Advertisement
HABERLER ABONE OL

İstanbul'da perakende fiyatlar Kasım'da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24,05 artış kaydetti.

İTO'nun yayımladığı endeks dikkate alındığında perakende fiyatlarda yıllık artış hızı 2003'ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

Aylık bazda artış yüzde 4,71 oldu.

Üretici fiyatları açısından öncü göstergelerden biri olan toptan eşya fiyat endeksi ise Kasım'da yıllık yüzde 34,08 arttı. Aylık bazda artış ise yüzde 6,77 olarak kaydedildi.

Kasım 2021’de Perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; konut Harcamalarında yüzde 9,52, diğer harcamalar grubunda 5,60, kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 5,45, ev eşyası harcamalarında yüzde 3,88, ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 3,40, gıda harcamalarında yüzde 3,15, giyim harcamalarında yüzde 2,34, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 0,68 artış görüldü.

Kasım 2021’de Toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; kimyevi maddeler grubunda yüzde 23,17, madenler grubunda yüzde 11,18, gıda maddeleri grubunda yüzde 7,04, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 4,14, yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 4,08, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 4,03, mensucat grubunda yüzde 1,07, artış görüldü.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) anketinin Kasım 2021 dönemi sonuçları açıklandı.

Ekim'de 51,2 olarak ölçülen manşet PMI Kasım'da 52 değerini aldı. Böylelikle 6 aydır endeks büyümeye işaret etti.

Endekste 50'nin üzeri seviyeler büyüme, altı ise daralma sinyali olarak değerlendiriliyor.

İSO'nun değerlendirmesine göre Ekim'deki yavaşlamanın ardından Kasımda üretim hafif bir artış kaydetti. Faaliyet koşullarındaki iyileşmede üretimin yeniden büyümeye geçmesi etkili oldu. İstihdamdaki artışın devam etmesi de üretimi destekledi. Sektör son bir buçuk yıl boyunca kesintisiz bir şekilde yeni istihdam yarattı.

Toplam yeni siparişlerde zayıflık sinyalleri arttı

Ankete göre, yeni alınan ihracat siparişlerinde devam eden büyümeye rağmen toplam yeni siparişlerde zayıflık belirtileri arttı.

Art arda ikinci ay yavaşlama kaydeden toplam yeni siparişlerde düşüş bildiren anket katılımcıları bu durumu fiyat artışlarına, elektronik parça eksikliklerine ve otomotiv sektöründe yaşanan sorunlara bağladı. Kasımda girdi maliyetlerinin kaydettiği sert artışa bağlı olarak girdi fiyatları enflasyonu keskin bir şekilde hızlanarak Eylül 2018’den beri en yüksek düzeye çıktı.

TL'de görülen kayıp maliyetleri artırdı

Anekdot temelli bilgiler, maliyetlerde görülen artışın Türk lirasındaki değer kaybından kaynaklandığına işaret etti. Bunun sonucunda imalatçı firmalar kendi satış fiyatlarını 16,5 yıllık anket geçmişinin en yüksek oranında artırdı.

Hammadde temininde süregelen güçlükler ve nakliye konusunda yaşanan sorunlar nedeniyle tedarikçilerin teslimat süreleri Nisan 2020’den beri en yüksek oranda arttı.

Firmalar, fiyat artışlarının ve tedarik zincirlerinde devam eden aksamaların etkilerini azaltmak amacıyla girdi alım ve stoklarını genişletmeye yönelik çabalarını yoğunlaştırdı. Bununla birlikte, yeni siparişlerdeki yavaşlamaya bağlı olarak söz konusu kalemlerde artışlar ivme kaybetti.

Kasım ayında Türk imalat sektörünün genel olarak büyüme bölgesinde kaldı. Buna rağmen, kur artışının zaten yüksek seyreden ham madde fiyatlarını daha da artırması nedeniyle firmalar maliyet baskısını giderek daha fazla hissediyor. Bu durum fabrika çıkış fiyatlarında anket geçmişinin en yüksek oranlı artışına yol açarken yeni siparişlerin yavaşlamasına da katkı yapmış durumda. Firmalar üzerindeki bu baskının önümüzdeki aylarda hafifleyebilmesi için liranın istikrar kazanması önemli. IHS Markit Ekonomi Direktörü Andrew Harker

Sektörlerin tamamında fiyat artışı gözlendi

İstanbul Sanayi Odası Türkiye Sektörel PMI kasım verilerine göre, Türk lirasındaki değer kaybı ve tedarik zincirlerindeki aksamalar sonucu Türkiye Sektörel PMI raporunda takip edilen 10 sektörün tamamında belirgin fiyat artışları gözlendi.

Sektörlerin hemen hemen hepsinde girdi fiyatları daha hızlı artarken nihai ürün satış fiyatları enflasyonu ise tüm sektörlerde ivme kazandı. Hem üretim hem de yeni siparişler sektörlerin çoğunluğunda yavaşlarken, raporun olumlu gelişmeleri yine istihdam tarafında gerçekleşti.

