Advertisement

Seçimlerin yaklaşması ile birlikte yoğunluğumuz iyice artacak; bir süre daha faiz yükseltmeyecek gibi görünen Fed ile de uğraşmaya devam edeceğiz, seçimlerden sonra hükümet kurma çalışmalarına bakacağız. Çin'de neler olacak? Bu da önemli. Fed gün geldi faiz artırdı diyelim, gelişen ülkelerden kaçış iyice artacak mı? Liste uzar, gider. Kısaca gündem yine yoğun ve elbette biz bu gündemi göğüslemeye her zamanki gibi hazırız.

Bu bağlamda, BloombergHT.com ailesini yenileme ve güçlendirme çalışmalarımız sonuçlanmak üzere. Yeni takım arkadaşlarımız iş başı yaptı ve hızla eğitimden geçiriliyorlar. En kısa zamanda sitemize katkı vermeye başlayacaklar.

Tabii biz ne kadar dikkat etsek ve özen göstersek de, ne bizim hatalarımız ve buna bağlı olarak sizlerin haklı eleştirileri ne de sebebini anlamakta güçlük çektiğimiz ithamlar bitiyor.

Uzun zamandır bu konuda yazmaya fırsat bulamamıştım. Açıkçası biraz ara vermek de istemiştim ama niye yazmıyorsun diyenler de var. Bu nedenle, listeyi biraz uzun tuttum ve dikkatimi çeken eleştirilere yanıt vermeye çalıştım.

Kızmak, darılmak yok...

İşte bunlardan bir demet;

"Lira ve rubleye beklenmedik "İHA" darbesi" başlıklı haberimize değerli bir okuyucumuz, "bu haberler, kamuoyunda rusyaya karsi hassasiyet olusturmak icin yapilan. ucuz medya pyunlarindan baska bi sey degil. rublede tl de daha iyi olamazdi. bu ise yaramaz. vazgecin bundan." eleştirisini getirmiş. Ben de diyorum ki, bu haber, beklenmedik gelişmelere karşı TL ve rublenin nasıl ani tepki verebildiğini göstermek ve kırılganlıklarını işaret için yapılmış. Aksi olsaydı, haber değeri taşımasaydı ya da başka bir amaç içerdiğini düşünseydik yer vermezdik.

"Yurtiçi piyasalarda "İHA" paniği" haberimiz için diğer bir değerli okuyucumuz, "az paraya kıyın da 1-2 editör alın. şu haberi okuyup imla ve harf hatalarını görürseniz bana hak verirsiniz!!!" demiş. Ben de Türkçe duyarlılığından dolayı bu okurumuza gerçekten teşekkür ediyorum. Kendisi haklı, haberde, imla hatası olmasa da harf hataları var. Elbette hemen bunları düzelttik. Ancak kafama takılan başka bir nokta var. Bu hepimizde olması gereken yoğun Türkçe tutkusu ile bir an önce katkıda bulunmaya çalıştığını düşündüğüm okuyucumuz sanırım yorumunu biraz aceleye getirmiş. Nasıl mı? Mesela, cümleye büyük harfle başlanacağını, bunun en temel gramer kuralı olduğunu bilmiyor olamaz. Ya da Türkçe her yerde doğru kullanılmamasa da olur, örneğin yorum yazarken kurallara uyulmayabilir de diyor olabilir. Eleştirdikleri konuda, neyi eleştirdiğini bir an unutup eleştirilecek şeyler yazan okuyucularımızı eleştirmek de pek zevkli birşey aslında.

"Marc Faber: ABD'ye değil, Türkiye'ye yatırım yaparım" haberimiz için özenli bir okurumuz, "10 yıllığına mı? 10gün olur yanlış çeviri olmuş galiba" demiş. Habere baktım, çeviri hatası yok. Tabii Bay Faber Türkiye'de 10 yıl değil 10 gün bile yaşasa bu yorumu yapabilir miydi, bilemiyorum.

"Merkez'in döviz rezervi 100 milyar doların altında" haberimiz anlayamadığım bir şekilde değerli bir okurumuzda rahatsızlık yaratmış ve sayın okuyucumuz, "Dolar her düşmeye başladığında siz bu haberi ısıtıp ısıtıp temcid pilavı gibi önümüze koyuyorsunuz" demiş. Evet bu haberi bahsettiğiniz pilav gibi her hafta önünüze koyuyoruz. Zira bu haberi her hafta Perşembe günü saat 14:30'da, Merkez Bankası haftalık verileri açıkladığında veriyoruz. Merkez açıkladığı sürece de her hafta vermeye devam edeceğiz. Sanırım başlıktaki "100 milyar doların altı" ifadesi okuyucumuzun canını sıkmış. 100 milyar dolar psikolojik bir sınırı ifade ediyor. Rezervler nasıl 100 milyar doları aştığında bunu başlığa çıkardıysak, iki haftadır da bu seviyenin altında kaldığı için, bu başlığı seçtik. Sözün özü, haberin dolardaki düşmeyle değil, rezervlerin psikolojik sınırın altına inmesi ile alakası var.

