Çin'in derdi başka
Avrupa'nın farklı ülkelerinden 28 şirketin katıldığı HSBC'nin Şanghay'da düzenledigi 'Trade Connections' konferansındayım. Türkiye'den de 3 firmanın katıldığı bu konferansta Çin ekonomisinin geldigi durum ve Çin'de ticaret yapmak için gerekli ön şartlar tartışılıyor.
Dünya genelinde ekonomik toparlanmanın hız kestiği, yeni resesyon kaygılarının tekrar canlandığı bu günlerde moral bulmak istiyorsanız Çin'e, özellikle de Şanghay'a gelmenizi öneririm. Büyük bir şantiyeyi andıran şehir, aynı zamanda gökdelenlerin kuşatması altında. Konferansın düzenlendiği Park Hyatt Towers, şehrin en yüksek binası. Çinliler yüksek binaları zenginliklerinin bir parçası olarak görüyor ve dünyanın en yüksek binasını mutlaka yapacaklarına inanıyor.
Avrupa'nın borç sarmalında yüzdüğü bu günlerde Çinlilerin finans dünyasındaki itibarı da çok yüksek. Başbakan Jiabao yeni bir Avrupa seferinde. Ve bu sefer
Macaristan ve İngiltere'yi ihya ediyor. Macaristan tahvili alacağını açıklayan Jiabao, asıl sürprizi İngiltere'ye sakladı. 4.3 milyar dolarlık ticaret anlaşması yapan iki ülke, 2015 yılında ticaret hacimlerini 100 milyar dolara çıkarmayı planlıyor.
Anlaşmalar içerisinde British Gas'ın Çin'de büyüme planları, mühendislik, AR&GE ve biyoteknoloji alanları dikkat çekiyor. Bunların yanında tarım ve hayvancılık konusunda avantajlarımıza rağmen, Çin kanatlı hayvan pazarının bize yasak ancak İngilizlere açık olması da bu tür anlaşmaların eseri.
HSBC Bank Kıdemli ekonomisti Mark Berrisford Smith'e göre Çin'in ekonomik olarak dünya piyasalarını domine etmesi sadece bir zamanlamadan ibaret. Smith'e göre Batı ekonomilerinin zirve yaptığı son dönem 2007-2008 dönemi. Kriz sonrası her şeyin değiştiğini söyleyen Smith, artık oyunun Çin ve ABD arasında geçeceğini ve Çin ekonomisinin soft landing'i (yumuşak iniş) başarabilirse, 2020'de liderliği ele alabileceğini söylüyor.
Peki Çin' e mal satmak kolay mı? Hangi ülke ne satıyor? Türkiye Çin'e ne ihraç edebilir?
Bu soruların cevapları ve Şanghay izlenimlerinin devamı yarın.