Advertisement

Ağustos ayında ihracat artışı ithalat artışını geçince, hem ekonomik büyümenin beklenenden daha fazla hız kestiğine hem de dış açıkların daha az hızlı arttığına yönelik umutlar artmıştı. Eylül verileri, ağustos ayı verilerinin yeni bir eğilimi başlatmış olmayıp eğilim dışı bir gelişme olduğunu gösterdi.
Eylül ayında ithalat, geçen yılın aynı ayına göre yine yüzde 30'un üzerinde artarak 21 milyar doların üzerinde gerçekleşti. İhracat artışı yüzde 20'nin üzerinde gerçekleşti, ama dış ticaret açığı yeniden 10 milyar doların üzerine tırmandı.

BÜYÜMEDEKİ YAVAŞLAMA YETERLİ DEĞİL
Yılın üçüncü üç ayında ekonomik büyümenin geçmiş üç aylara göre daha düşük olduğu dış ticaret verilerinden de anlaşılıyor. Bir önceki yılın aynı dönemine göre, yatırım malları ithalatı yılın ilk üç ayında yüzde 51, ikinci üç ayında yüzde 64 artmışken, üçüncü üç aydaki artış yüzde 30'da kaldı.
Aynı bazda, ara malları ithalatı yılın ilk üç ayında yüzde 45, ikinci üç ayında yüzde 38 artarken, üçüncü üç ayında yüzde 35 arttı. Tüketim mallarındaki ithalat artışındaki düşüş çok daha keskin oldu. Tüketim malları ithalatı üç aylar itibarıyla yüzde 43, yüzde 40 artarken, üçüncü üç ayda yüzde 15 arttı.
Dış açıkların en azından istikrara kavuşması için büyümedeki yavaşlama yeterli değil. Bir başka açıdan, yavaşlayan büyüme, dış açıkların istikrara kavuşmasına yönelik derde deva olmuyor.
Eylül ayında dış ticaret açığı 10.4 milyar dolar olurken, yılın üçüncü üç ayında dış ticaret açığı 28 milyar dolara ulaştı. Dış ticaret açığı ilk üç ayda 24.6 milyar dolar, ikinci üç ayda 29 milyar dolar olmuştu. Bir önceki yılın aynı dönemine göre, yılın ilk üç ayında ikiye katlanan dış ticaret açığı ikinci üç ayda yüzde 82, üçüncü üç ayda yüzde 39 arttı.

İTHALATIN MİLLİ GELİR ÜRETME GÜCÜ
Eylül ayında oluşan dış ticaret açığı, cari işlemler açığının aynı dönemde 6.5 milyar dolar civarında gerçekleştiğine işaret ediyor. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 70 kadar bir artış söz konusu. Halbuki, ağustos ayındaki cari işlemler açığındaki artış bir önceki yıla göre yüzde 30 civarındaydı.
Eylül ayı itibarıyla cari işlemler açığı son on iki ayda 77 milyar dolara ulaşmış olacak. Yılı 80 milyar doların altında kapatmamız çok olası görünmüyor. Milli gelirimizin yüzde 10'unun üzerinde bir cari işlemler açığıyla galiba yılı bitireceğiz.
Aynı düzeydeki ithalatın daha yüksek reel milli gelir yaratmasına ihtiyacımız var. Her bir dolarlık ithalatın reel milli gelir yaratma kapasitesi son dönemde bir düşüş eğiliminde. Bu eğilimin tersine dönmesi gerekiyor. Ancak o takdirde son dönemde gözlenen ihracat artışıyla beraber cari işlemler açığının milli gelire oranını düşürmeyi başarabileceğiz.
Ekonomik büyüme hâlâ iç talep büyümesinden kaynaklanıyor. Yılın üçüncü üç ayında da iç talep büyümesinin toplam reel ekonomik büyümeye katkısının pozitif, net dış talebin ekonomik büyümeye katkısının negatif olduğunu göreceğiz. Net dış talebin olumsuz katkısının üçüncü üç ayda bir miktar azalması söz konusu.