En yüksek girdi maliyeti tekstilde

Kasımda en yüksek girdi maliyeti artışlarının yaşandığı iki sektör sırasıyla tekstil ürünleri ile kara ve deniz taşıtları oldu. Maliyet enflasyonunda artış gerçekleşmeyen tek sektör olan ana metal sanayiinde dahi girdi fiyatları sert şekilde yükseldi. Girdi maliyetlerindeki yükselişin müşterilere yansıtılması satış fiyatlarında da hızlı artışlara yol açtı ve tüm sektörlerde enflasyon ivme kazandı. Satış fiyatlardaki en hızlı artış makine ve metal ürünleri sektöründe gerçekleşti. Fiyat baskılarındaki güçlenme, döviz kurlarındaki artış ve arz kısıtlarından kaynaklandı.

Teslimatlarda gecikmeler artıyor

Arz yönlü sıkıntılar, tedarikçilerin girdi teslimatlarındaki gecikmelerin artması ile daha da belirgin hale geldi. En uzun gecikmeler, özellikle elektronik parçalarda yaşanan küresel darboğazdan etkilenen elektrikli ve elektronik ürünler sektöründe yaşandı.

Tüm bu zorluklar kasım ayında talep koşullarını olumsuz etkiledi. Yeni siparişler giyim ve deri ürünleri ile ağaç ve kağıt ürünleri olmak üzere sadece iki sektörde artış gösterdi.

Yeni siparişlerdeki en belirgin yavaşlama kimyasal, plastik ve kauçuk ürünler grubunda kaydedildi ve böylece sektörün altı aylık genişleme süreci sona erdi.

Daha olumlu bir tablonun gözlendiği yeni ihracat siparişleri, sektörlerin yarısında artış gösterdi. Yeni siparişlere benzer şekilde üretim de sektörlerin çoğunluğunda yavaşladı.

En keskin düşüş ana metal sanayi sektöründe gerçekleşti. Yeni siparişlerin büyüme kaydettiği iki sektörün yanı sıra tekstil ve gıda ürünlerinde de üretim artışı gözlendi.

İşgücü piyasasında olumlu tablo

Kasım ayında en olumlu tablo yine işgücü piyasasında ortaya çıktı. Takip edilen on sektörün altısı personel sayılarını artırdı. İstihdam hacminde en hızlı genişleme kimyasal, plastik ve kauçuk sektöründe kaydedildi. İşgücü sayılarını azaltan sektörlerde düşüşler genellikle ılımlı seyretti. Bu gelişmenin istisnası olan elektrikli ve elektronik ürünler sektöründe istihdam kaybı belirgin gerçekleşti.

Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 7,4 büyüdü.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 3. çeyrek büyüme rakamlarını açıkladı.

Buna göre üçüncü çeyrekte ekonomi bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,7 büyüme kaydetti.

Verilere göre üçüncü çeyrekte ana gruplar bazında en yüksek büyümeyi ihracat gösterdi. Mal ve hizmet ihracatı, 2021 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 25,6 artarken ithalatı yüzde 8,3 azaldı.

Yerleşik hanehalklarının tüketim harcamaları, 2021 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 9,1 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 9,6 artarken gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 2,4 azaldı.

Sektörel bazda büyüme görünümü

Ekonominin temel sektörlerine bakıldığında tarımdaki daralma dikkat çekti. Verilere göre tarım sektöründe bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,9'luk daralma yaşandı.

Aynı dönemde sanayi yüzde 10 büyüdü. İnşaat sektörü de iki çeyrek sonra yıllık daralmaya geçti. İnşaatta üçüncü çeyrekteki daralma yüzde 6,7 oldu.

Hizmet sektörünün büyümesi de yüzde 20,7 olarak kaydedildi.

Sektör performanslarına çeyreklik bazda bakıldığında ise tarım sektöründeki çeyreklik daralmanın 3. çeyrekte de sürdüğü izlendi. Buna göre tarım sektörü üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,5 daraldı.

Sanayi sektörü üçüncü çeyrekte çeyreklik bazda yüzde 2,2 büyüdü. İnşaat ise yüzde 3,7 daraldı.

Hizmetler sektörü ise yüzde 7,9 ile güçlü bir çeyreklik büyüme sergiledi.

Büyümeye en yüksek katkı net ihracattan geldi

Ana gruplara bakıldığında yıllık yüzde 7,4'lük büyümeye en yüksek katkının net ihracattan geldiği izlendi. Buna göre ihracat 6,8 puanlık katkı verdi.

İhracatı 5,4 puanlık katkıyla iç tüketim, 1,2 puanla devlet harcamaları izledi. Yatırımlar büyümeden 0,6 puan götürürken stoklar ise 5,4 puanlık negatif etki etti.

