Advertisement
DÖVİZ ABONE OL

Türk Lirası, diğer gelişmekte olan ülke para birimleriyle birlikte küresel piyasalarda zayıflayan dolara karşı değer kazandı.

Güne 8,11 seviyesinde başlayan Dolar/TL kuru, 8,06'nın altını test etti.

ABD’de Mart ayı tüketici enflasyonu verisi piyasa beklentisi üzerinde gerçekleşirken yüksek açıklanan üretici fiyatları enflasyonu sonrasında piyasanın beklentisine göre tüketici fiyatlarında artış sınırlı kaldı. Bu durum ABD 10-yıllık tahvil faizinde düşüşe ve dolarda küresel değer kaybına neden oldu. Bloomberg Dolar Endeksi günün sabah seansındaki işlemlerde yüzde 0,1'lik düşüşe işaret etti.

Türkiye'nin risk primi 433 baz puandan işlem görürken gösterge tahvil faizi de yüzde 18,42 seviyesinde.

TL swap faizlerinde sakin seyir

Merkez Bankası'nda yaşanan görev değişikliğinin ardından yükselen yurtdışı swap faizlerinde normal seyir faiz toplantısı öncesinde ana temalardan biri olarak öne çıktı. HSBC Portföy Yönetimi Başekonomisti İbrahim Aksoy, TL swap faizlerinde düşüşlerin bu piyasada TL likiditesinin arttığına ve yurtdışı yatırımcının bu piyasadan çıkışını durdurduğuna işaret ediyor olabileceğine dikkat çekti.

Son fiyatlamalar kısa vadeli yurtdışı swap faizlerinin politika faizi civarında oluştuğunu gösterdi.

Türkiye'yi beğenen yatırımcılar dolar tahvillerine yöneliyor

Bloomberg'in haberine göre Naci Ağbal’ın 20 Mart’ta sürpriz şekilde görevden alınmasının ardından Türk lirası ve Türk lirası cinsi tahvillerde satışa giden yatırımcılar, yabancı para cinsi tahvillere yönelmeye başladı. Bloomberg Barclays endeksine göre, Türkiye’nin dolar tahvillerinde yaşanan yükseliş bu ay gelişen ülke (EM) ortalamasının üç katına ulaştı.

Fidelity ile Vanguard Türkiye’deki dolar cinsi tahvil pozisyonlarını “piyasa üzeri getiri”ye yükseltti. İki kurum da 2020’de temerrüde düşen Arjantin ve Lübnan’ın aksine Türkiye’nin yeterli nakit tamponları olduğu, CDS’lerdeki yükselişin daha çok teknik sebeplerden kaynaklandığı görüşünde.

Fidelty’nin Londra merkezli fon yöneticisi Paul Greer, “Yakın vadede Türkiye’de tahvil temerrüdünün yaşanmasını beklemiyoruz” değerlendirmesini yaptı. “Türkiye cari açığını ve özel sektörün dış finansman ihtiyaçlarını finanse etmek için ciddi şekilde yabancı sermaye fonlarına bağımlı” diyen Greer, “Türkiye’nin bu maksatla, iç ve dış borç yükümlülüklerini yerine getirme istek ve kabiliyetini ortaya koymaya devam edeceğini düşünüyoruz” dedi.