Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin uzun vadeli kredi notunu 28 Ocak gecesi bir kademe indirerek yatırım yapılabilir seviyenin altında indirdi. Görünümü ise durağan olarak belirledi. Türkçesi, bu kredi notu bildik bütün riskleri barındırır dedi. Böylece, bilinen 3 büyük rating kuruluşundan hiçbiri artık ülkemizin uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notunu yatırım yapılabilir seviyede görmüyor.

OLMASI GEREKEN

Sıkça tartışılan bir konu kredi notu. Henüz bu sabah Hindistan'da yetkililerin bu konudan şikayet ettiğine şahit oldum. Kimi Avrupa ülkelerinde notçuların ofisleri polis tarafından basılırken birçok ülkede de kararların siyasi olarak yorumlandığına şahit olduk. Kısaca, kimse memnun değil. Hele ki ABD mortgage krizinde yaşananlardan sonra. Ancak mevcut sistemde yerlerine başka bir yapı oturtamıyoruz dünyaca.

En basit haliyle, bir not, verildiği ülkenin borcunu geri ödeyebilme kabiliyetini ve ödeme isteğini yansıtıyor. İmkanı olduğu halde ekonomisi bozulacağı için ödemezlik yapanla ödeyebilme kapasitesi olmayan aslında aynı kefede görülmeli.

Aşağıda 2012 yılında yazdığım 'kredi notuna giriş' içerikli yazıyı bulabilirsiniz.

http://www.bloomberght.com/yorum/gokhan-sen/1145389-analiz-bir-trending-topic-olarak-derecelendirme-kuruluslari

Bu girişten sonra, diyebilirim ki tarihinde böylesi bir ödeme sorunu olmayan ve her güçlüğe rağmen borcunu geri ödemiş Türkiye bence yanlış yerde değerleniyor. Düyun-u Umumiye'ye Osmanlı'nın borçlarını dahi ödeyen Cumhuriyet bu işin pekala temelli bir geçmişi olduğunu da bize gösteriyor.

Son yaşananların ardından kredi notumuzun derece yitirmesini makul buluyorum ancak not daha yukarılardan inmiş olsaydı. Kamu borcumuzun küresel çapta en düşükler liginde olduğunu da tekrar tekrar vurgulamak isterim.

OLACAK OLAN

Notlar bizi terk etti. Artık bunu geri döndüremeyiz.

Piyasa şartlarında, kazanılan notu yeniden elde etmek birkaç yıl sürebiliyor. Kredi notu bir çabanın, bir geçmişin tescillenmesi. Yani artık önümüze bakacağız.

Hukuku, yatırım ortamını tamir edip reformlara başlayacağız. Halka yansıyan politik barışı tesis edeceğiz. Ardından not gelecek.

Bildik, en kısa yol bu...

NOTUN ETKİSİ

Sıkça aktarmaya çalışıyorum. Yatırım kararlarında da etkisi var. Bu yüzden tekrarlamak isterim. Kredi notu evveli gösterir. Gelecek için kararı verecek olan yatırımcılardır. İstisnalar olur ancak onlar da kuralı teyit ederler. Aşağıda bunun bir sağlaması var.



Ülkemiz ilk yatırım yapılabilir notunu alana kadar (Fitch, Kasım 2012) yıllık 90 milyar dolar civarında doğrudan yabancı yatırım ve portföy akımı çekerken art arda gelen yatırım yapılabilir notlarının ardından (S&P - yerel para cinsinden & Moody's, Mayıs 2013) gelinen noktaya bakınız: İçeri giren doğrudan yatırım ve portföy akımında toplamda yıllık 10 milyar dolar mertebesine kadar indik. Not gösterge olsaydı, tam tersi olmalıydı. Notu bir tescil, onay mekanizması olarak görmekte fayda var.

Yatırım kararları verilirken not artık dikkate alınmayacak. Ne var ki bizim yaşadığımız ekonomik tahribat ve biriken ülke risk primi biz düzeltene kadar baki. İşler iyi giderse önce yatırım, ardından not gelecek.

Daha önce yapmıştık; yine yapmak gerekiyor.

 

 

Advertisement