İngiltere/Fox: Türkiye ile ticaret hedefimizi aştık yatırım alanına odaklanmalıyız
-
İngiltere Uluslararası Ticaret Bakanı Liam Fox Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Şen'in sorularını yanıtladı
İngiltere Uluslararası Ticaret Bakanı Liam Fox Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Şen'in İngiltere-Türkiye ticari ilişkileri ve Brexit sürecine dair sorularını yanıtladı.
“AB’den ayrılmamak oy kullananlara ihanet etmek olacaktır”
Brexit çıkmazı konusunda ne düşünüyorsunuz, İngiltere'nin Brexit sonrası dönemde de ticaret müzakerelerini etkileyecek midir?
Avrupa Birliği'yle (AB) ilgili üç seçeneğimiz var. AB ile anlaşmalı olarak ayrılmak, anlaşmasız ayrılmak ya da hiç ayrılmamak. Üçüncü seçenek referandumda oy kullananlara ihanet etmek olacaktır. Bu politika bu açıdan kabul edilemez. Bu nedenle iki seçeneğimiz var.
Ben AB'den ayrılmayı desteklemiş biriyim ancak bunu anlaşma yoluyla yapmamız gerektiğini düşünüyorum, ki bu bizi 50. maddelik yasal sürece götürüyor, uygulama süreciyle ilgili bize öngörülebilirlik sağlar. Ve bu sayede ihtiyaç duyduğumuz diğer ticaret anlaşmalarını yapabilecek zamanımız olacaktır. Hala AB üyesiyken, diğer ülkelerle ticaret anlaşmaları konusunda anlaşmaları konusunda müzakerede bulunamıyoruz. Kapsam belirleyebiliriz, ayarlamalar yapabiliriz. 21 ülke ile birlikte ticaret çalışma grubumuz var şu an. Ancak AB'den öngörülebilirlikle ayrılmak istiyoruz çünkü bu durum hem İngiltere işletmelerinin, hem Avrupa'daki işletmelerin hem de Avrupa dışındaki işletmelerin yararına olacaktır.
“Küresel sisteme daha fazla uyuşmazlık katmak istemiyoruz”
İngiltere’deki şirketler anlaşmasız Brexit’e kendilerini hazırlıyor gibi duruyor. Anlaşmasız Brexit gerçekleşirse bunun şirketlerin üzerindeki etkisi ne olabilir?
Anlaşmasız Brexit'e hazırlanmak için yeteri kadar, fazlaca zamanımız olduğunu düşünüyoruz. Anlaşmasız Brexit Ekim ayının sonunda olursa elbette çok daha yönetilebilir olacak, bu yıl Mart ayında AB'den ayrılmak zorunda kalmış olabileceğimiz olasılığıyla kıyaslanınca. Hazırlık yapmak için fazla vakit var. Örneğin sınırlarda. Devamlılık anlaşmaları için Avrupa Birliği kuralları dahilinde 3. taraf ülkelerle yaptığımız ticaret için daha fazla vakit var. Bu anlaşmaların bazıları halihazırda bitti. Örneğin geçen hafta Kore ile olan anlaşmayı tamamladık. Yani hazırlamak için daha fazla vakit var. Ancak hala geçerli olan bir durum var. Anlaşmasız Brexit, ticaret ortamında, küresel ticarette karşı rüzgarların arttığını bildiğimiz bir dönemde daha fazla belirsizlik yaratacaktır. ABD ve Çin arasında ticaret gerginlikleri görüyoruz. Almanya gibi ekonomilerde yavaşlama görüyoruz. Bazı ekonomilerde resesyon yaşandığını görüyoruz. Küresel ticaret büyüme tahmini bu yıl için yalnızca yüzde 2.1. Yani bu sisteme daha fazla uyuşmazlık katmak istemiyoruz. Üzerinde müzakere edilmiş bir anlaşma ile AB'den ayrılabilirsek çok iyi olacaktır.
Anlaşmasız Brexit'in yaratabileceği sorunların etkilerine karşı korunmak için yapabileceğimiz her şeyi yapmaya, her şeyi yerli yerine koymaya çalışacağız. Nihayetinde bu İngiltere halkıyla verdiğimiz politik bir karar. Bu parlamenter olarak bizim verdiğimiz bir söz. Referandum sonucunu onurlandırmak gerekiyor. Parlamento üyelerinin yüzde 80'i referandum sonucunu hayata geçireceklerine söz verdi. Bunu bir kontrat olarak düşünecek olursanız parlamenterlerin bu anlaşmada üstlerine düşeni yerine getirmelerinin vakti geldi.
