Advertisement

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı Ocak ayı enflasyon rakamlarını açıkladı.

TÜİK’e göre, Ocak’ta tüketici fiyat endeksi aylık bazda yüzde 1,68 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,97 yükseldi.

Gıda ve alkolsüz içecekler tarafındaki artış ise çok daha sert oldu.

Gıda enflasyonu aylık bazda yüzde 2,48 artarken, yıllık bazda yüzde 18,11 yükseldi.

Gıda sepetinin alt kalemlerine baktığımızda ise işlenmemiş gıda fiyatları aylık bazda yüzde 1,15 yükselirken, yıllık fiyat artışı yüzde 18,08 seviyesinde gerçekleşti.

"İşlenmemiş gıda" tarafının alt kalemlerine göz attığımızda ise yaş meyve ve sebze fiyatları aylık bazda yüzde 1,02 gerilerken, yıllık bazda yüzde 10,22 yükseldi.

"Diğer işlenmemiş gıda" tarafında ise aylık bazda yüzde 2,38 yükseliş kaydedilirken, yıllık bazda yüzde 22,89 artış gözlendi (Diğer işlenmemiş gıda kısmının hangi ürünleri kapsadığını merak edenler için hemen paylaşalım: Beyaz ve kırmızı et, balık, süt, yumurta, bakliyat vb).

Ocak ayında işlenmiş gıda tarafındaki yukarı yönlü hareket daha çok dikkat çekti.

TÜİK Ocak 2021 verilerine göre, işlenmiş gıda fiyatları aylık bazda yüzde 3,75 yükselirken, yıllık bazda ise yüzde 18,11 arttı.

Ekmek ve tahıllar grubundaki aylık artış yüzde 1,80 olurken, yıllık yükseliş yüzde 19,05 olarak gerçekleşti.

"Diğer işlenmiş gıda" grubunda ise aylık artış yüzde 4,83 olurken, yıllık bazdaki yükseliş 17,55 seviyesinde oldu (Ekmek ve tahıllar grubu dışındaki diğer işlenmiş gıda ürünlerinin genel kapsamı ise şöyle: İşlenmiş Et ve Süt Ürünleri, Katı-Sıvı Yağlar, Şeker, Reçel, Bal, Çikolata ve Şekerlemeler, Kahve, Çay ve Kakao, Alkolsüz İçecekler ve Meyve-Sebze Suları vb).

SON 1 YILDA FİYATI EN ÇOK ARTAN TEMEL GIDA ÜRÜNLERİ

Bu detaylardan sonra gelin hep birlikte son 1 yılda fiyatları en çok artan temel gıda ürünlerine bir göz atalım.

Aylık bazda fiyat artışları yüzde 1'in üzerinde devam eden pirinç ve un fiyatları son 1 yılda yüzde 32,5 artmış durumda.

Bakliyat tarafında aylık bazda fiyat artışları devam ediyor. Dolayısıyla son 1 yılda kuru fasulye fiyatı yüzde 34,1 yükselirken, mercimek fiyatı yüzde 59, nohut yüzde 17 ve diğer bakliyatlar yüzde 39 seviyesinde yükselmiş.

Dana eti yüzde 12,5 artarken kuzu eti yüzde 19,5 yükselmiş, tavuk eti ise yüzde 29,3 artmış.

Balık fiyatlarındaki yükseliş ise yüzde 36 düzeyinde.

Yumurta aylık bazda yüzde 4,3 gerilese de yıllık fiyat artışı yüzde 67 düzeyinde seyrediyor.

Bitkisel yağ fiyatlarında ise aylık bazda yüzde 2,5-4 düzeyinde artışlar devam ediyor. Yıllık bazda baktığımızda ise ayçiçek yağı yüzde 53,7 artarken, mısırözü yağı yüzde 53 yükselmiş durumda. Margarin fiyatları yüzde 50,7 oranında artarken, zeytinyağındaki artış yüzde 31’ün üzerinde.

Bal ve pekmez de aylık bazda sırasıyla yüzde 2,5 ve yüzde 4,3 artarken, yıllık bazdaki fiyat artışları sırasıyla yüzde 28,7 ve yüzde 22,1 düzeyinde gerçekleşti.

Bu ay raflardaki süt ve süt ürünlerinde de artışlar söz konusu. Aylık bazda süt fiyatı yüzde 14 artarken yıllık bazdaki artış yüzde 17 seviyesinde. Yoğurt aylık bazda yüzde 14 artarken yıllık bazda yüzde 13,2 yükseldi. Peynir grubunda da yüzde 16’ya varan yükselişler söz konusu. Ancak süt ve süt ürünlerindeki artışın önümüzdeki aylarda da devam edeceğine yönelik öngörümüzü de bir kenara yazalım.

Yaş meyve sebze tarafında ise fiyat artışı daha çok meyve ürünlerinde gerçekleşmiş durumda.

