Advertisement

Kasım ayı başında 2 yıllık gösterge tahvil faizi % 7,9 'ler seviyesindeydi. Yine aynı dönemde 10 yıllık tahvil faizleri de % 8.6'lar bandında işlem görmekteydi. Aradan sadece 22 gün geçti ve bugün 2 yıllık tahvilleri yaklaşık 120 baz puan yukarıda % 9.10'larda, 10 yıllık faizleri ise 60 baz puan yukarıda % 9.20'lerde görüyoruz.

Ne oldu da 3 haftada faizlerde böyle bir yükseliş oldu?

Bu sorunun cevabını aramak için önce satışın bize özel olup olmadığını bakalım.

Bu tarihler arasında 2 yıllık Türk Tahvillerine görülen 120 baz puanlık  satışın benzerinin Filipin tahvillerinde de yaşandığını görüyoruz.  Ancak diğer gelişen ülkelerin 2 yıllık tahvillerinde (Endonezya, Brezilya, G. Afrika gibi) satışların çok daha sınırlı olduğu da - 40-50 baz puan gibi - bir başka gerçek.

Getiri eğrisinin 10 yıllık kısmında yaşanan satışları diğer gelişen ülkelerle karşılaştırdığımızda ise bizde yaşanan 60 baz puanlık satıştan daha sert yükselişlerin Endonezya, Brezilya ve Hindistan gibi ülkelerde yaşandığını görüyoruz.

Demek ki...

1- Kasım ayında genel olarak bütün gelişen ülke tahvillerinde satış görülmüş

2- Türk tahvil getiri eğrisinin kısa vadeli tarafına gelen satış rakiplerimize göre daha yüksek

3- Uzun tarafa gelen satış ise diğer gelişen ülke tahvillerien gelen ile benzer

 

TCMB'nin sıkılaştırması ve enflasyonun yüksek gelmesi kısa vadeli tahvil faizlerini yükseltiyor.

Ekim ayı enflasyon rakamının (TÜFE) beklenenden yüksek gelmesi, özellikle çekirdek enflasyonun % 7.5'a çıkarak son 1.5 yılın en yükseğine ulaşması piyasanın moralini bozdu.

Yıl sonu TÜFE beklentilerini daha önce % 7.5'lara çeken piyasa oyuncuları için çekirdek enflasyonda gelinen seviye, 2014 için de olumlu bir tablo ortaya koymadı. Bunun üzerine Kasım PPK toplantısında TCMB'nin 1 aylık repo ihalesini kaldırarak piyasaya verdiği TL fonlama maliyetini % 7'lere taşıyacağı mesajını vermesi de özellikle kısa vadeli tahviller için olumsuz bir döneme giriliyor algısını pekiştiriyor.

Bu resmi okuyan yabancı yatırımcının özellike Kasım ayının ikinci haftasında tahvil ciddi satış yaptığı görülüyor. 11-15 Kasım haftasında yabancı yatırımcıların Türk Tahvillerinden 1.8 milyar $'lık satış yaptığını görüyoruz. Bu rakam 2005 yılındana beri aylık bazda yapılan en fazla 2. yabancı satışı.

Sonuç...

Getiri eğrisi % 9'lar civarında yataya geçmiş durumda. Piyasa bir yandan ABD'den gelecek "tapering" haberlerine bakıyor, diğer yandan içeride TCMB'nin enflasyon ve dolaylı olarak kur mücadalesinde TL'yi daha ne kadar sıkılaştıracağını anlamaya çalışıyor. Ben bu "anlama sürecinin" uzun olacağını düşünüyorum. Piyasanın "tapering"i görmeden ya da enflasyon rakamlarında belirgin bir düzelme olmadan algısını değiştireceğini düşünmüyorum.