Tarım teknolojileri şirketi Doktar, tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınının Türkiye'deki çiftçiler üzerinde etkisini anlamak adına bir anket gerçekleştirdi.

“Pandemi Önlemlerinin Çiftçiye Etkisi 2020” başlıklı araştırma, pandemi döneminde üreticilerin karşılaştıkları sorunlar, işlerine etkileri, bu süreçte sosyal mesafe sebebiyle hangi iletişim kanallarını tercih ettikleri, hasat dönemi için endişeleri ve beklentilerini ortaya koyuyor.

Bu bakımdan anket sonuçları kamu ve özel sektöre bundan sonraki sürece dair fikir verebilecek ipuçları içeriyor.

Kotalı örneklem ve bilgisayar destekli telefonla görüşme yöntemiyle (CATI) Mayıs ayında gerçekleştirilen araştırma kapsamında Türkiye’nin 52 ilinde, 267 ilçeden 1019 üretici ile görüşüldüğü belirtiliyor. Doktar, araştırmanın hata payının yüzde 95 güvenlik sınırları içinde +/- %3 olarak ifade ediyor.

Pandemi önlemlerinin etkilerinin araştırıldığı çalışmada çiftçinin ekim kararlarında önemli bir değişiklik olmadığı görülürken, bu süreçte yaşanan en önemli aksaklıklar, girdi satın almada yaşanan zorluklar ve mühendis/firma temsilcilerine ulaşımın kesilmesi olarak öne çıkıyor.

Ama üreticiler bu zorlukları kısmen teknolojiyi daha fazla kullanarak çözmeye çalışmış gözüküyor.

Anketin belki de en çarpıcı ve önemli sonucu çiftçinin hasat ve sonrası döneme dair artan kaygılarıyla ilgili.

Anket sonuçlarına göre üreticilerin hasat ve satış dönemine yönelik önemli endişeleri bulunuyor. Mevsimlik işçi olmaması/bulmakta zorluk çekilmesi, alıcı bulamamak ve üretici satış fiyatlarının düşüşü en belirgin endişelerin başında geliyor. Limon gibi ihracat ürünlerinde ya da patates gibi restoran/otellere satışı yüksek olan ürünlerde bu endişenin daha da arttığı göze çarpıyor.

Gelin isterseniz ankette pandemi sürecine yönelik önce çıkan soru ve yanıtlara daha detaylı bakalım.

“Ekim kararınızda bir değişiklik oldu mu?” sorusunun yanıtına göre, Türkiye’de de etkili olan salgında çiftçilerin yüzde 96’sının ekim kararını değiştirmediği ortaya çıkıyor.

ÇİFTÇİLERİN KAYGISI HASAT VE SONRASINA DAİR

“Virüs tedbirlerinin ne gibi etkileri oldu?” sorusunun yanıtı olarak da çiftçilerin yüzde 55’i bir etki yaşamadığını, yüzde 45’lik kesim ise farklı şekillerde olumsuz etkilendiğini dile getirmiş.

Örneğin, ankete katılanların yüzde 26’sı mevsimlik işçi bulmakta zorlanacağını dile getirirken, yüzde 15’i girdi fiyatlarının yükseldiğini dile getirmiş. Yüzde 9’luk bir kesim ise zirai ilaç, gübre, tohum ve diğer girdi alımlarında zorluk yaşadığını belirtmiş. Çiftçilerin yüzde 5’i tarım aletlerinin bakımını yapamadığını dile getirirken, yüzde 2’si ise tarlasına gitmekte sorun yaşadığını ifade etmiş.

“Salgın hastalık sürecindeki belirsizliğin hasadı ve satışı etkileyeceğini düşünüyor musunuz?” sorusuna verilen yanıtlar oldukça önemli.

Anket sonucuna göre çiftçilerin toplamda yüzde 65’i hasat ve satış kaynaklı endişe taşıyor.

