Advertisement

Yıl başından  beri bütün tahvil piyasalarında görmeye başladığımız bir trend var. Kısa vadeli faizler yerinde sayarken uzun vadeli faizlerde yükseliş görüyoruz. Yani verim eğrileri dikleşiyor.

Getiri eğrilerin şekli ne anlama gelir?

Sağlıklı bir ekonominin fiyatlandığı verim eğrisi uzun vadeli tahvil faizlerinin yüksek, kısa vadeli tahvil faizlerinin daha düşük olduğu yukarı eğimli bir şekilde olur. Piyasalarda belli bir enflasyon beklentisi vardır. Dolayısı ile vade uzadıkça hem artan risk hem de enflasyon beklentisi sebebi ile yatırımcının daha fazla enflasyon talep ettiği bir durum söz konusudur.

Örnek olarak kriz öncesi ABD getiri eğrisini alabiliriz. Bundan 5 yıl önce Şubat 2008’de ABD tahvil faizlerinin oluşturduğu getiri eğrisi sağlıklı ve normal bir ekonominin nasıl fiyatlandığının en güzel göstergesi. Şubat 2008 ‘de ABD’de 2 yıllık tahvil faizi % 2,75; 10 yıllık faiz % 4,54  ve 30 yıllık faiz % 5 seviyesinde. Yani 10 yıl ile 2 yıllık tahvil  faiz farkı 180 baz puan.  

Gelelim kriz dönemine

2008 Lehman batışı ile başlayan ve ABD’nin hızla faiz indirip bir yandan da tahvil alımı ile piyasaları canlandırmaya çalıştığı 2009-2011 döneminde faizlerde sert değişimler oldu. ABD sadece tahvil alımı yapmıyor bir yanda da Operational Twist ile uzun vadeli tahvilleri baskı altında tutmaya çalışıyordu. İşte bu sürecin net işlediği bir dönemin getiri eğrisine bir bakalım. Şubat 2011; bundan 2 yıl önce ABD’de 2 yıllık tahvil faizleri %0,94’e kadar gerilemişti. 10 yıllık faizler  %3,60 ‘da 30 yıllık faizler ise %4,95 seviyesindeydi. 10 yıl, 2 yıl tahvil faiz farkı  250 baz puana yükselmişti. Görüldüğü gibi 3 yıl içinde kısa vadeli faizler tabir-i caiz ise çökmüş, ancak uzun vade de hala yatırımcı yüksek faiz istemeye devam ediyordu. 2011 Şubat’ında  yatırımcının uzun vade için ciddi bir enflasyon ve vade riski algısı taşıdığını görüyoruz.

2012’de uzun vadeli faizler de çözülmeye başladı

Şubat 2012’de, yani krizin üzerinde 3 sene geçtikten sonra, yatırımcının uzun vadeli tahvillerde istediği ekstra faiz farkının da azaldığını görüyoruz. Tabii Fed’in ısrarla sürdürdüğü Operational Twist, yani "uzun vadeli tahvil al, kısa vadeli tahvil sat" politikasının bu rallide büyük katkısı var. Şubat 2012 itibariyle getiri eğrisine baktığımızda 2 yıllık tahvil faizi % 0,45’e gerilediğini görüyoruz. Ancak daha büyük düşüş %2.30 ile 10 yıllık tahvil faizinde görülüyor. 2 yıl ile 10 yıl tahvil arasındaki faiz farkı 180 baz puanlara düşüyor. 30 yıl vadeye çıkıldığında da benzer bir düşüş görüyoruz. En uzun vadede tahvil faizleri % 3,95’lere kadar gerilemiş durumda.  

2012 Eylül ayı Fed'in kendisini en rahat hissettiği dönem

Fed’in 5 yıldır uğraştığı ve sonunda başardım dediği an muhtemelen 2012 Kasım ayı olabilir. Bilançonun 3 trilyon dolara çıkarıldığı 5 senenin sonunda Ekim 2012’de 2 yıllık faizler % 0,30’lara, 10 yıllık faizlerin de % 1,6’a gerilediği bir resim ortaya çıktı. 2 yıl-10 yıl arasındaki faiz farkı 130 baz puan kadar düşmüştü. Fed hem kısa vadeli tahvilleri kontrol ediyor hem de uzun vadede faizleri düşük tutmayı başarmıştı.

2013’de büyü bozuluyor

Son 3 ayda ABD tahvili getiri eğrisindeki dikleşme dikkat çekiyor. 2 yıl ile 10 yıllıklar arasında faiz farkı tekrar 170 baz puana çıktı. Fed'in tahvil alımına devam etmesine rağmen yatırımcı uzun vadede eskisi kadar rahat değil. Ancak bu durum sadece ABD ile sınırlı değil. Grafikte görüleceği gibi Almanya’da da ,Türkiye’de de getiri eğrisinde benzer değişiklikler var. Yani global olarak uzun vadede sıkıntı var.

Sonuç

Getiri eğrisi, algının tekrar bozulduğun söylüyor.