Advertisement

Yurt dışında başlayan iyimser hava, içeride Türk Lirası'nın üzerindeki baskının azalmasına yol açtı. Bu fırsattan istifade eden Merkez Bankası da fonlamasını, faiz koridorunun üst bandından (%12) alt bandına doğru ( %5.75) kaydırdı. Böylece Merkez, piyasalara ortalama 20-25 milyar TL'yi % 5.75 faiz ile vererek, bankaların ortalama TL maliyetlerini % 7.8'lere kadar çekti. Tabii bu ortalama bir oran. Oranlar,  bankanın kendisini Merkez Bankası'ndan günlük olarak ne kadar fonladığına göre değişir. Yüksek miktarda fonlamaya ihtiyacı olan A Bankası için oran %7.8 iken, sadece haftalık repodan aldığı para ile yetinen bir banka için ortalama maliyet % 5.75'ler seviyesindedir.

Fonlama maliyetlerinin aşağıya gelmesi, ikinci piyasada tahvil faizlerinin aşağıya gelmesine neden oldu. Özellikle yerli bankalar, maliyet tarafında biraz nefes alınca bunu tahvil faizlerine yansıttı.

Yabancı tarafı ne yaptı?

Yabancı yatırımcı yıla % 11.50'lardan başlayan tahvil faizlerinde, ihaleler öncesinde bir miktar alış yaptı. Ancak bu, %80 'i yerli yatırımcıların kontrolünde olan tahvil faizlerinde ciddi bir  fark yaratacak düzeyde değil. Merkez Bankası verilerine göre yılın ilk iki haftasında kayda değer bir yabancı tahvil alımı yok. Zaten geçen hafta yapılan 14 aylık iskontolu tahvile yerli tarafı daha çok ilgi gösterirken, yabancı tarafının alması beklenen daha uzun vadeli  4 yıllık değişken tahvil ihracında katılımın sınırlı kalması da bunun başka bir göstergesi. Yani bütün olumlu havaya rağmen yabancı yatırımcı 2 yıldan uzun vadeli Türk Lirası cinsinden tahvil almak konusunda henüz istekli değil.

Peki piyasaya giren 1.5 Miyar dolar nereden geldi?

İşte kafaları karıştıran nokta burada. Yabancı yatırımcıların Türkiye'deki iki haneli faizlere yatırım için giriş yaptığı nokta swap piyasası. Özellikle de 3 aya kadar kadar olan kısa vadeli swaplar. Bu noktadan bakıldığında yabancının parayı nereye soktuğu anlaşılıyor. 1 haftalık swap faizleri bundan 2 hafta önce % 10.25 seviyesinde olan 1 haftalık swap faizleri, yabancı girişleri ile %8. 80 seviyesine kadar gerilemiş durumda. Yani gösterge faiz 70-80 baz puan gerilerken, 1 haftalık faizde gerileme 150 baz puanı bulmuş durumda.

Dolayısı ile yabancı kısa vadeye giriyor, önünü görmeden de tahvil piyasasına bulaşmayı pek düşünmüyor gibi gözüküyor. Hal bu ki; yabancı yatırımcı, yerliden avantajlı. Çünkü yabancı yatırımcı Merkez Banka'sının fonlama maliyetine tabi değil ve kendilerine swap piyasası ile çok daha düşük fonlama yaratabilirler . Yeter ki almak istesin.

Bu sebeple tahvil faizlerinde yük yerli oyuncunun üzerinde. Eğer faiz aşağı gelecekse, bu, yerli oyuncunun daha fazla topa girmesi ile olur. Bu ihtimal ise ancak Merkez Bankası'nın verdiği likiditenin maliyetini azaltması ile mümkündür. Şu an %8'ler seviyesindeki ortalama maliyette daha fazla bir azalma öngörülmediği için de, tahvil faizlerinin şu anki seviyeden orta vadede aşağı gitmesi kolay gözükmüyor.