Dayanıklı mal talebinde büyüme tek haneye indi

Hane halkı tüketimine ilişkin verilerde dayanıklı mallardaki büyümenin tek haneye inmesi dikkat çekti. Buna göre üçüncü çeyrekte dayanıklı tüketim mallarındaki büyüme yüzde 5,2 oldu. Böylelikle dört çeyrek sonra yıllık büyüme tek haneli gerçekleşti.

Üçüncü çeyrekte yarı dayanıklı mallarda büyüme yüzde 23,6, dayanıksız mallarda ise büyüme yüzde 8,2 oldu.

Makine yatırımlarında büyüme devam etti

TÜİK verilerine göre üçüncü çeyrekte makine-teçhizat yatırımları büyümesine devam etti. Üçüncü çeyrekte makine-teçhizat yatırımlarındaki büyüme yüzde 17,5 oldu. İnşaat yatırımları ise yüzde 9,6 daraldı.

G-20'de en yüksek ikinci büyüme Türkiye'de

Üçüncü çeyrek performansı Türkiye'yi G-20 içinde ikinci sıraya taşıdı. G-20 içinde Hindistan yüzde 8,4'lük büyümesiyle ilk sırada yer aldı. G-20 içinde Türkiye'yi yüzde 6,6 ile İngiltere, yüzde 4,9 ile Çin takip etti.

İngiltere'de yıllık enflasyon yüzde 4,2 olurken, Çin'de ise yüzde 1,5 olmuştu.

Beklenti yüzde 7,8 olmuştu

Bloomberg HT anketine katılan ekonomistlerin beklentisi yıllık büyümenin yüzde 7,8 olması yönündeydi. Ankette en düşük tahmini veren kurum yüzde 5,3, en yüksek tahmini veren kurum ise yüzde 11,4 büyüme öngörmüştü.

Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte önemli bölümü pandeminin yarattığı baz etkisiyle hizmetler ve sanayi kalemlerinin öncülüğünde yüzde 21,7 büyümüştü.

Öncü göstergeler pozitif sinyaller vermişti

3. çeyrek büyüme rakamları açısından en temel öncü göstergelerden biri olan sanayi üretiminden pozitif sinyaller gelmişti.

TÜİK'in açıkladığı verilere göre takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi 2021 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 10,8 artmıştı. Bir önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi ise yüzde 1,6 artmıştı.

3. çeyrekte dış ticaret tarafında da ivmenin hareketlendiği izlenmişti.

TÜİK'in açıkladığı verilere göre 3. çeyrekte toplam ihracat 56 milyar doları aşmıştı. 2020'nin aynı döneminde ihracat rakamı 43,4 milyar dolar seviyesinde kalmıştı.

Ocak-Eylül döneminde dış ticaret açığı yüzde 14,6 azalarak 37 milyar 876 milyon dolardan, 32 milyar 351 milyon dolara gerilemişti. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2020 Ocak-Eylül döneminde yüzde 75,8 iken, 2021 yılının aynı döneminde yüzde 83,3'e yükselmişti.

Tüketici güven endeksinde ise 3. çeyrekte düşük seyir devam etmişti. Temmuz'da 80,1 değerini alan endeks Ağustos'ta 78,5'e gerilemiş, Eylül'de ise yüzde 79,6 olarak kaydedilmişti.

BETAM büyümeye ilişkin değerlendirmesinde kamu yatırımlarının 3. çeyrekteki performansına da dikkat çekmişti.

3. çeyrek verilerine ilişkin tahminleri içeren analizinde BETAM bu çeyrekte ekonomik büyümenin iki kaynağı olduğunu, yıllık bazda kamu yatırımlarındaki artış ile dış ticaret fazlasının bu çeyrekte büyümeye ana katkı veren kalemler olduğunu belirtmişti.

Raporda, "Kesinleşen Temmuz, Ağustos ve kısmen açıklanan Eylül ayı GSYH öncü göstergeleri ile yaptığımız hesaplamalara göre 2021 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine kıyasla GSYH’nin yüzde 5,6 oranında büyümesini bekliyoruz. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerle yaptığımız hesaplamalarla ise 2021 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla GSYH’nin yüzde 1,6 büyüyeceğini öngörüyoruz." ifadeleri kullanılmıştı.

Elvan: Ücretli kesimin milli gelirden aldığı payı artırmak için adımlar atılacaktır

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan 3. çeyreğe ilişkin GSYH verilerini sosyal medya hesabından değerlendirdi.

Elvan, "Dış talebin verdiği önemli katkıyla 2021’in üçüncü çeyreğinde yıllık %7,4 oranında büyüdük. Ücretli kesimin milli gelirden aldığı payı artırmak için gerekli adımlar atılacaktır. Vatandaşlarımız müsterih olsun, herkesin büyümeden en iyi şekilde faydalanması temel önceliğimizdir" dedi.