Advertisement

Kurdaki yukarı yönlü hareketin tarım sektöründeki üretim maliyetlerine yansımasını bir önceki yazımızda ele almıştık.

Yazının ardından özellikle çiğ süt üreticilerinden oldukça fazla mesaj geldi ve gelmeye de devam ediyor.

Mesajların büyük çoğunluğunda üreticiler, başta yem olmak üzere girdi maliyetlerindeki artışa karşın sabit kalan satış fiyatlarına yönelik şikâyetlerini dile getiriyor.

Hatırlanacağı üzere çiğ süt referans fiyatı en son 15 Kasım 2019’dan itibaren uygulanmak üzere Ulusal Süt Konseyi (USK) tarafından 2 lira 30 kuruş olarak açıklanmıştı.

Aradan 9 ay geçti.

Geçen yıl Kasım ortasında 5,75 seviyelerinde olan dolar kurunun Aralık ayı ortalaması da 5,86 düzeyindeydi.

Bugün itibariyle 7,38 seviyelerini konuşuyoruz.

Dolayısıyla o günden bugüne kurdaki artış yaklaşık yüzde 28 düzeyinde.

Söz konusu yükselişe paralel olarak hayvancılık tarafında birçok ithal ürün ve hammaddenin fiyatı da benzer oranlarda artış gösterdi.

Fiyatı artmayan tek ürün çiğ süt fiyatları

Şimdi gözler yeniden Gıda Komitesi’ne çevrildi.

Zira Tarım ve Orman Bakanlığı, başta üretici birlikleri ve kooperatifler olmak üzere sahadan aldıkları veriler ışığında çiğ süt referans fiyatıyla ilgili bir çalışma yapıyor. Söz konusu çalışma sonrası ortaya çıkan fiyat, Gıda Komitesine sunuluyor. Gıda Komitesi de buradan yola çıkarak referans fiyatı belirliyor. Ardından da Ulusal Süt Konseyi toplanarak çiğ süt referans fiyatına dair sektör paydaşlarıyla anlaşmaya imza atıyor.

“YEM FİYATLARI ARTIYOR, ÇİĞ SÜT FİYATI YERİNDE SAYIYOR”

Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Tevfik Keskin, son dönemde yeme gelen zamların üretim yapmayı zorlaştırdığına dikkat çekiyor.

Keskin, “İneklerimiz kesime gidiyor. Süt ve yem paritesi ciddi şekilde açıldı. Tekrar eski seviyeye gelebilmesi için Gıda Komitesinin üretici lehine kararına ihtiyacımız var. Bu referans fiyatın belirlenmesi sadece USK, Merkez Birliği ve Tarım Bakanlığının ukdesinde değil. Gıda Komitesinin nihai kararıyla belirlenecektir. Üreticilerimiz mağdur oldu ve mağdur olmaya devam ediyor. Yem fiyatlarında artış durmuyor ama çiğ süt fiyatımız yerinde sayıyor. Bu yüzden Gıda Komitesinin biran önce toplanıp nihai kararını vermesi gerekiyor” diyor.

Daha önce 2,75 olarak açıklanmasını istedikleri çiğ süt referans fiyatının son zamlardan sonra üreticiyi kurtarmayacağını, dolayısıyla mevcut durumda beklentinin 3 TL olduğunu kaydeden Keskin, “Üretimin devamlılığı için üreticinin önünü görmesi gerekiyor” yorumunda bulunuyor.

“2,4 TL’YE ÜRETİP 2,3 TL’YE SATIYORUZ”

Yılbaşından bu yana çeşitlerine göre değişmekle birlikte yeme yüzde 25-30 civarında zam geldiğini ifade eden Keskin, “Yemci, sanayici, perakende marketler ürünlerine istediği gibi zam yapıyor ama süt üreticisi yapamıyor. Bugün çiğ sütün üretim maliyeti 2,4 TL seviyelerine gelmesine rağmen üretici satış fiyatı hala 2,3 TL düzeyinde. 2,4 TL’ye üretip 2,3 TL’ye satıyoruz” diyor.

Keskin, eskiden USK’da belirlenen fiyatın müstahsil fiyatı olduğunu ancak artık soğutma bedeli gibi diğer maliyetlerin de üreticinin sırtına bindirildiğini ifade ediyor.

Böyle devam ederse zarar eden birçok üreticinin borcunu ödeyemeyeceği için ineklerini kesime göndermeye devam edeceğini savunan Keskin, ”Süt/yem paritesinde istikrar olmazsa anaç hayvanların kesime gönderilmesinin önüne geçilemez” uyarısında bulunuyor.

KUR YÜKSELDİKÇE BEKLENTİ REVİZE EDİLİYOR

HAYKOOP Balıkesir Başkanı Faruk Özen, ilk kez harman döneminde fabrika yemlerinde fiyat artışına şahit olduklarını belirterek, “Yemcilerle konuştuğumuz zaman pandemi dolayısıyla Ukrayna’dan kepek, buğday gibi ürünlerin gelmeyeceği endişesi ve spekülasyonuyla dış piyasada fiyatların arttığını söylüyorlar. Yeme son dönemde ardı ardına zam geldi ve gelmeye devam ediyor” diyor.

