Advertisement

Başlıktaki sorunun sahibi biz değiliz.

Son dönemde kırmızı et fiyatlarına yönelik tartışmalar, arzda daralma ve maliyetlerde artış ekseni ile spekülasyon etrafında dönüp duruyor.

Her kesim konuyu kendi penceresinden değerlendiriyor.

Biz de sektörün paydaşlarına söz hakkı vererek konuyu izah etmelerini istiyoruz.

Kararı da bu satırları okuyan okuyucularımıza ya da bizleri ekrandan takip eden izleyicilerimize bırakıyoruz.

Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) Başkanı Ahmet Hacıince, geçen Salı günü bize "Ramazan ayı öncesi kırmızı et sektöründe durum" başlığı ile bir değerlendirme gönderdi.

Ramazan ayının gelmesi ile birlikte yükselen kırmızı et fiyatlarının medyanın gündeminde kendine önemli bir yer bulduğunu kaydeden Ahmet Hacıince, "Özellikle son bir ay içerisindeki fiyat artış oranının yüksekliği ve kırmızı et fiyatlarının vatandaşın alım gücünün üzerinde olduğu şeklinde haberler yayınlanıyor. Sektörün bir temsilcisi olarak bu konuda bir değerlendirme yapmayı ve
kamuoyunu bilgilendirmeyi gerekli gördük" diyor.

HAKLI MI HAKSIZ MI?

Hacıince, öncelikle şu soruya cevap bulmanın gerekli olduğuna işaret ediyor: "Kırmızı
et üzerinden haksız bir kazanç söz konusu mu?"

Konuyu analiz etmeden bu soruya cevap vermenin doğru olmayacağını ifade eden Hacıince, Türkiye'de kırmızı et tüketiminin yüzde 75'inin sığır eti olması nedeniyle, konuyu özellikle sığır
eti üzerinden analiz etmenin doğru olacağını savunuyor.

UKON'un resmi rakamlarına göre; Şubat 2023'ün son haftasında karkas sığır eti fiyatının 175,68 TL/kg olduğunu kaydeden Hacıince, 2024 yılının aynı döneminde karkas sığır eti fiyatının
yüzde 85'lik bir artışla 324,98 TL/kg seviyesine yükseldiğini söylüyor.

Yıllık fiyat artış oranına bakıldığında karkas sığır eti fiyat artışının yıllık enflasyon ve diğer gıda
maddelerindeki artış oranı ile uyumlu olduğu görüldüğünü dile getiren Hacıince, "Üzerinde durulması gereken esas nokta, maliyet fiyatı ile satış fiyatı arasındaki ilişkidir. Yayınlamış olduğumuz en son resmi verilere göre; karkas sığır etinin enflasyondan arındırılmış maliyeti 319 TL/kg iken piyasa satış fiyatı ise 325 TL/kg'dır. Görüleceği üzere karkas sığır etinin satış fiyatı ile maliyet fiyatı hemen hemen eşit durumda. Bu nedenle, başta sorduğumuz sorunun cevabı olarak, mevcut
fiyatlarla ilgili olarak herhangi bir haksız kazançtan söz edemeyeceğimizi açıkça
belirmek isterim" diyor.

ET FİYATLARI YÜKSEK Mİ?

Hacıince, ilk soruya verdiği yanıtın ardından akıllara ikinci olarak sorunun geldiğini belirtiyor: "Et fiyatları yüksek mi?"

Cevabı ise kesin ve net: "Evet... Kırmızı et fiyatları tüketicilerimizin alım gücüne göre gerçekten
yüksek. Karkas et fiyatların yüksekliği orta ve düşük gelir seviyesine sahip vatandaşlarımızın et tüketimini olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum özellikle genç neslin beslenmesinde yetersizliğe neden oluyor. Bunun yanında söz konusu durum, kasap esnafının satışlarının düşmesine, buna bağlı olarak işletme giderlerinin az miktarda satılan ürünlerinin üzerine binmesine ve et ürünlerinin fiyatlarının daha da yükselmesine sebep oluyor. Karkas et fiyatları arttıkça kasap esnafının tezgâhındaki fiyatlar ile karkas et fiyatı arasındaki makas daha da açılıyor. Bu da kasap esnafının haksız eleştiri almasına ve birçoğunun kepenk kapatmasına neden oluyor."

