Advertisement

Yıl başından beri fiyatlanan senaryo şu: Merkez Bankalarının verdiği ekstra lidikite önce piyasaları yatıştırılacak. Batma ihtimali olan banka ve ülkeler kurtarılacak. Sonra piyasaların aldığı aşırı doz likidite sayesinde "rally" yapması sağlanacak. Arkasından zaten ufaktan ivmelenmeye başlayan ABD ekonomisi önderliğinde global ekonominin toparlanması beklenecek.

Bu arada acaba verilen aşırı doz likidite enflasyona yol açar mı? Yada bu yapılan sistemi Merkez Bankaları’nın para basmasına bağımlı yapar mı? İşte piyasa çoğu zaman bu soruların cevaplarını vermekten kaçındı. Aslında herkesin korktuğu olay suni yaratılan para arzının ekonomik büyüme yaratamadan enflasyona dönüşmesi ve arkasında da reflekslerini kaybetmiş bir ZOMBİ bankacılık sektörü bırakmasıydı.

 

-Korkulan oluyor mu?

Uzunca süre istihdamı daraltarak maaşları düşürerek ya da düşen faizler sayesinde finansal maliyetleri azaltarak ayakta kalmaya çalışan reel sektör şimdi de yüksek petrol fiyatları şoku ile karşı karşıya.

Brent petrol fiyatı euro ve sterlin cinsinden son 3.5 yılın rekor seviyesine çıkmış durumda. Diğer taraftan 126 $'lık brent fiyatının 2008 temmuz ayında görmüş olduğu 145 $'lık rekor seviyenin sadece 20 $ altında.

Ortadoğuda yaşanan İran - İsrail gerginliği, Suriye’de yaşanan halk ayaklanması ve Avrupa’nın İran petrolüne koyduğu ambargo petrol fiyatlarını yükseltiyor. Ancak grafikte de görüleceği gibi petrol fiyatlarında artışı sadece politik tansiyonun yükselmesi ile açıklamamız zor. Piyasaların likiditeye boğulduğu  riskli varlıkların fiyatların yükseldiği noktada petrol fiyatları zaten yükselmeye başlamıştı. Dolayısı ile politik gerginlik işin tuzu biberi oldu.

 

Bundan sonra ne olur?

Bundan sonra bir yandan OrtaDoğu’daki politik tansiyon diğer taraftan ise bol likidite petrol fiyatlarını yukarıda tutmaya devam edecektir. Bu senaryoda da yıl başından beri piyasadaki ekstra para ile afyon yutmuş gibi olan piyasa oyuncuları endişe ile açmış oldukları pozisyonlar için tedirgin olacaktır.

İşte bu noktada  ‘hedge’  amaçlı ama  serseri mayın gibi ‘bir yerlerde satış yapalım ki gece bu pozisyonlarla yatağa gittiğimizde kafamızı yastığa rahat koyalım’ gibi açıklanabilecek satışlardan uzak durmak lazım. Türk Lirası’nda ve hisse senetlerinde birkaç gündür yaşanan satışlar sanki bu korkuyu andırıyor. Dikkatli takip etmek gerek.