Advertisement

ÇIKIŞA DOĞRU

Avrupa Merkez Bankası (AMB) 2014'te açıklayıp, 2016 Mart'ta büyütüp 2017 Nisan'da daralacağını sinyallediği parasal genişlemesini bitirmek üzere çıktığı yolda bir adım daha attı. Anladığımıza göre, Ekim ayında gelecek bir işaret ile 60 milyar euro büyüklüğündeki aylık bono alım programı küçülecek.

Draghi'nin basın toplantısında yaptığı açıklamalar elbette yoruma açık olmakla birlikte benim kendisinden yaptığım tercümem şöyle:

Ekim ayında varlık alımlarının azaltılması için yapılan görüşmelerin bir bölümü açıklanacak / Aralık ayında tüm detaylar belli olacak / Ocak ayında varlık alımları 45 milyar euroya inecek / Her çeyrekte 15 milyar euro azalıp Eylül 2018'de yeni bono alımı kalmayacak ve program tamamlanacak / 2018 son çeyreğinde -%0,4 olan mevduat faizi 15 baz puan artacak / 2019 ortasında politika faizi de 25 baz puana çekilecek ve simetrik bir koridor ile AMB hayatına devam edecek

Varlık alımlarının 40'a ya da 45'i ineceği bilmek mümkün mü? Pek değil. Ancak Euro hareketinin yarattığı rahatsızlık bana 45 milyar euro seviyesini düşündürtüyor. Böylece mimimal de olsa varlık alımlarının hızı sert şekilde yavaşlamıyor mesajı üretilmeye çalışılacak. Tahminen bu yapılırken de varlık alım programının ucu açık bırakılacak. Böylece enflasyonda olası bir kötü sürprizde AMB elleri havada yakalanmamış olacak.

DEĞİŞEN İKİ TAHMİN

Avrupa'da tahminleri aşan iki şey var. Biri büyüme hızı, diğeri ise euroya gelen alımların sertliği. İlki AMB'yi mutlu ederken %2,2'lik 2017 büyüme tahmini ile AMB, küresel krizden bu yana en güçlü büyümeyi tahmin etmiş oluyor. Gelecek yıllarda ise %2'yi bulamıyor büyüme tahminleri.

1,21'i zorlayan ve ticari bazda %10 civarında değer kazanan Euro ise enflasyon beklentilerinin törpülenmesine yol açmış. AMB aslında 2019'a kadar hedefi olan %2'lik enflasyonu tutturamayacağını kabul etmiş oluyor bugünkü minik aşağı yönlü revizyonlarla. 2018 için %1,2 olan TÜFE tahmini 2019 için de sadece %1,5. Bunun en büyük sebebi kurdaki reel değerlenme.

Başkan kurun seviyesine değinmese de burayı aşan her türlü Euro değerlenmesi bankanın politika adımlarına ket vurabilecek güce sahip. %2 hedefi uğruna 'ölen' bir banka için hedefi tutturamayacağını bile bile gevşemeden vazgeçmek acı verici olsa gerek. Neden böyle acaba?

Avrupa'da demokrasiyi kurtaran bankanın makro ekonomik şartlardaki olumlu değişimlerin de etkisi ile artık bir kurum olarak içtimai hayattaki etkisini azaltması gerekiyor. Hem büyüm yakalandı hem de popülist tehdit kısmen azaldı. Avusturya, Hollanda, Fransa ve belki de Almanya seçimleri bu yönde birer kanıt olacak. Diğer yandan, bilanço o kadar büyüdü ki birçok teknik limite dayanıldı. Varlık alım programının uzaması için artık kuralları daha da esnetmek gerekecek. Ülke, bono ve ihraç limitlerinin daha da aşılması gerekecek.

%0,5'lik enflasyon ıskalanacak diye AMB bunca toparlanmaya cevap vermezlik yapamayacaktır. Hele ki bilanço büyüklüğü 4,3 trilyon euroya varmışken.

Peki varlık fiyatları için bu toplantının sonucu ne olur? AMB'nin düşük enflasyon ortamı tahmin edip buna uygun olarak sıkılaşma takvimini daha da ötelemesi riskli varlıklar ve tabii ki Euro Bölgesi'nden (EB) fonlama sağlayanlar için oldukça olumlu. Karar uzun vadeli faizleri aşağı çekti. Tüm EB tahvillerinde alımlar görüyoruz. Buna rağmen, belki de pozisyonlanmalar gereği ama en çok 'bu seviyeleri yönetebiliriz' mesajı ile Euro değer kazanıyor. Bunun kalıcılığı hakkında artık şüphe duymaya başlıyorum. Üstelik Euro hakkında çok erken alarma geçenlerden biri olmama rağmen: http://www.bloomberght.com/yorum/gokhan-sen/2010075-yeni-dolar-euro-mu-olacak/

Draghi'nin 'Euro hareketleri bir belirsizlik kaynağıdır' açıklaması bana kalırsa sözel bir müdahale ve altı hafif de olsa doldurulabilir. Bu durumda piyasa neden 1,20'nin üzerini zorluyor? Cevabı basit. Herkes Dolar zayıflığına güveniyor.

Bir banka daha normalleşmeye doğru yol alıyor...