8) Türkiye de bu sona erişmek üzereyken, Zebanilere iş bırakmayan bir hamle gelmiştir.

9) Geçmiş olsun

Ve iyi uykular Türkiye…