Advertisement

24 Aralık Salı günü TCMB Başkanı Erdem Başcı'nın konuşması ardından bu yazıyı yazıyorum. Şu an Dolar/ TL 2.0810 seviyesinde ve başkanın konuşmasının ardından % 0.70 değer kazanarak 2.0950 den 2.0810'a kadar gerilemiş durumda. Yine referans olarak bugün gelişme olan ülke kurlarının genel olarka satıcılı olduğunu ve ABD Dolarına karşı değer kaybettiğini de bir yere not edelim.

TCMB Başkanı Erdem Başcı ne dedi?

Başkanın 2014 yılı para politikasını ve beklentilerini anlattığı toplantıda öne çıkan konulara şöyle bir göz atalım.

"Dövize ihtiyaç varsa ben burdayım"

Başkan Aralık ayının kalan 5 işlem gününde döviz ihalelerinde minimum 450 milyon USD satacağını, yıl sonuna kadar döviz ihalelerinde minimum 3 milyar USD , Ocak 2014'de ise yine minimum 3 milyar USD döviz satacağını söyledi. Yani Aralık ve Ocak ayılarında toplam dövzi rezerlerinin (altın hariç) % 6'sını satmış olacak. 2013 yılı içerisinde toplam 15 milyar USD'nin üzerinde döviz satan TCMB'nin 2014 yılının ilk ayında da yoğun döviz satışına devam edeceği anlaşılıyor.

"Faiz artırımı gündemde değil"

Başkan Başçı net bir şekilde kısa vadeli oyun planı içerisinde faiz hadlerini artırmak gibi bir niyeti olmadığını söyledi. Hatta döviz kurunun seviyesini belirlemek konusunda faiz artırımlarına başvurmanın doğrı olmadığını ve bu uygulamayı yapan hiç bir ülkenın bu sene istediği sonucu alamadığını söyledi. Başçı döviz kuru ile ilgili mücadelesinde faiz hadleri ile oynayarak değil, likidite yönetimi ile yola devam edeceğini söyledi. Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere likidite yönetimi unsurları olarak ROM (Rezerv opsiyon mekanizması) ve ROK (Rezerv opsiyon katsayıları) döviz satım ihaleleri ile birlikte TCMB'nin en güvendiği iki silah.

"2014'de Piyasanın TL ihtiyacı ve TCMB üzerinden alacağı fonlamayı artıracağım"

Başkanın açıklamalarından anlıyoruz ki, dövzi satış ihaleleri sonrası piyasadan çekilen TL ve ROM mekanizmasının işletilmesi marifeti ile piyasanın TL ihtiyacı artacak. Şu an 30-35 milyar TL civarında olan piyasanın TL açığı Ocak sonunda 42 milyar TL'ye kadar çıkacak. Yani piyasada bankalar gün sonunda kapanabilmek için (eğer bilanço kompozisyonlarını değiştirmezler ise) TCMB'den daha fazla para almak zorunda kalacaklar. Başkanın buradaki oyun planı ise bir taşla iki kuş vurmak. Bu TL sıkışıklığı sonunda piyasanın ABD doları almak konusunda iştahını kesmek, aynı zamanda da bankalara özellikle tüketici kredilerini azalttırmak.

Bundan sona kurda ne beklemek lazım?

İşte yazının sanırım en can alıcı ksımı. TCMB'nin elindeki rezervleri azaltma pahasına kurun değer kaybının karşısında durmaya devam edeceği anlaşılıyor. Bu kararlılık ve öngörülebilirlik TL açısından pozitif gelişme. Dolayısı ile bu noktadan sonra kurun en azından diğer gelişen ülke kurlarından daha fazla değer kaybını beklememek lazım. Ancak bu noktada TCMB'nin oyun planının riskli yanları da yok değil. Şu ana kadar 15 milyar USD'nin üzerinde satan ve bundan sonra da Ocak sonuna kadar  miminum 6 milyar USD satacak olan TCMB'nin eğer Ocak sonu itibari ile gelişmekte olan ülkeler liginde panik bitmemiş olursa toplam rezervleri sorgulanır.  Yani 110 milyar USD brüt rezervimiz olsa da bunun nasıl kullanıldığı çok önemli.

Son söz,

TCMB döviz kurunun seviyesi tabii ki önemli ama bir o kadar daha önemli olan nokta oyun planımızın A, B hatta C şıklarının olması.