Advertisement

“Endüstriyel Futbol” dilimize yerleştiğinden bu yana, kulüpleri belli finansal kriterlere göre sıralamak popüler hale geldi. Bu yazımda benzer bir şeyi, daha farklı bir pencereden yapacağım, hedefim o çok merak edilen “Zengin kulüp, her zaman başarılı kulüp müdür?” sorusunu yanıtlamak. Öncelikle tahmin edebileceğiniz gibi, belli bir seviyede müşterek ya da ilişkili kriterlere dayandıkları için, listeler farklı da olsa; neticeleri benzeşiyor. Baz aldığım 4 farklı liste, bu alanda en itibar görenler. Ayrıca beşinci bir listeden daha faydalanıyorum. O da sportif anlamdaki başarıya göre oluşturulan UEFA sıralaması. Bugün artık futbolla yakından alakalı olmayanlarımız bile çok iyi biliyor ki, bu sektördeki bütçeler inanılmaz. Belki de daha az bildiğimiz, bu alanda “yatırımların geri dönüşü”.  Tabii ki bu sektörde ölçüt sürdürülebilir sportif başarı. Bu sebeple arada ne düzeyde bir ilişki olduğunu ortaya koyabilmek de önem taşıyor. Peki hangi listelerden faydalandım?

1.İlki UEFA Sıralaması (UEFA Team Rankings): En basit anlamda son 5 seneye ilişkin UEFA takım katsayılarını alarak hesaplanıyor. Bu katsayılar da, elde edilen puanlara, o takımı ülkesinin genel katsayısının %20’si eklenerek elde ediliyor.

2.İkincisi artık bir klasik haline gelmiş olan Deloitte Futbol Para Ligi (Deloitte Football Money League): Sektörde herkesin ilk başvurduğu referans olan bu listede, futbol kulüpleri gelirlerine göre sıralanıyor. Bu gelirler de 3 ana kategoride sınıflanıyor: Maç Günü, Yayın ve Ticari. Bu araştırmamda 16. sayı olan Ocak 2013 listesini baz aldım. 

3. Üçüncüsü Forbes Futbol Zenginler Listesi (Forbes Football Rich List): Bu sıralama için kriter, kulüplerin geçmişteki işlemleri, piyasa değerleri, borçları, stadyum gibi varlıkları üzerinden hesaplanan değerleri. Forbes bu listeyi 2007 yılından beri yayınlıyor.

4.Dördüncüsü Transfermarkt Kadro Değerleri (Transfermarkt’s Squad Value): Bu listenin mantığı, takımda yer alan oyuncuların piyasa değerlerinin toplanması sonucu ortaya çıkan toplam kadro değeri.  (2013 yılındaki durumu yansıtıyor)

5.Son listemiz ise Brand Finance’s Football 50. Dünyanın en değerli futbol markalarını sıralıyor. Liste pazar payı, büyüme ve şirket finansalları gibi erişilebilir piyasa değerlerini baz alıyor. Dikkate aldığı kaynaklardan biri de Deloitte Futbol Para Ligi ancak başka kriterler de işin içinde olduğu için listeler farklılaşıyor.

Özellikle altını çizmek istediğim bir kaç nokta var: Sıralamalar sürekli değiştiği ve içerisinde bulunduğumuz sezon henüz sonuçlanmadığından; elimde bazıları için daha güncelleri de olsa; 2013 verisi veya 2012/13 sezon sonu verilerini dikkate aldım. Ayrıca tüm sıralamalar aynı sayıda kulübü kapsamıyor. Bu sebeple ortak paydayı 30 olarak alım. Tek istisna sadece 20 kulübü sıralayan Forbes. Aslında ana listesinde Deloitte da ilk 20 kulübü sıralıyor ama “Clubs Immediately Below The Money League Top 20”, başlığı ile ilk 20’yi takip eden 11 kulübü daha ayrıca listeliyor. UEFA Takım Sıralaması doğal olarak sadece Avrupa Kulüplerini kapsıyor. Diğer tüm listeler ise uluslararası. Ancak zaten bu listeler de neredeyse tamamıyle Avrupa Kulüpleri tarafından domine ediliyor.

