Advertisement

Dün ABD'den gelen konut piyasası verileri birçok yatırımcı için 2011'in bu son günlerinde  nadir görülen ve 'üzerine atlanılan' bir haber oldu. Yeni konut başlangıcı verisi, % 1.1'lik artış beklenirken % 9'luk artış göstererek, bir anda piyasaların ilgisini çekti. Bu veri, Nisan 2010'dan beri ABD'de görülen en yüksek konut verisiydi. Bu sebeple piyasa haklı olarak şu soruyu sordu: ABD'yi krize götüren konut satışlarında dipten dönüş başladı mı?

Piyasaları bu kadar heyecanlandıran ABD'deki konut verisinin detaylarına baktığımızda; konut satışlarının % 95'inin ikinci piyasada olduğu görülüyor. Yani yeni konut satışları piyasanın sadece %5'ini kapsıyor. İkinci piyasadaki konut satışlarında da bir kıpırdanma olmakla beraber, hâlâ aylık 5 milyon ev satış rakamının üzerine çıkılabilmiş değil. Çok daha küçük bir piyasa olan yeni konut başlangıç rakamında  ise aylık 700 bin konuta ulaşıldı ki; bu sayı son 2 yılın en yüksek verisi.

Bu noktadan bakıldığında son 2 yıldır ev almamış olan Amerikalılar, düşen konut verilerinin ve düşük fonlama imkanlarının da etkisi ile yeni projelere ilgi duymaya başlamış. Bu iyi haber. Ancak ABD ekonomisinin lokomotif sektörlerinden oluşan konut sektörünün canlanması için sadece yeni konut satışlarının değil, ikinci el konut alış-satışının da canlanması gerekiyor.

Bernanke'nin % 0 faizi işe yarayacak mı?

İşte herkesin cevabını aradığı soru bu. FED, %0 - %0,25 faiz koridorunu, ABD'de tasarruf yapanları bir anlamda cezalandırmak ve tekrar harcama yapmaları için motive etmek için kullanıyor. Bunun da karşılığını alıyor gibi. Son gelen konut satış, perakende verileri gibi rakamlar, ABD'de tüketicide küçük de olsa bir kıpırdanma olduğunu söylüyor.

FED geleneksel yöntemleri kullanarak yani para basıp, beklentileri yükseltip tüketicilerin üzerinden ekonomiye ivme vermeyi amaçlıyor.

Ancak bu sefer tüketici zaten boçlu ve üstelik iş güvencesi de yok. Dolayısı ile FED'in 3 senedir sürdürdüğü düşük faizli bol para döneminin başarılı olmasının tek yolu istihdam yaratılmasıdır. İstihdam ve işsizlik verilerinde benzer bir toparlanma görmeden, piyasaların daha fazla heyecanlanacağını zannetmiyorum.