Söz konusu kaygıların alt kırılımlarına baktığımızda çiftçilerin yüzde 35’i “alıcı bulmakta zorlanacağım” derken, yüzde 28’i “Fiyatlar düşecek” endişesi taşıyor. Yüzde 14’lük bir kesim “mevsimlik işçi bulmakta zorlanacağım” kaygısı taşırken, yüzde 7’si “İhracat sıkıntısı nedeniyle iç pazara satış olur” diyor ve yüzde 2’si ise zamanında hasat yapamayacağından endişe duyuyor.

LİMON, PATATES, ZEYTİN VE ELMA

Ürün bazında bakıldığında ise limon gibi ihracata yönelik üretim yapanlarda ya da patates gibi ev dışı tüketim yerlerine (Otel, restoran) satışı yüksek olan ürünlerde endişe artıyor.

Örneğin limon üreticilerinin yüzde 50’si fiyatların düşeceğini düşünürken, yüzde 33’ü alıcı bulmakta zorlanacağı kanaatini taşıyor.

Patateste ise alıcı bulmakta zorlanacağını düşünen çiftçilerin oranı yüzde 50 iken fiyatların düşeceğini düşünen üreticilerin oranı ise yüzde 45 seviyesinde.

Zeytin ve elmada ise alıcı bulmakta zorlanacağını ve fiyatların düşeceğini düşünen çiftçilerin toplam oranı sırasıyla yüzde 72 ve yüzde 58 düzeyinde.

TARIMDA TEKNOLOJİ YOĞUNLUĞU ARTACAK

“Firmaların temsilcileri ve ziraat mühendisleri sizi ziyarete geliyor mu?” sorusunun yanıtına göre ise bu süreçte çiftçilerin yüzde 30’u firma temsilcilerinin ve mühendislerin ziyaretlerinin eskisine göre azaldığı belirtti.

"Bu dönemde sosyal mesafe sebebiyle farklı teknolojiler kullandınız mı ya da kullanmayı planlıyor musunuz?" sorusuna çiftçilerin yüzde 13’ü bu dönemde teknoloji ile uzaktan destek aldıklarını kaydederken, yüzde 17’si ise teknolojiye erişmek istediğini ifade etti.

"Sosyal mesafe sebebiyle hangi teknolojileri kullandınız?" sorusuna yanıt olarak uzaktan destek alan çiftçilerin en çok kullandığı teknoloji ise uydudan tarla sağlığı takibi olarak öne çıktı.

"Akıllı telefonunuzda tarımsal uygulama kullanıyor musunuz?" sorusunun yanıtına göre, Türkiye genelinde tarımsal akıllı telefon uygulaması kullanan çiftçilerin oranı yüzde 12 seviyesinde.

Aslına bakarsanız sadece yüzde 12'de kalan söz konusu cevap bile tarımda teknoloji kullanımı ve akıllı uygulamalara yönelik ne kadar büyük bir boşluk ve pazar olduğunun da basit bir işareti.

RİSKLER VE FIRSATLAR

Anket sonuçlarını farklı açılardan analiz etmek ve yorumlamak mümkün.

Ama görünen o ki hem küresel iklim değişikliğinin etkileri hem de pandemi sonrası sürece dair öngörülemezlik ve artan riskler çiftçilerin kaygılanmasına yeterli etkenler olarak öne çıkıyor.

Bundan sonraki dönemde ekim/dikim öncesinden başlayıp hasat sonrası süreci de kapsayan planlama ve yönetim hiç olmadığı kadar kritik önem ve etkiye sahip olacak.

Bunu başarabilen ve riskleri doğru şekilde yönetebilen ülkeler fırsatları değerlendirirken, bunu başaramayan ve riskleri doğru biçimde yönetemeyen ülkeler ise krizlerle ve kronik sorunlarla boğuşmaya devam edecek.

İrfan Donat - Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com

Advertisement