“Açık ve serbest ticarete ihtiyacımız var”
Bugünlerde sıklıkla duyduğumuz iki kelime var bir tanesi korumacılık bir diğer de ülkeler arasında görülen ticaret sürtüşmeleri tarifeler. Bu sorunlar ne kadar ciddi ya da sizce bu sorunlar uluslararası ticareti nasıl etkileyecektir?
OECD tarafından açıklanan bazı verilere bakacak olursanız ya da bir kaç hafta önce Japonya’daki G-20 zirvesinde biz bir konuyu tartıştık. O da şu, ABD ve Çin arasında görülen ticaret sorunlarının küresel gaysrısafi yurt içi hasıladan 0.8 götürebileceği düşünülüyor ve böyle bir şey gerçekleşirse IMF’ye göre, hem ABD hem de Çin tarafında çok olumsuz etkileri olacaktır. Bunlar gerçekleşecek olursa, küresel ekonominin yalnızca üçte biri trendde ya da trendin üstünde büyüme gerçekleştirebilir ki bunun da küresel talep tarafında çok olumsuz etkileri olabileceğini söyleyebiliriz. O yüzden açık ve serbest ticarete ihtiyacımız var. Ancak bu şekilde geçmişte yaşanan yoksulluğun üstesinden gelebiliriz ve ekonomik fırsatları dünyanın farklı noktalarına götürebiliriz.
Regülasyonlar yoluyla ne şekilde olursa olsun küresel ticareti açmamız gerekiyor. Hizmetlerde reform yapmamız gerekiyor. Ancak bunu da korumacılığı artırmadan yapmamız gerekiyor. Bu çok önemli bir şey. Zaten serbest ticarette başarılı olanlarımızın maalesef merdiveni çekip aynı başarıları diğerlerinin sağlamamasına neden olma durumu var. Bu küresel istikrar ve küresel güvenlik anlamında iyi bir şey değil.
“Küresel ekonominin kurallarının güncellenmesi gerekiyor”
Bir tıp doktoru olarak sizin küresel ticaret konusundaki önerinizi duymak isterim. Belki buna çözüm olabilecek bir kurum var bu da Dünya Ticaret Örgütü. Bu konuda ne düşünüyorsunuz ne yapılması gerekiyor sizce?
Dünya ticaret örgütünün güncellenmesine ihtiyacımız var. Özellikle zaten uygulayıcı kurum olarak karşımıza çıkıyor Dünya Ticaret Örgütü. Aralık ayına kadar yeni üyeler atanmadığı sürece pek bir şey yapılabilecek gibi durmuyor ve ABD’de zaten şu an bunun önüne geçiyor. En hızlı şekilde bunun yapılması gerekiyor. Ele alınması, çözülmesi gereken şey bu.
Küresel ekonomi 1995’ten beri çok dramatik bir şekilde değişti. Küresel ekonomi de değişmesiyle, bu kuralların güncellenmesi gerekiyor. Aynı zamanda düzgün şekilde uygulanan kurallara ihtiyacımız var. ABD’nin Çin söz konusu olduğunda dile getirdiği bazı konuları biliyoruz. Mesela gizli sanayi destekleri sağlanmamalı, hangi şirketlerin kamu tarafında çalıştığını bilmemiz gerekiyor. Daha fazla şeffaflığa ihtiyacımız var. Bir piyasaya erişim sağlamak için ön koşul olarak zorunlu bir şekilde teknoloji transferine izin verilmemesi gerekiyor ve çok daha fazla erişim alanı konusunda bazı şeylerin yapılması gerekiyor.
Kurallara dayalı bir uluslararası sisteme ihtiyacımız var. Çünkü bunun alternatifi maalesef anlaşmalara dayalı bir sistem ki bu da sadece en büyük ve en zengin ekonomilere yardım edecek bir şey. Dünya nüfusunun tamamını kapsamayacaktır ve serbest ticaretten faydalanmalarını sağlayamayacaktır.
“Biz AB'den ayrılırken daha korumacı hale gelmeyeceğiz”
Brexit sonrası dönemle ilgili olarak, ABD Başkanı Trump İngiltere ziyaretini tamamladı ve İngiltere'yle çok iyi bir anlaşma yapmak istediğini söyledi ancak İngiltere'nin istediği nedir?
