Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Societe Generale stratejistleri, yayımladığı bir araştırma raporunda Türk lirasındaki değer kaybıyla beraber en kötü senaryo olarak insanların bankalardaki varlıklarını çekme riskinin önemli derecede arttığını belirtti.

Kurdaki değer kaybını durdurmak için seçeneklerin kısıtlı olduğunu belirten stratejistler, düşük Döviz rezervleri düşünüldüğünde sermaye kontrolünün ya da acil bir faiz artırımının seçenekler arasında bulunabileceğini ifade etti. Stratejistler, acil bir faiz artırımının daha olası bir senaryo olduğunu fakat mevduat çekme limiti gibi bazı sermaye kontrolü araçlarının kullanılmasının da mümkün olduğunu söyledi.

Türkiye’nin bir ödemeler dengesi kriziyle karşı karşıya kalacağını henüz düşünmediklerini belirten Societe Generale stratejistleri, şirketlerin 2018’den beri döviz yükümlülüklerini ciddi şekilde düşürdüklerini ve borç çevirme oranlarının hala yüksek olduğunu dile getirdi.

"Kurdaki değer kaybının TÜFE'ye etkisi 7 yüzde puan"

Societe Generale, Türk lirasına olan güvenin azalmasıyla insanların bankalara koşabileceğini, finansal piyasalardaki istikrarın bozulabileceğini ve Türk lirasındaki değer kaybının bir hiperenflasyon dönemine yol açabileceğini belirtti.

Gelecek aylarda TÜFE’nin muhtemelen yüzde 30’a doğru yükseleceğini belirten banka, Türk lirasında Eylül’den beri yaşanan yüzde 35’lik değer kaybının gelecek aylar TÜFE’ye 7 yüzde puan olarak yansıyacağını söyledi.

Bankacılık sisteminden para çıkışlarının yaşanabileceğini ve bankacılık istatistiklerinin gelecekte daha az güvenilir olabileceğini belirten Societe Generale, kurdaki değer kaybının devam etmesi halinde hanehalkı döviz mevduatlarında ve döviz mevduatlarının tamamında bir düşüş yaşanabileceğinin altını çizdi.

Banka son olarak 2-5 yıllık getiri eğrisinin giderek düzleşeceğini ve burada da bazı işlem önerileri olduğunu belirtti.

Unicredit'ten Türk lirası ve para politikası analizi

Unicredit ekonomistleri yayımladıkları bir araştırma raporunda kurdaki değer kaybının Aralık’ta ya da 2022’nin başlarında TCMB’yi faiz artırmaya zorlayabileceğini belirtti.

Türk lirasında likidite kısıtlamaları uygulanmasını beklediklerini ve kurdaki değer kaybının önlenmesi için ilk olarak rezervlerin kullanılabileceğini söyleyen Unicredit ekonomistleri, bu önlemlerin uzun vadede işe yaramayacağını ve eninde sonunda faiz artırımının gerekli olacağını vurguladı.

Ekonomistler, TCMB’nin faiz indirimlerine devam etmesi durumunda likidite önlemleriyle geçici bir sıkılaşmanın daha sık görülebileceğini fakat bunun da Türk lirasındaki değer kaybının önüne geçemeyeceğini belirtti.

Japonya’nın normalde risk seven bireysel yatrımcıları rekor zayıf seviyelere düşen Türk lirasından çıkarken bazıları pozisyonlarını kapamak zorunda kaldı.

Tokyo Financial Exchange verilerine göre Türk lirasına yönelik uzun pozisyon alan Japon bireysel yatırımcının kontrat sayısı Şubattan bu yana en düşük seviyeyi görürken ekim ayındaki zirveden yüzde 44 azaldı.

Gaitime.com Research Institute Genel Müdürü Takuya Kanda, son emirlerin yaklaşık yüzde 30’unun, Türk lirası/yen kurunun 9’un altına gerilemesinin ardından gelen zorunlu satışlar olduğunu belirtti.

Türk lirası salı günü 8,5 yene kadar gerilemişti. Çarşamba günü ise 9 yenin hemen üzerinde işlem görüyor. Türk lirası, yene karşı bu yıl yaklaşık yüzde 35 değer kaybetti.

"Japon yatırımcılar Türk lirasına yönelik iyimser pozisyonlarını korumuyorlar"

Gaitame.com’dan Kanda, “Japon bireysel yatırımcılar artık Türk lirasına yönelik iyimser pozisyonlarını korumuyorlar. Yatırımcı Meksika pezosu veya Yeni Zelanda doları gibi para birimlerine yöneliyor. Tabii ki para birimi zayıfladıkça ucuz fiyattan alıcı çıkacaktır. Ancak geçmişten farklı olarak bunun kolektif bir hareket olacağını düşünmüyorum” değerlendirmesini yaptı.

Türk lirası yüksek getirisi sebebiyle uzun bir dönemdir Japon yatırımcısından ilgi görüyordu.

Türk lirasındaki üç aylık ima edilen getiri neredeyse yüzde 19 seviyesindeyken Japon yeni yüzde 0 getiri sağlıyor. Kanda, Türk lirasına ilginin azalması düşünüldüğünde Türk lirasındaki düşüşün geçmişte yol açtığı gibi dolar/yen kurunda sert düşüşe neden olmayacağını öngördü.

Dolar/yen kuru salı günü dört yıl sonra ilk kez 115’in üstüne yükselmişti. Yükselişte Fed Başkanı Jerome Powell’ın koltuğunu koruyacak olması ile Fed’den daha sıkı politika beklentisi rol oynamıştı.