Rusya'ya yönelik swift yaptırımına iki ülke daha katılıyor
Japonya Başbakanı Fumio Kishida ülkesinin Rusya'yı uluslararası ödemeler ağına erişimini engelleyeceklerini belirtti. Güney Kore de Rusya'ya yönelik bu yaptırıma dahil olacağını açıkladı.
Batılı ülkelerin Rusya'yı uluslararası ödemeler ağı swift sisteminden çıkaran yaptırımına Japonya da katılıyor.
Japonya Başbakanı Fumio Kishida, ülkesinin Rusya'nın uluslararası ödemeler ağına erişimini bloke edeceğini söyledi.
Japonya'nın katılımıyla G-7 ülkelerinin tamamı Rusya'ya karşı swift yasağına katılmış oldu.
Başbakan Kishida Japonya'nın Rusya'ya karşı başka yaptırımlar da planladığını ve Ukrayna'ya 100 milyon dolarlık olağanüstü insani yardım gönderdiklerini belirtti.
Güney Kore de yaptırımlara katılıyor
Japonya'nın yanında Güney Kore de Rusya'ya karşı swift yaptırımı adımı attı. Güney Kore Dışişleri Bakanlığı Rusya'ya yönelik ihracat kontrolleri ile birlikte swift yaptırımının da devreye alınacağını belirtti.
Batılı ülkeler swift yaptırımı konusunda uzlaşmıştı
Rusya'nın saldırılarının devam etmesiyle yaptırımların kapsamları giderek genişletilirken, en son ABD, İngiltere, Kanada ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri uygulanacak ilave ekonomik yatırımlar konusunda uzlaşmıştı.
Rusya'nın uluslararası finansal sistemle bağlantısını koparmak ve kurumlarının dünya çapında faaliyet göstermelerini engellemek üzere adım atmaya karar veren Batı ülkeleri, bazı önemli Rus bankalarının uluslararası para transferi sistemi swift ağından çıkarılması yönünde çalışmalara başladı.
Belçika merkezli swift, dünya çapında finans kuruluşları arasındaki işlemlerin güvenli ve standart bir halde gerçekleştirilmesine imkan sağlıyor. Halihazırda 200'den fazla ülke ile 11 binden fazla finans kurumunun bağlı olduğu swift ile dünyadaki sınır ötesi ödemelerin büyük kısmı gerçekleştiriliyor.
Rusya'nın söz konusu sistemden çıkarılması, Rus bankalarının ülke dışı ticari işleminin zorlaşması anlamına geliyor.
Batılı ülkeler, geçmişte benzer biçimde İran'ı swift ağından çıkarmıştı. İran, söz konusu sistemin dışında olduğu için petrol gelirlerini tahsilde, ticari ödemelerde zorluklar yaşamış, ülke ekonomisinde çeşitli sıkıntılarla karşılaşmıştı.
Batı ülkeleri Rusya'nın sistemden çıkması konusunu bir süredir görüşüyor ancak uzlaşı sağlayamıyordu. Başını Almanya'nın çektiği bazı ülkeler, AB içinde oy birliği gereken konuda ortak karar alınmasını engelliyordu. Ancak Rusya'nın saldırıları sürdürmesi ve uluslararası baskının artması Almanya'nın bu konudaki tutumunu değiştirdi.
Rusya'nın rezervlerini kullanma imkanının kısıtlanması da planlanıyor
Rusya, özellikle yüksek fiyatlı doğal gaz ve petrol gibi enerji ürünlerinin satışından sağladığı döviz rezervleri ile Batı'nın ekonomik yaptırımlarının etkisini zayıflatmayı planlıyordu.
Ancak ABD ve Avrupa, Rusya'nın 640 milyar doları bulan rezervlerini de hedefe alıyor. Bu bağlamda, Rus ekonomisinin uygulanan yatırımların etkisini hissetmemek için hazırladığı rezervlerini "felç etmeye" yönelik hazırlıklara başlandı.
Batı ülkeleri, Rusya Merkez Bankası'nın işlemlerini dondurmak ve varlıklarını likit hale çevirmesini engelleyecek tedbirler hazırladı.
Böylece Rus rublesinin değerini kaybetmesi, enflasyonun hızla yükselmesi ve ülkenin finansal olarak savunmasız hale getirilmesi planlanıyor.
Bunlara ilave olarak, Batı ülkeleri, daha fazla Rus kuruma ve yetkiliye kısıtlayıcı tedbir uygulama hazırlığı da yapıyor.
Halihazırda söz konusu listelere son halinin verilmesi için çalışmalar yoğun biçimde devam ediyor.