SORUNUN TEMELİ NEDİR?

Ahmet Hacıince, bu noktaya nasıl gelindiğine ilişkin bu sefer de şu soruyu soruyor: "Sorunun temeli nedir?"

Bugünkü fiyat yüksekliğinin temel nedenini üretim maliyetinin yüksekliğine bağlayan Hacıince, "Üretim maliyetinin yüksekliğinin altında da beside kullanılacak genç erkek sığır fiyatlarındaki artışlar yatmaktadır. Şöyle ki... 250 kg canlı ağırlıktaki besi materyali erkek sığırın alış fiyatı Kars’ta 2023 yılı Ocak ayında 90 TL/kg iken bu yılın ocak ayında 220 TL/kg'a ulaşarak yüzde 144 arttı. Söz konusu rakam, Marmara bölgesinde 2023 yılı Ocak ayında 60 TL/kg iken bu yıl ocak ayında 170 TL/kg seviyesine ulaşarak yüzde 183 arttı. Besi materyali alım fiyatlarındaki bu aşırı artış, besi maliyetinin yıllık yüzde 95 artışına neden oldu. Üretim maliyetlerinin bu oranda artışına
rağmen satış fiyatı artışının yüzde 85'te kalması, üreticinin hiç kazanç sağlayamamasına, fiyatlardan tüketici ve kasap esnafının yanında besicinin de memnuniyetsizlik yaşamasına sebep olmaktadır" diyor.

UYARI VE ÖNERİ

Sorunun tespitinin ardından çözüm önerilerini de sıralayan Hacıince, ivedilikle besi materyali sığır fiyatlarının düşürülmesine yönelik acil eylem planının ortaya konulması gerektiğini söylüyor.

Şu an Et ve Süt Kurumu (ESK) tarafından 2024 yılında ithal edilecek sığır sayısının müracaat eden besicilerin kurulu kapasitesinin yaklaşık yüzde 7'sine denk geldiğini kaydeden Hacıince, "Bu miktardaki hayvanın teslimat süresi ise ESK'nın sözleşme yaptığı yüklenicilerin lojistik kapasitesiyle sınırlı. Doğacak gecikmeler, piyasada fiyatların daha da yükselmesine sebep olabilir" uyarısında bulunuyor.

Kısa, orta ve uzun vadede ise dışa bağımlılığı minimuma indirecek tedbirlerin alınmasını öneren Hacıince, "Bunların başında kullanma melezlemesi olarak bilinen süt işletmelerinde bulunan damızlık sığırların dişi damızlık elde etmek için kullanılacakların dışındakilerinin erkek etçi sığır sperması ile tohumlanması, doğum aralığının kısaltılması, mera imkanları iyi olan bölgelerimizde anaç sürülerin
büyütülmesi ve korunması yönünde desteklenmesi, buzağı kayıplarının azaltılması yönünde sağlık tedbirlerin alınması ve eğitimlerin yaygınlaştırılması tedbirleri ilk akla gelen önerilerimiz arasında yer alıyor" diyor.

"Bir konuyu özellikle vurgulamak istiyorum" diyen Hacıince, besilik ithalatı konusunda anlık aç-kapa mantığıyla hareket edilmesine bir son verilmesini istiyor.

Üreticilerin işletmesini hangi kapasitede, nasıl ve ne zaman kullanabileceğini bilemediğini ifade eden Hacıince, üreticilerin işletmesi ile ilgili en azından bir yıllık program yapamadığı için, kaba yem ve yem ham maddesi tedarikinde hasat sezonunu değerlendiremediğini savunuyor.

Üreticilerin, "Daha ucuza ithal hayvan alırım" beklentisiyle besi sığırının ucuz olduğu döküm mevsimini kaçırdığını belirten Hacıince, "Böylelikle üreticiler tüm girdileri en yüksek fiyatlardan temin etmekte ve maliyetlerin yüksekliği kaçınılmaz hale gelmektedir. Hangi iş olursa
olsun, planlanmamış işlerin kontrol edilemeyeceği ve kontrol edilemeyen işlerin de acı sonuçları olabileceği hayatın bir gerçeğidir" diyor.

UKON Başkanı Ahmet Hacıince'nin dikkat çektiği noktalar özetle bu şekilde...

Yorumu sizlere bakıyoruz...

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com