Biz ticaret bariyerlerinin kalktığını görmek istiyoruz. Örneğin hizmetler gibi alanlarda bariyerlerin kalktığını görmek istiyoruz. Şayet mevcut bariyerler ortadan kalkacak olursa yapabileceğimiz çok daha fazla şey var ve ticaret sisteminin daha da iyileştiğini görmek istiyoruz. Biz AB'den ayrılırken daha korumacı hale gelmeyeceğiz. Küresel bir İngiltere görmek istiyoruz. ABD ile dünyanın en büyük çift taraflı yatırım ilişkisine sahibiz. 1 trilyon dolarlık bir yatırımdan bahsediyoruz ve bunu ilişkimiz için bir baz olarak kullanmak istiyoruz.Ticaretimizi karşılıklı olarak geliştirmek istiyoruz ve gereksiz bariyerleri de azaltmak istiyoruz. Küresel ticaret sisteminde üreticiden ziyade çok daha fazla tüketici var ve serbest ticaret tüketiciye ucuz, çok ve kaliteli tercih sunuyor, bunu asla unutmamamız gerekiyor. Bu yüzden ücretleri de zaten artacaktır, bu zaten hedeflerimizden bir tanesi.
“Türkiye'yle ticaret ve yatırım ilişkimizi geliştirmek istiyoruz”
Sayın Bakan Türkiye'desiniz, bize bu ziyaretinizin öneminden biraz daha bahsedebilir misiniz?
Türkiye'yle ticaret ve yatırım ilişkimizi geliştirmek, iyileştirmek istiyoruz, zaten koyduğumuz hedefi aşmış durumdayız, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın koyduğu hedefi aşmış durumdayız. Bunun da ötesine geçmek istiyoruz. Yatırım ilişkisini düşünmemiz gerekiyor. Ekonomilerin birbirini tamamlaması gerekiyor. Finansal ya da yasal hizmetler konusunda ortak olabilmemiz gerekiyor ve ortak teşebbüslerde bulunmak istiyoruz Türkiye’de hem uluslararası olarak hem de üçüncü piyasalarla Sahip olduğumuz yetenekleri sektörleri olgunlaştırmak adına nasıl kullanabileceğimiz düşünmemiz gerekiyor.
Bakın bu karşılıklı bir kazanç durumu. Çünkü sadece yatırımdan getiri sağlanabilecek bir şey değil bu. Ancak potansiyel olarak İngiltere ihracatı için daha büyük bir pazar anlamına geliyor ve daha fazla istihdam anlamına geliyor Türkiye'deki genç insan için ve nüfusun zenginleşmesi anlamına geliyor. Bu karşılıklı bir kazanç durumu. Yapıcı şekilde yaklaşırsak daha iyi bir şey olacağını düşünüyorum.
“Türkiye'de daha fazla yatırım yapmak istiyoruz”
Türk ticaretiyle ilgili son bir soru sormak istiyorum. Bazı engeller var gibi görünüyor Türkiye'nin önünde, İngiltere'yle şu anda müzakere edemiyor, çünkü gümrük birliği içinde. Ancak Güney Kore ile müzakere edildiğini biliyoruz. Bu problemlerin önüne geçmek için hangi adımlar atılabilir?
Çok kompleks bir soru sordunuz. Çünkü sorunuzun cevabı farklı teknik, politik ve legal sorunlara dayanıyor. Elbette yeni bir serbest ticaret anlaşmasına başlayamayız Türkiye ile, çünkü biz hala AB üyesiyiz. Aslında hiçbir ülke ile yeni bir serbest ticaret anlaşması imzalayamayız AB'den çıkmadığımız sürece.
Bir devamlılık anlaşması olabilir İsviçre ya da Güney Kore'yle olduğu gibi. Türkiye’nin AB ile Gümrük birliği üyeliği var ve bu aslında İngiltere'nin bunun iyi bir model olmadığına karar vermesinin sebeplerinden bir tanesi de bu oldu. Ancak bunlara bakacağız ya da manevra alanımız ne buna bakacağız. Anlaşmasız Brexit durumunda Türkiye ile ne yapabileceğimize bakacağız. Ardından gelecekte serbest ticaret anlaşmalarını müzakere edebileceğiz. Karmaşık bir durum ve çoğu ülkelerle olduğundan daha karmaşık bir durum var ancak her iki yönde de stratejik ilişkileri derinleştirmek istiyoruz. İki ülke arasında akıp giden çok daha zenginlik olmasını istiyoruz. Biz Türk ihracatçıları için en büyük ikinci noktayız. Türkiye'de daha fazla yatırım yapmak istiyoruz. Bu ilişkileri ileri götürmek için çok daha fazla fırsatımız var ve ticaret, yatırım bunun bir parçası. Piyasa erişimi konusunda yapabileceğimiz, yetenek transferi konusunda yapabileceğimiz çok fazla şey var.”