Örnekleri çoğaltmak mümkün ama biz daha çok temel gıda ürünü olarak mutfakların olmazsa olmazlarından örnekler paylaşalım istedik.

Gıda fiyatlarındaki yükseliş trendi ekonomi yönetimini alarma geçirmiş durumda.

Önceki yazımızda Gıda Komitesi çatısı altında görüşülen ve uygulanması düşünülen palyatif çözüm önerilerini sıralamıştık (Henüz okumayanlar için linki yazının sonunda paylaşıyoruz).

Daha yazının mürekkebi kurumadan maddeler halinde yazdığımız önlemler birer birer dile getirilmeye başlandı bile.

Ama kronik sorunların yerli yerinde durduğu bir ortamda kısa vadeli-palyatif çözümlerin piyasa dengelerini düzeltmek bir yana daha da bozacağını bir kez daha hatırlatmakta da fayda var.

Görünen o ki önümüzdeki aylarda enflasyon üzerinde gıdanın baskısını hissetmeye devam edeceğiz. En azından bu yılın ilk yarısı boyunca gıda enflasyonu gündemde kalmaya devam edecek gibi gözüküyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerdeki açıklaması da bu öngörüyü teyit eder nitelikte.

Hatırlarsanız Cumhurbaşkanı Erdoğan da gıda sektöründeki fiyat yükselişleriyle ilgili olarak, "Gıda enflasyonu en büyük tehditlerden biridir. Tarla veya fabrikayla market arasındaki fiyat farklarının ekonomik gerekçelerle izah edilemeyecek seviyelere çıkması bizi de rahatsız ediyor. Yılın ikinci yarısında dünyadaki gelişmeler ve ülkemizde aldığımız tedbirlerle gıda fiyatlarındaki oynaklığın azalacağını düşünüyoruz" açıklamasında bulunmuştu.

“ENFLASYON HEDEFİNDEN UZAĞIZ”

Gıda fiyatlarındaki kırılgan yapı ve yukarı yönlü hareket ekonomi yönetimini de rahatsız ediyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, ocak ayı enflasyon rakamlarına ilişkin olarak Twitter hesabı üzerinden, “Açıklanan rakamlar enflasyon hedefinin uzağında olduğumuzu gösteriyor” yorumunda bulundu.

Elvan, “Hedefe ulaşmak için önlemlerimizden asla taviz vermeyeceğiz. Tüm tarafları içine alan istişare mekanizmalarıyla hareket edeceğiz. Fiyat istikrarı olmadan kaliteli ve sürdürülebilir bir büyüme mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Hatırlayacağınız üzere söz konusu açıklamaya benzer bir ifade de geçen hafta TOBB, TESK, TÜSİAD ve MÜSİAD’ın ortak açıklamasında yer aldı.

Dört sivil toplum kuruluşunun ortak çağrısında, “Fiyat istikrarı sağlanmadan ekonomide başlayan her canlanma, maalesef kısa süreli olmakta ve iş insanlarımızın yatırım ufkunu daraltmaktadır. Fiyat istikrarının sağlanmasıyla Türkiye’de yatırım ortamı iyileşecek, öngörülebilirlik artacak, böylece katma değeri yüksek yeni teknoloji yatırımlarını ülkemize çekmek mümkün olacaktır” ifadelerine yer verilmişti.

Mevcut şartlarda iş dünyasıyla ekonomi yönetiminin ortak bir dil ile aynı bakış açısında buluşuyor olmasını önemsiyoruz.

ENFLASYON SEPETİNDE GIDANIN AĞIRLIĞI ARTIRILDI

TÜİK, pandemi etkisiyle değişen tüketim şartları ve alışkanlıklarını da göz önüne alarak enflasyon sepetindeki ağırlıklarda değişim yaptı.

Sepette gıdanın ağırlığı artarken, alkollü içecekler, giyim ve lokanta gibi harcama gruplarınının ağırlıkları azaltıldı.

Enflasyon sepetinde yüzde 22,77 oranında bir paya sahip olan gıda ve alkolsüz içecekler grubunun ağırlığı 3,17 puan artırılarak yüzde 25,94 seviyesine yükseltildi.

Ulaştırmanın ağırlığı yüzde 15,62'den yüzde 15,49'a düşerken, konutun ağırlığı ise yüzde 14,34'ten yüzde 15,36'ya yükseltildi.

Ev eşyasının ağırlığı yüzde 7,77’den yüzde 8,64’e çıkarılırken, haberleşmenin ağırlığı da yüzde 3,80’den yüzde 4,64’e yükseltildi. Sağlık harcamalarının ağırlığı ise yüzde 2,80’den yüzde 3,25’e çıkarıldı.

GRAMAJ HİLESİ “ALDATICI TİCARİ UYGULAMA” KAPSAMINA ALINDI

Gıda enflasyonuyla mücadele kapsamında halk arasında "gizli zam", “örtülü zam” ya da “gizli enflasyon” diye nitelendirilen gramaj oyununa karşı da önlem alındı.

