Advertisement

Kriz bilindiği gibi Yunanistan'da başladı. İki kez aldıkları yardım paketleri ile bu işin üstesinden gelinmeye çalışılıyor. Bahsettiğimiz ülke Borç/GSMH oranı % 170 seviyesinde ve ümit ediliyor ki bütün bu önlemler sonrasında 2012 yılında %120'lere geri gelecek. Bu arada ülke 5 yıldır küçülüyor ve bundan sonra yapması beklenen kemer sıkmaya devam.

Yunanistan konusundan herkes gibi ben de sıkıldım. Dolayısıyla üzerinde çok zaman harcamamaya çalışıyorum. Ancak oldu diye bakılan gönüllü yapılandırmaya gelecek PSI (özel sektör katılımı) piyasaları yeniden tedirgin etmeye başladı. 206 milyar euro'luk Yunan tahvil swap'ı yapacak olan yabancı yatırımcıların Perşembe gününe kadar ne kadarlık bir katılım yapacakları belli olacak. Eğer % 75 ve üzerinde bir gönüllü katılım olursa o zaman Yunanistan hükümeti 'Collective Action Clouse' hükmüne istinaden geri kalanların da bu swap işlemine katılmasını isteyecek. Yani geri kalanlar için gönüllü olmayan ama uymak zorunda kalacakları bir Yunan tahvil yapılandırması söz konusu olacak.

Dün içlerinde Yunan NBG, Alfa Bank, Fransız BNP Paribas, Alman Commerzbank'ın da bulunduğu 12 kurum gönüllü olarak swap'a iştirak edeceklerini belirtti. Hesaplara göre bu kurumların ellerinde bulundurdukları toplam tahvil miktarı 40 milyar euro, yani toplam stoğun % 20'si. Dolayısıyla geri kalan % 80 henüz sessiz. Onların sessizliği de piyasası geriyor.

İspanya'da neler oluyor?

Uzun bir süredir İtalya'nın gerisinde kalmayı başarmıış ve okların daha fazla İtalyan tahvil faiz hadleri üzerinde yoğunlaşmasından istifade eden İspanya, bu avantajını kaybediyor. 10 Yıllık İspanyol tahvil faizi, % 5'in altına gerileyen İtalyan tahvillerinin üzerine çıkarak % 5,05'den işlem görüyor. Risk primlerine baktığımızda da benzer bir resim görüyoruz. 5 yıllık İtalyan CDS'leri L+370 baz puanda iken İspanyol CDS'lerinde bu oranın L+400'lerde olduğunu görülüyor.

Geçen hafta sonu Hollanda ile beraber bütçe açıkları konusunda hedefi tutturamayacağını açıklayan İspanya bu ara yatırımcıların tepkisini toplamaya başladı. 2011 için % 4,5'luk bir bir bütçe açığı öngören İspanya % 5,3'ler seviyesinde yılı bitiriyor. Diğer yandan işsizliğin % 24'lere yükselmiş olması ve İspanya'nın bu sene % 1 civarında küçülmesi beklentisi yatırımcıların 'Matadorlara' olan ilgisinin azalmasına yol açıyor.

Görüleceği üzere Yunanistan'ından İspanya'sına, İtalya'sından Portekiz'ine kadar Güney Akdeniz çanağındaki bütün ülkeler problemli. Avrupa Birliği'nin bir bütün olarak devam edebilmesi, disiplinli kuzey ülkelerin müsrif güney üyelere sırf birlik dağılmasın diye daha ne kadar tahammül edecekleri büyük soru işareti.