Advertisement

Seçim öncesi BloombergHT olarak yaptığımız yayınlarda öne çıkan  piyasa beklentisi 300-330 arası Milletvekili ile  tek parti iktidarıydı. Bu ihtimal piyasalarda hem istenen hem de büyük oranda fiyatlanan senaryo olduğu geçen hafta ortaya çıkmıştı.

Seçim sonuçları tam olarak da piyasanın beklediği gibi gerçekleşti ve sabah saatlerinde ne kurda ne de IMKB'de ciddi bir tepki olmadı. Tabii burada bu ihtimalin büyük oranda fiyatlanmış olduğu gerçeği yanı sıra, bugün açıklanancak iki verinin de önemi büyük. Nisan ayı Cari Açık rakamı ve Bankaların Kredi portföy rakamı. Her iki veriye de piyasa son derece duyarlı .

Böyle başlayan bir secim sonrası Pazatesi sabahı Nisan ayı cari açık rakamı beklentinin bir miktar üzerinde 7,68 milyar dolar geldi. Yıllıklandırılmış cari açık rakamına baktığımızda ise Nisan ayı itibari ile 63.5 milyar dolar seviyesine yükseldi. Yıl sonu tahminleri ise 70 milyar dolar seviyesinde.

Seçmenlere sorulduğunda AKP'nin son 9 yıllık başarısının ardında yatan en büyük sebeplerden biri ekonomi yönetimindeki başarısı olarak öne çıkıyor. Bu ifadenin daha somutlaştırılmış hali de nominal faizlerin seyri. 2001-2002 döneminde % 70 seviyesinde olan tahvil faizinin önce % 15-20 bandına inmiş olması, daha sonra da tek haneye düşmüş olması ile  AKP'nin oy oranlarıdaki yükselişte büyük paralellik var. Faizin düşüşü direk olarak tüketicinin kendini daha zengin hissetmesine yol açtı ve bu da iktidar partisine oy olarak döndü.



Madalyonun bir de öbür yüzü var tabii. Yüksek büyüme, artan enerji fiyatları ve hızlı tüketim bir araya gelince, son 8 yılda cari açık rakamı 60 milyar doların üzerine çıktı. Faizdeki düşüşten yararlanan ve bunun pozitif etkilerini günlük hayatta gören seçmen, henüz cari açığın etkilerini görmedi. Hatırlanacağı gibi 2001 krizinde siyasi tablonun tamamen değişmesinin sebebi de cari açığın kontrol edilememesiydi.



Ak Parti için %49.90'lık oy sayısı olarak net bir zafer olmakla birlikte, bundan sonrası için özellikle ekonomide en zor 4 yılın başlangıcı anlamına gelmektedir. Ya cari açığın kontrollü aşağıya gelmesi için ekonomi soğutulacak ya da piyasa yolu ile sert bir düzeltme görülecek cari açık rakamlarında.

İlk ihtimalde ekonominin soğutulması için faizlerin artması şart. Bunun da seçmeni memnun etmeyeceğ aşikar. İkinci ihtimalde ise kurların sert tepkisi kaçınılmaz; ki bu da hem seçmeni hem de ekonomik dengeleri çok hırpalayacaktır.

Ama seçimler bittiğine göre artık iktidarın daha rasyonel kararlar vermesi, herhalde mantıklı bir beklenti olsa gerek. Yani her halûkarda acı reçeteyi içmeye hazırlanmakta fayda var.

Bu grafik Bloomberg Terminal'in bir hizmetidir. Daha fazla bilgi için tıklayınız.