Senenin ilk yazısını FED ile ilgili yazmıştım. (http://www.bloomberght.com/yorum/cuneyt-basaran/1279417-fed-oyunun-kurallarini-degistiriyor-mu) Yazının sonunda ‘acaba FED ezberleri bozacak değişiklikler yapmaya mı hazırlanıyor ?’ diye sordum. Sanırım bu sorunun cevabını uzunca süre arayacağız.
Bugün ise hem 2013’ün hem de önümüzdeki 10 yılın hikayesini değiştirebilecek başka bir hikayeden bahsetmek istiyorum; Enerji maliyetleri.
Dün Bloomberg İnt’da yer alan önemli bir haber brence oldukça önemliydi.Haberde ABD’nin 2012 yılındaki petrol ithalatının günlük 6 milyon varile gerilediği yazıyordu. Bu rakam 2009 yılında yaşanan ekonomik kriz sırasında daha fazla düşmüştü. Ancak 2009 yılından geçen seneye kadar ekonominin toparlanması ile yükseliyordu. Ne oldu da , 2012 yılında ABD ithal ettiği petrol miktarını azalttı? Yine aynı haberin içinde bir başka iddia vardı. 2017 yılında ABD’nin enerji ithalatını sıfırlayacağı, 2020 yılından sonra ise net enerji ithalatçısı olacağından bahsediliyor.
ABD’nin enerji politikasının piyasalar ile ne alakası var ?
Önce dünyada kim ne kadar petrol üretiyor, tüketiyor ona bakalım;
ÜRETİM Milyon Varil/Gün (2012 )
OECD 22,2
Abd 10,2
Kanada 4,0
Meksika 3,0
Kuzey Deniz 3,6
Diğer 1,5
OPEC 36,5
Eski SSCB 13,5
Çin 4,5
Diğer 12,5
Toplam Dünya 89,0
Tüketim Milyon Varil/ Gün ( 2012)
OECD 44,5
ABD 18,5
Kanada 2,1
Avrupa 13,5
Japonya 5,5
Diğer 5,5
Eski SSCB 4,5
Çin 10,0
Asya 10,5
Diğer 17,0
Toplam Dünya 87,0
Referans OECD rakamları
Merak edenler için Türkiye’nin ortalama günlük petrol tüketimi 600,000 varil/gün seviyesindedir.
Şimdi yukarıda ki rakamlara bakıldığında ABD’nin dünya toplam petrol üretiminde ki payı % 11 seviyesinde olmasına rağmen tüketimde ki payı % 20’nin üzerindedir. Dolayısı ile ABD’nin petrol bağımlılığını azaltıyor olması hatta enerji de net ihracatçı olacak olması gerçektende ‘game changer’ bir hikayedir.
Takip edenler bilecektir petrol piyasasında farklı fiyatlar kote edilir. Brent en yaygın kullanılan ve daha çok Avrupa, Asya’da kullanılan fiyattır. WTI denilen NY tipi petrol ise ABD’nin takip ettiği endekstir. Bunun dışında Dubai petrol endeksi de piyasanın baktığı diğer bir endikatördür. Burada enteresan olan Brent petrol ile WTI arasında ki farkın 20$’a kadar çıkmış olması ve bu farkın uzun süredir burada kalması. Petrol piyasasında ki global oyuncular, ABD’nin gerek kaya gazı konusunda aldığı yol gerekse yeni petrol sahalarını devreye sokmasını göz önünde bulunduruyorlar. Dolayısı ile ABD’nin petrol tüketimini daha çok fiyatlayan WTI petrol fiyatları genel olarak satış baskısını ensesinde hissediyor. Brent petrol ise henüz bu ‘kaygıların yada beklentilerin’ fiyatlanmadığı bir endeks.
Toparlayalım,
Eğer ABD iddia edildiği gibi enerji konusunda net ihracatçı konumuna geçebilirse bu ;
1- WTI PETROL fiyatlarının hızla aşağıya kaymasına neden olur
2- Brent petrol fiyatları bir süre sonra ister istemez bu baskıyı hisseder
3- Petrol bağımlı ülkeler derin bir nefes alabilir
4- Kartlar yeniden dağıtılır
Bir sonra ki yazımda ABD’nin petrole olan bağımlılığını azaltmada en büyük kozu olan doğal gaz/ kaya gazı konusuna göz atacağız.