TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Merkez Bankası bugün faiz kararını açıklayacak ve Temmuz sonunda duyurulan sadeleşme hamlesinin ilk adımının kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin çoğu bugün bir faiz değişikliği beklemiyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı 30 Temmuz'da Ankara'da yaptığı konuşmada, normalleşme adımları çerçevesinde faiz koridorunda sadeleşmeye gideceklerini, ancak bunun sıkılaşma ya da gevşeme anlamına gelmeyeceğini açıklamıştı. Bu açıklamalar ekonomistler tarafında faiz koridorunun kaldırılarak, yeniden tekli politika faizi uygulamasına dönüleceği yorumlarına yol açmıştı.

Faiz koridorunun ortaya çıkması

TCMB, 2011 yılında tekli politika faizi politikasından faiz koridoru uygulamasına geçerek piyasaları şaşırtmıştı. Piyasalarda para politikasında 2008 ve 2009'daki küresel kriz ortamının yol açtığı sıradışı tedbirlerin sona erdirilerek normalleşmeye dönülmesi beklendiği bir ortamda Merkez, tam tersine daha önce görülmemiş bir hamle yaparak piyasayı etkilemek için kullandığı faiz araçlarını artırma yoluna gitti. 2009 yılının sonunda yeni dönemin ilk sinyalini veren TCMB, Mayıs 2010'da bir haftalık repo faizini gösterge olarak belirledi. Faiz koridoru uygulamasını temel politika aracı olarak kullanmaya başlayan TCMB, 2013'te tek bir faizi politika faizi tanımlamaktan kaçındı. TCMB Başkanı Başçı o dönemki anlayışı “Bir tanesini seçip ona politika faizi demek yanlış. Biz de bu yüzden bir tanesini gösterge olarak belirlemek yerine hepsine isim verdik” diye tanımlayacaktı.

Yeni strateji

TCMB 2008'den sonra başladığı agresif faiz indirimlerine, o dönemki politika faizi olan gecelik borç alma oranını yüzde 16,75'ten yüzde 6.50'ye indirene kadar devam etti. Ancak Mayıs 2010'da gecelik borç alma oranı faiz koridorunun tabanı olarak belirlendi. Aynı dönemde yeni politika faizi olan 1 haftalık repo faizi ise yürürlüğe yüzde 7 düzeyinden girdi.

Bu yeni strateji sayesinde Merkez Bankası, o dönem piyasalarda yaşanan ani fon giriş çıkışlarını daha iyi kontrol etme imkanı bularak, volatiliteyi azaltma yolunu izledi. Böylece Türk Lirası'nın aşırı değer kazanması da önlenmiş oldu.

Günümüze dönecek olursak TCMB'nin karşısında çok farklı bir tablo var. TL bu yıl yüzde 20'ye yakın değer kaybederek tarihin en zayıf seviyelerine indi. Dolar/TL bugün itibariyle 2,8777 ile rekor kırdı. Ancak Merkez bu yükselişe karşılık faiz artışı silahını kullanmadı. Özellikle son dönemde yaşanan siyasi belirsizlğin de Merkez'in beklemede kalmasını getirdiği ifade ediliyor.

BloombergHT.com'a konuşan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Burak Saltoğlu, TCMB'nin bugün faizi değiştirecek bir hamle yapmayacağını düşündüğünü söyledi. Saltoğlu sadeleştirmenin nedenini ise şöyle açıkladı: “Nisan 2016'da TCMB yönetiminin önemli bir bölümünün görev süresi doluyor. Yeni yönetime daha standart bir politika seti bırakmak isteyebilirler.”

Koridor ve repo faizi yükseltilebilir

PhillipCapital Ekonomisti Özlem Bayraktar-Gökşen ise, sadeleşmenin ilk adımını çerçevesinde bugün faiz koridorunun alt bandının ve repo faizinin bir miktar yukarı çekilmesini beklediklerini ifade etti. TCMB'nin 1 haftalık repo faizi yüzde 7,50, koridorun alt bandı olan gecelik borçlanma oranı ise yüzde 7,25 seviyesinde bulunuyor. Üst bant gecelik borç verme faizi ise yüzde 10.75 düzeyinde.

Yatırım bankası Goldman Sachs ise Para Politikası Kurulu'ndan 75 baz puanlık faiz artışı kararı çıkacağını öngördü. Goldman Sachs ekonomisti Ahmet Akarlı tarafından hazırlanan nota göre kurum, yarınki toplantıda Merkez Bankası'nın sadeleştirme yönünde ilk adımı atmasını ve faiz koridorunu daraltmaya başlamasını bekliyor. Kurum yüzde 7,50 olan politika faizinin 75 baz puan artırılarak yüzde 8,25'e çıkarılacağını öngörüyor.

Notta, Merkez Bankası'nın faiz koridorunun alt bandı olan gecelik borçlanma faizini yüzde 7,25'ten yüzde 8'e çıkaracağı ve gecelik borç verme faizini de yüzde 10,75'te sabit tutacağı beklentisi vurgulandı.

BloombergHT.com Editörü
Enes Tunagür
etunagur@bloomberght.com

Advertisement