SPK'dan imtiyazların kaldırılmasına ilişkin açıklama
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) üst üste beş yıl dönem zararı eden halka açık ortaklıklarda oy hakkına ve yönetim kurulunda temsil edilmeye ilişkin imtiyazların kaldırılmasına ilişkin tebliğ ile ilgili açıklamada bulundu.
SPK'dan yapılan açıklamada "Oy Hakkına ve Yönetim Kurulunda Temsil Edilmeye İlişkin İmtiyazların Kaldırılmasına İlişkin Esaslar Tebliği" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği hatırlatıldı.
Açıklamada yeni düzenleme ile tebliğde öngörülen şartların oluşması durumunda, şirket paylarındaki yönetimde temsil veya oy hakkında imtiyazların Kurul kararıyla kaldırılacağı belirtildi.
Kurul karar tarihi itibarıyla söz konusu imtiyazların kullanılamayacağının hükme bağlandığı belirtilen açıklamada, "Kurulca imtiyazların kaldırılması yönünde karar alınan şirketlerin yapacakları ilk genel kurul toplantısında esas sözleşmelerinde gerekli değişiklikleri yapmaları öngörülmüştür. Tebliğ ile getirilen düzenleme oy hakkına ve yönetim kurulunda temsil edilmeye ilişkin imtiyazların kaldırılmasına yönelik olup Kurul tarafından herhangi bir şekilde Tebliğ kapsamına girecek şirketlere kayyum ve/veya yönetim kurulu üyesi atanmasına dönük değildir." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Üst üste beş yıl dönem zararı eden şirketlerin zarara neden olan faaliyetlerinin makul ve zorunlu kıldığı hallere ilişkin açıklamalarını Kurul'a iletmeleri öngörülmüş ve makul ve zorunlu halin varlığına ilişkin Kurulca yapılacak değerlendirmede dikkate alınabilecek bazı durumlar düzenlenmiştir. 5 yıl üst üste dönem zararı eden ortaklıkların Kurul Kararı ile imtiyazlarının kaldırılması sonucunda, ilgili ortaklıkta mevcut oy haklarının yüzde ellisinden fazlasına sahip olunması nedeniyle yönetim kontrolünün elde edilmesi, pay alım teklifinde bulunma yükümlülüğünün doğmadığı hal kabul edilmiştir.
Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla halka açık olan ortaklıklar için Tebliğ'in ilk uygulama yılının hesap dönemi takvim yılı olan halka açık ortaklıklar için 31 Aralık 2013'te sona eren, özel hesap dönemine sahip olan halka açık ortaklıklar için 2014 yılı içinde sona eren yıllık özel hesap dönemi olduğu hükme bağlanmıştır. Halka açılacak şirketler açısından ise beş yıllık sürenin, halka açık ortaklık statüsünün kazanıldığı yıldan sonra başlayan ilk yıllık hesap dönemi itibarıyla başlayacağı düzenlenmiştir."
"Ana ortaklığa ait dönem zararı" dikkate alınacak
Konsolide finansal tablo hazırlama yükümlülüğü olan ortaklıkların konsolide, bireysel finansal tablo hazırlama yükümlülüğü olanların da bireysel finansal tablolarının esas alınacağının kaydedildiği açıklamada, dönem zararının konsolide finansal tablolarda "ana ortaklığa ait dönem zararı", bireysel finansal tablolarda ise "dönem zararı" olarak raporlanan dönem zararını ifade ettiği de açıklığa kavuşturuldu.
Açıklamaya göre, dönem zararının tespitinde kullanılan finansal tablolara ilişkin bağımsız denetçi görüşünün olumsuz olması veya görüş bildirmekten kaçınılması durumunda, ilgili finansal tabloların yönetim kuruluna sunulmasından itibaren sekiz ay içinde yeniden hazırlatılması öngörüldü.
Öte yandan sekiz aylık süre içinde olumsuz görüş verilmemiş veya görüş vermekten kaçınılmamış şekilde yeni finansal tabloların yönetim kurulu tarafından hazırlatılmaması durumunda ise dönem zararının tespiti kapsamında yapılacak değerlendirmede olumsuz görüş veya görüş vermekten kaçınılmış finansal tabloların Kurulca resen dikkate alınması suretiyle dönem zararı ile sonuçlanmış finansal tablo olarak kabul edilmesi esası benimsendi.
AA