Gramaj hilesini, "aldatıcı ticari uygulama" kapsamına alan karar, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Gramaj hilesi yapanlara 11 bin ile 114 bin TL arasında ceza verilecek.

Resmi Gazete’de yayınlanan Ticari reklam ve haksız ticari uygulamalar yönetmeliğinde değişiklik yapılarak, 'Aldatıcı Ticari Uygulamalar' başlıklı bölüme, "Tüketicilere sunulan bir malda birim fiyatını farklılaştıracak şekilde adet, uzunluk, ağırlık, alan, hacim ölçüleri ve benzeri unsurlarından birinde değişiklik yapılmasına rağmen, değişiklik yapılmadığı izlenimi uyandıran yanıltıcı ambalajlama uygulamaları" bendi eklendi.

RUHSAR PEKCAN: GİZLİ ZAM ŞİKAYETLERİ ALIYORUZ

Bu konuda Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da bir açıklama yaptı.

Son zamanlarda vatandaşlardan başta gıda olmak üzere temel tüketim, kozmetik ve temizlik ürünlerinin gramaj, adet ve benzeri hususlarında azaltma yapılarak gizli zam uygulandığına yönelik şikayetler aldıklarını belirten Pekcan, buna yönelik Bakanlık olarak inceleme başlattıklarını söyledi.

Pekcan, yapılan incelemelerde bazı ürünlerin gramajların azaltılmasına rağmen, ürünlerin değişiklikten önceki ambalajında herhangi bir farklılaştırma yapılmadan, satış fiyatı aynı tutularak ancak birim fiyatları artırılarak satılmaya devam edildiğini tespit ettiklerini ifade etti.

Tüketicilerin benzer ambalajla satışa sunulan ürünlerdeki gramaj azaltılmasını fark edemediğinin altını çizen Pekcan, böylelikle ürünlerin fiyatlarında zımni olarak artış yapıldığını kaydetti.

DENETİMLER MÜFETTİŞ SEVİYESİNDE DEVAM EDİYOR

Öte yandan gıda fiyatlarına yönelik denetimler de artırılmış durumda.

Denetimlerdeki sıklığın artırılacağını zaten önceki yazılarımızda dile getirmiştik. Ancak sıklaştırılan rutin zabıta denetimlerinin dışında bakanlık müfettişleri seviyesinde ve büyük şirketler düzeyinde de denetimler artırılmış durumda.

Konuştuğumuz bazı ulusal ve uluslararası ölçekteki şirketlerin yöneticileri denetimler için kapılarının çalındığını söylüyor.

Müfettiş ve başmüfettiş seviyesinde denetim yapılan şirketler arasında yumurta, tavuk, makarna, bitkisel yağ, bakliyat gibi ürünler üreten ve pazarlayan piyasanın yakından tanıdığı firmalar yer alıyor.

Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Bakanı Yunus Kılıç da söz konusu denetim ve incelemelerin artacağını şu sözlerle teyit ediyor: “Devlet sahayı izler, takip eder. Rafa kaça geliyor, kaça satılıyor daha fazla izlenecek. Aşama aşama kaça satıldı bu izlenecek, izahat doğruysa sorun yok, değilse karşılığı olacak. Ticaret yapmak serbest ama kuralı var. Devlet üreticiyi de tüketiciyi de korur. Bu artıştan kısmi olarak üretici yararlansa, canım yanmaz ama hırs o kadar büyük ki üretici ve tüketici mutsuz. Bunun sürmesine müsaade edilmemesi gerekir.”

TCMB, "GIDA VE TARIMSAL ÜRÜN PİYASALARI ANALİZ MÜDÜRLÜĞÜ" KURDU

Bu yazıyı yazarken gelen son dakika haberini de sizlerle paylaşmadan olmaz.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) organizasyon yapısına ilişkin ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak; Yapısal Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürlüğü bünyesinde “Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları Analiz Müdürlüğü” kurulacağını açıkladı.

Merkez Bankası'ndan "Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları Analiz Müdürlüğü"ne yönelik şu açıklama yapıldı: "Fiyat istikrarı açısından kritik önem arz eden gıda ve tarım ürünleri fiyatlarına dair verileri detaylı ve zamanlı olarak incelemek suretiyle erken uyarı fonksiyonu görmek, araştırma ve inceleme sonuçlarını para politikası sürecine katkı sağlayacak şekilde raporlamak ve Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme Komitesinin sekretarya görevini yerine getirmek."

Kurulun bu müdürlük, 8 Şubat 2021 tarihinden geçerli olmak üzere faaliyetlerine başlayacak.

Anlaşılan o ki gıda fiyatlarını, erken uyarı sistemini, yeni mekanizma ve müdürlükleri yıllardır olduğu gibi yine konuşmaya, tartışmaya ve etkilerini cebimizde, mutfakta hissetmeye bir süre daha devam edeceğiz.

İrfan Donat - Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com