Advertisement

 

Temmuz ayı enflasyon rakamları açıklandı. TÜFE yeniden yıllık yüzde 8.79 ile yıl başındaki seviyeye dönmüş vaziyette. Özellikle gıda enflasyonunda artış ve tütün ürünlerine yapılan zam aylık TÜFE'nin sıçramasına sebep olmuş. Hikaye burada bitmiyor. Gıda ve enerji dışı bakılan çekirdek enflasyon da yüksek. Temmuz ayı itibariyle çekirdek enflasyon yüzde 8.70'e yükseldi. Burada yıl başından beri devam eden ve çekirdek enflasyonun yüzde 9.70'lerden yüzde 8.50'lere kadar çekilmesini sağlayan trendin son 2 aydır bozulduğunu görüyoruz. Yani enflasyon tarafında bu ayki zıplama sadece zam kaynaklı ya da gıda kaynaklı bir gelişme değil.

Şimdi gelelim bu enflasyonu biraz daha irdelemeye

Biliyorsunuz enflasyon sepetimizin yüzde 24'ü gıda ürünlerinden, yüzde 16'sı konuttan ve yüzde 14'ü ulaştırmadan geliyor. Bu üç kalemin toplamı sepetin yüzde 54'ünü oluşturuyor. Gıda ürünlerinde yıl başında yıllık yüzde 12'ler seviyesinde olan bir ara yüzde 5'e kadar gerileyen enflasyon Temmuz ayı itibariyle yeniden yüzde 9.5'e çıkmış durumda. Uzun yıllar gıda enflasyonu serisine baktığımızda yıllık artışın gıda ürünlerinde yüzde 9'lar civarında olduğunu görüyoruz. Rusya ile ticari ilişkilerin donduğu süre içinde içeride gıda enflasyonunun düştüğünü gördük. Ancak ilişkiler düzelip ihracat tarafı hızlanınca, içeride gıda fiyatları üzerinde yeniden baskı oluştu. Şimdi yıl sonu için yüzde 10'lar bekleniyor. Diğer yandan konut ve ulaştırma tarihi dip seviyelerine yakın seyrediyor. Her ikisinde de yüzde 6-6.5 bandı geçerli. Bu oranlar mevcut enflasyonu aşağıya çeken noktadalar. Ancak artan kur dikkate alındığında bu iki kalemde de yukarı doğru bir yönelme olması şaşırtıcı olmayacaktır. Anlaşılacağı üzere önümüzdeki günlerde enflasyon sepetinde fiyat baskısı devam edecek. Bu zaten birçok kurumun yıl sonu enflasyon beklentilerini yüzde 7.5'lardan yüzde 8'lerin üzerine çıkarmasından da okunuyor.

Buradan da sadeleşme konusunda geçelim

Sadeleşmeye geçtiğimiz Mart ayında başladık ve koridorun üst banttan arka arkaya 5 ay toplam 200 baz puanlık faiz indirimi yaptık. Bu arada TCMB de aynı dönemde ortalama fonlama faizini yüzde 9'dan yüzde 8'e indirdi. Bu arada mevduat faizleri de aynı dönemde kabaca 150 baz düştü. Şimdi elimizde şöyle bir koridor var; üst bant yüzde 8.75, ortalama fonlama yüzde 8, politika faizi yüzde 7.5, alt bant ise yüzde 7.25.

Peki enflasyon nerede? Üst bantın hemen dibinde. Çok uzun süredir ilk defa, koridorun üst bandı manşet ve çekirdek enflasyonu ancak kapsıyor.

Bu koridor ile son 4 yıldır para politikasını yönetiyoruz. 2013 yılında birkaç ay dışında ne manşet ne de çekirdek enflasyon o koridorun dışına çıkmadı. Geldiğimiz noktada ise uyguladığımız sadeleştirme politikası bizi enflasyon karşısında yeterince koruyor mu? Emin değilim. Konu sadece aydan aya ciddi fark gösteren manşet enflasyon olsa, belki çok telaşlanmaya gerek yok. Ancak aynı zamanda gıda ve enerji hariç çekirdek enflasyon da bu duruma işaret ediyor.

Bu noktada da gözler TCMB'ye kayıyor. Eğer sadeleşme veriye bağlı ve dinamik bir süreçse şu şartlarda artık son bulmuş olması lazım. Şartlar yeniden olgunlaşırsa tekrar başlanabilir. Ancak eğer büyüme kaygıları ve düşük faiz tutkusu ağır basıyorsa risk alınabilir. Bu riski almaya gerek var mı? Bence yok.