Advertisement

Son birkaç gündür İMKB'de bütün dünya piyasalarının aksine bir hareketlenme var. Avrupa Borsaları yıl başından beri topladıkları kazanımları büyük ölçüde geri verirken, ABD'de S&P 1,300 puanın altına gelmişken, Türkiye'de özellikle bankalar önderliğinde İMKB'de son 1 hafta içinde % 7,5 yükseliş yaşandı.
 
Bütün piyasa oyuncuları birbirine aynı soruyu soruyor. İMKB'ye neden alım geliyor?  Bu hafta içinde İMKB'ye 100 milyon dolarlık bir yabancı alımın geldiği ve bunun genelde bir-iki banka hissesinde yoğunlaştığı bilinen bir gerçek. Peki Ocak başından Şubat sonuna kadar toplam 1,5 milyar dolarlık çıkış yaşanırken neden bir anda yabancı ilgisi geldi?
 
Böyle durumlarda bakılan önemli bir iki veri vardır. Bunlardan ilki, alımlar diğer sektör ve hisselere yayılıyor mu? Pek yayıldığını söyleyemeyiz. Bankacılık sektörü bu dönemde % 7'nin üzerinde artış yaşarken sanayi endeksinde yükseliş % 1'lerle sınırlı kaldı.
 
Diğer önemli veri ise İMKB'nin Şubat sonu itibariyle ucuz kalmış olma ihtimali. Grafikte de görüleceği üzere İMKB 10,70 Fiyat/Kazanç oranı ile en ucuz endeks olarak görülmüyor. Uzun süredir artan petrol fiyatlarıyla pozitif ayrışan Rusya 9,20 F/K'da, bankalarıyla başı dertte olan İspanya da 9,15 F/K'da. Brezilya borsası Bovespa 11,45 F/K'da ve bizden daha primli gözüküyor ancak orada da faiz artışları başladığından beri F/K'ların 15'ten hızla aşağıya geldiğini görüyoruz. Yani Brezilya borsası kan kaybetmeye devam ediyor.
 
Aslında İMKB'de artış sanırım biraz da Merkez Bankası'nın faiz arttırımları konusunda acele etmeyeceğinin anlaşılmasından kaynaklanıyor. Gösterge tahvilde de faizin %9'un altına gelmesi ve Merkez Bankası'nın seçimlere kadar faiz silahını kullanmaması ihtimalinin artıyor olması yabancı yatırımcıyı İMKB'ye yönlendirmiş olabilir. Ancak İMKB şimdiden en düşük seviyesinden % 7 yaptı ve bütün dünya hisse senetlerinde kan kaybı sürüyor.