"9 ayda 900 milyon dolar net yabancı satışı oldu" habermiz için dikkatli bir okuyucumuz, "başlıkta 90 milyon dolar yazıyor içeriğinde 900 milyon dolar hangisi doğru?" demiş. Evet, haberin ilk halinde 90 milyon dolar yazmışız, ancak farkeder farketmez gereken düzeltmeyi yaptık. Okuyucumuza teşekkür ediyorum.

"Dolar/TL seçim öncesi 2.7975'e gelebilir" adlı haberimize, bu vatanı herkesten daha fazla sevdiğine gerçekten inandığım değerli bir okuyucumuz, "Nekadar çok vatan haini var" demiş. Kendisine, naçizane, bu ülke dolar haberleri ile batmayacak denli güçlü diyor, saygılarımı sunuyorum.

Aynı habere diğer değerli bir okuyucumuz, "nasıl gereksiz ve özensiz haber yapıyorsunuz rakamları bile kontrol etmekten acizsiniz" demiş. Sayın okuyucumuzdan, bir haberin gerekliliğine ilişkin ölçütlerini ve rakamlarda ne gibi bir özensizlik yapıldığını da söylemesini beklerdim. Mesela rakamları italik harflerle koyulaştırıp mı yazsaydık? Aslında iyi fikir. Üzerinde düşünsek fena olmaz.

Yine aynı haber için diğer bir değerli okuyucumuz, "cudmore un orijinal yazısını okudum. siyasetimiz hakkında yazdığı görüşlerinden hiç bahsetmemişsiniz.bence tüm makaleyi tercüme edip yazsaydınız daha doğru olurdu." eleştirisini getirmiş. Okuyucumuz haklı, ancak o haberi zaman kısıtından dolayı özet şeklinde verdik ve yalnızca gerekli gördüğümüz noktaları öne çıkardık. Bazen bu gibi haberlerde tam çeviri yapmak çok zaman alıyor ve öyle bir durumda haber eskimiş oluyor. Özet olarak, yalnızca siyasi kısmı çevirmememiz gibi bir durum yok. Daha önceki Bloomberg News çevirilerimizde siyasi bölümleri defalarca olduğu gibi verdik.

"Sanayi üretimi beklenenden hızlı arttı" haberimiz için değerli bir okurumuz, "haberi hemen ilk sıralardan çıkarmışsınız sanayi üretimi artmasaydı azalsaydı insanların gözüne gözüne sokardınız" demiş. Habere olumlu ya da olumsuz olarak bakmıyoruz. Bu haberin gerilere düşmesi, haber çokluğundan kaynaklanmıştır. Yeni haberler gelmiş, bu haber geriye düşmüştür. Günde 70 civarında haber yapıyoruz.

"Dış ticaret açığı beklenene yakın çıktı" haberimiz için diğer bir değerli okuyucumuz, "haberin içinden istediğiniz rakamları alarak başlığa koyuyorsunuz neleri gizlemeniz gerekiyorsa gizliyor neleri öne çıkarmak istiyorsanız çıkartıyorsunuz haberin başlığı şu olabilirdi ithalatta keskin düşüş,ihracatın ithalatı karşılama oranı hızla yükseliyor, bu gidişle cari açık sorun olmaktan çıkar,ihracattaki düşüş yavaşladı ithalattaki düşüş hız kesmedi.tabi bunlar sizin yayın politikanıza uygun başlıklar değil" demiş. Bu eleştirinin neresinden tutsam elimde kalıyor. Sıradan gideyim. Haberin içinden istediğimiz rakamları değil, önemli gördüğümüz rakamları, okuyucularımızın baktıklarını düşündüğümüz rakamları öne çıkarıyoruz. Rakam gizleme diye birşey yok, zira gizlediğimiz düşünülen rakamlar zaten haberin içinde. İhracat, ithalat ya da karşılama oranı gibi noktaları öne çıkarmamız gerektiğinden bahsedilmiş. Bu haber dış ticaret dengesi haberi ve ihracat, ithalat ve elbette karşılama oranı, bu haberin alt başlıkları olarak zaten verilmiş. Açıklanan dış ticaret dengesi verisi olduğu için de bu başlığı yazmışız. Bizim yayın politikamızı bizden iyi bilen değerli okuyucumuz için bir kez daha tekrarlayayım, yayın politikamız çok basit; haber en doğru şekilde, en hızlı biçimde, taraf gütmeden verilir.

En önemli eleştiriyi (eleştirileri demem gerek aslında) sona sakladım. "Dolar/TL'de 2,78-2,80 bandı aşağı kırılmaz" başlıklı haberimiz, ilk haliyle, bu başlığın tam tersi bir anlam verecek şekilde girilmiş ve haber oldukça uzun bir süre böyle kalmış. Gerçekten çok ciddi ve büyük bir hataydı. Haberin piyasaların kapalı olduğu Pazar günü girilmesi ve piyasalar açıkken kimseyi yanıltmamamız bizi sevindiren tek noktaydı. Bu ciddi hata için gerçekten özür dilerim. Ne kadar dikkat etmeye çalışsak da yanlışlıkları bütünüyle önleyemiyoruz. Nihayetinde bizler de insanız.

Sağlıcakla kalın,

aoz@bloomberght.com