Özen, bazı tarımsal ürünlerin yıllık bazda satış fiyatlarındaki değişimini hatırlatarak, “2019-2020 yıllarına baktığımızda buğday fiyatında yüzde 22,2 artış yaşanırken, mısır fiyatında yüzde 15,2 yükseliş oldu. Yem fiyatında da yüzde 26,7 artış söz konusu. Bu trendlerden yola çıkarak çiğ süt referans fiyatının da en az 2,87 kuruş olması gerektiğini, hizmet bedeli ve prim ile birlikte fiyat en az 3 lira olarak güncellenmesi gerektiğini düşünüyoruz” diyor.

Özen, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ulusal Süt Konseyine söz konusu taleplerini ilettiklerini belirterek, “USK’nın acilen toplanması ve talep ettiğimiz fiyatın altında olmayacak şekilde süt fiyatına zam yapmasını bir kez daha yineliyoruz" diye konuşuyor.

Yaklaşık 15 gün önce çiğ süt referans fiyatının olması gereken seviyesini 2,60 TL olarak hesapladıklarını da hatırlatan Özen, son 15 gündeki girdi fiyatlarındaki artışın ardından referans fiyat beklentisini güncellediklerini dile getiriyor.

“SÜT ÜRETİCİLERİ ÇİĞ SÜTÜ 2,3 TL’DEN SATARAK ZARAR EDİYOR”

Ulusal Süt Konseyinin en son Kasım 2019’da çiğ süt referans fiyatını 2 lira 30 Kuruş olarak belirlediğini hatırlatan Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, “Mart ayından bugüne sadece yem fiyatlarında yüzde 15-20 oranında bir zam söz konusu. Sadece 2 ay içerisinde kuru yonca 1 TL’den şuan 1,25-1,30 TL düzeyine çıktı ve bu rakam nakliye hariç satış fiyatı. Soya küspesinde de dolarla birlikte artış söz konusu. Yine yüzde 100’e yakın elektrikteki zamlar, veteriner ilaçlarındaki zamlardan dolayı süt üreticileri çiğ sütü 2,30 TL’den satarak zarar etmekte. Tarım Bakanımıza ve Ulusal Süt Konseyine çağrımız, acilen toplanarak USK’nin çiğ süt referans fiyatını yeniden belirlenmesi. 2 lira 30 kuruş olan referans fiyatın mevcut şartlarda en az 2 lira 70 kuruş şeklinde revize edilmesi lazım ki çiğ süt üretiminin devamı sağlanabilsin” yorumunda bulunuyor.

SÜTTEKİ İSTİKRARSIZLIK KIRMIZI ET PİYASASINI DA ZORA SOKAR

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu da benzer şekilde süt/yem paritesindeki sıkıntıya dikkat çekiyor.

Süt fiyatlarında bu yıl hiç bir değişim olmadığını hatırlatan Solakoğlu, “Yem fiyatlarında yaklaşık yüzde 17 bir artış var. Döviz kurunun yükselmesi sebebiyle girdi maliyetlerindeki artış karşısında yine süt üreticisi sıkıntılı duruma düştü. Bir buçuk olması gereken süt/yem paritesi bire yaklaştı. Acil revizyon gerekiyor. Beklentimiz en az yüzde 17 zam” diyor.

Süt fiyatlarının düşük seyretmesinin orta vadede her zamanki gibi kırmızı et tedarikini de sıkıntıya sokacağı uyarısında bulunan Solakoğlu, süt ve et tarafında üretici fiyatlarını baskılamanın gıda enflasyonunu kontrol etmek açısından yanlış bir yöntem olduğunu ifade etti.

Solakoğlu, “Üretici fiyatları baskılandığı zaman üretim azaldığı için kısa ve orta vade de ithalata mecbur kalıyoruz. Ya da arzdaki gerilemeden dolayı piyasada oluşan fiyatlar yükseliyor. Süt fiyatının belirlenmesinde Ulusal Süt Konseyinin yetkileri Ekonomi Bakanlığına geçtiği için iş kontrolden çıkmış durumda. Piyasanın ihtiyaç duyduğu en önemli unsur istikrar, istikrar, istikrar” diye konuştu.

Sektörün paydaşları üç aşağı beş yukarı benzer şeyleri söylüyor.

Çiftliklerdeki maliyet/fiyat sorununu görmezden gelmek önümüzdeki dönemde daha büyük sorunların doğmasına sebep olacaktır.

Şimdi gözler Gıda Komitesi’nde…

Komitenin alacağı karar doğrultusunda Ulusal Süt Konseyinin de önümüzdeki haftalarda toplanarak yeni referans fiyatı açıklaması öngörülüyor.

İzleyip göreceğiz.

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com