Hafta sonu beklenen Avrupa Birliği Maliye Bakanları zirvesi yapıldı. Polonya'da yapılan bu zirveye ABD Hazine Bakanı Tim Getihner de katıldı. Cumartesi zirve sonunda çıkan açıklamalara bakıldığında beklendiği gibi ABD'nin kendi tecrübelerini aktardığı ve somut öneriler sunduğu, ancak Avrupalı Bakanların bu önerileri reddettiği ortaya çıkıyor. Özellikle İskandinav ülkelerin temsilcilerinin 'Amerika bu dediklerini yaptı ve geldiği nokta ortada' şeklindeki ifadeleri oldukça dikkat çekiciydi.
Peki ABD ne önerdi?
Basında çıkan açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla ABD'nin önerileri 3 cephede toplanıyor;
1- Kordineli olun, piyasalarla konuşurken tek ses çıksın
2- EFSF, Avrupa Kurtarma Fonu'nun büyüklüğünü artırın
3- Ortak Eurobond ihracı ile bütün problemli ülkelere aynı anda fonlama sağlayın.
Geithner bu önerilerle muhtemelen Atlantik'in diğer tarafında gittikçe bozulan piyasa şartlarının bir an önce toparlanmasını sağlamayı hedefliyor.
Ancak Avrupalı Bakanlardan gelen tepkiler konu üzerinde mutabakat oluşmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Kurtarma Fonu'nun büyütülmesi konusunda özellikle Almanların tepkisi çok net. 450 milyar Euro büyüklüğündeki bu fonun 1 trilyon Euro'ya çıkartılması durumunda Almanya'ya düşecek pay 400 milyar Euro'nun üzerinde olacak. Bu rakam toplam Almanya GSMH'nin neredeyse % 8'ine tekabül ediyor. Dolayısıyla Almanya'nın bu öneriye sıcak bakmaması son derece makul gözüküyor.
Ortak Eurobond ihracında da hangi ülkenin ne kadar katkıda bulunacağı, Avrupa Merkez Bankası'nın Eurobond ihracından gelen parayı nasıl kullacağı gibi önemli sorular gündemde. Özellikle yine başta Almanya olmak üzere bütçe disiplinini elden bırakmamış İskandinav ülkeleri bu konuda oldukça mesafeli.
Toparlamak gerekirse; Avrupa bu hafta sonu neleri yapabileceğinden çok neleri yapamayacağını ilan etmiş oldu. Bu sonuç da piyasayı hiç memnun etmedi.