-Para saadet getiriyor mu?

Tüm 4 “finansal” listede, “Büyük 5’ler” (İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya ve Fransa) ön plana çıkıyor. Bu ülkelerin dördünden 12 takım, 5 listenin her birinde yer almayı başarmış. Bunların yarısı İngiliz (Manchester United, Chelsea, Arsenal, Liverpool, Manchester City ve Tottenham Hotspur). İtalya’dan 3 (AC Milan, Internazionale, Juventus), İspanya’dan 2 (FC Barcelona, Real Madrid) ve Almanya’dan da 1 kulüp (Bayern Munich) var. Brezilya’dan Corinthians, Avrupa’dan olmayıp da bu listelerde boy gösterebilen yegane kulüp. “Sportif başarı” ile neyi kast ediyoruz?

Tabii ki mücadele ettiği ligi şampiyon bitirmek ya da üst sıralarda yer almak; ulusal kupaları müzesine götürebilmek; Avrupa Kupalarında şampiyonluk elde etmek veya finallere; üst turlara kalmak. En ideali de; hem kendi liginde; hem de Avrupa Kupalarında başarı elde ediyor olmak ve bu başarının birkaç sezonla sınırlı kalmaması; sürdürülebilir olması. Diğer bir tabirle; “kupalara abone olunması”. Burada çapıcı bir örnek vermek istiyorum: 2011/12 Bundesliga şampiyonu ve 2012/13 sezonunda hem Bundesliga’da, hem de Şampiyonlar Liginde olan Borussia Dortmund; tüm finansal listelerde kendine yer bulmasına karşın; Mayıs 2013 itibariyle UEFA Takım Sıralamasında ilk 30’da yoktu. (Kılpayı kaçırıyor: 31. sırada)

Madem Borussia Dortmund ile başladık; Alman takımları ile devam edelim. Gelirlerine, varlıklarına bakıldığında gayet iyi durumdalar. Gelin görün ki; UEFA İlk 30’da Bayern dışında bir tek Schalke 04 var. Ya da İngiltere’den farklı iki farklı örneği ele alalım: Manchester City ilki. Uzun yıllar sonra şampiyonluk yaşamış olan mavi beyazlılar; maddi varlığa ilişkin tüm listelerde de ilk 10’da yer alıyor. Ancak UEFA sıralamasında ancak 22. sırada. Diğeri ise Tottenham Hotspur. Yukarıda saydığımız diğer 5 İngiliz kulübünden farklı olarak, ne ülkelerinde; ne de Avrupa arenasında öyle çok kayda değer bir başarıları yok. Ancak son 4 sezonun hepsinde Premier League’i ya 4. bitirdiler, ya da 5. sırada. Dolayısıyla zaten varlıklı olan Londra temsilcisinin hem kasası doldu; hem de çok üstlerde olmasa da kendine UEFA İlk 30’da yer buldu. Benzer bir yorumu İspanya’nın Valencia kulübü için de yapabiliriz. Avrupa’da eski günlerini aratmalarına rağmen; La Liga’da geçen sezonun 5.si, ondan önceki üç sezonun ise 3.sü oldular. Daha o kadar çok örnek var ki…

Finansal bazlı listelerdeki genel Büyük 5’ler üstünlüğüne rağmen, UEFA Takımlar Sıralamasında üç ülke daha söz sahibi: Portekiz, Ukrayna ve Rusya. Bu üç ülkenin göze çarptığı bir diğer liste ise Transfermarkt Kadro Değerleri sıralaması. Eğer bu sportif başarıları devam ederse, çok yakında bu ülkelerin takımlarını diğer sıralamalarda da daha sık göreceğiz. Zaten Benfica ve Porto bu listelerin de yabancısı değil. Ülkemiz açısından bakarsak; finansal listelerin üçünde belli bir ölçüde takımlarımız yer alıyor olsalar da; ne yazık ki UEFA İlk 30’da takımımız yok. Hatırı sayılır düzeyde istisnai örneklere rastlıyor olsak da; evet… Futbolda para başarı yani saadet getiriyor. Ve tabii ki başarı da daha fazla parayı…